Öncelikle yazıma, yaklaşık bir aydır bu köşede sizinle duygularımı paylaşmaktan duyduğum memnuniyeti belirterek başlamak istiyorum. Yazmak bana, yaşam ilkelerimi ve önceliklerimi bir kez daha gözden geçirmemi sağladı. Yazmanın zevkini ve zorluğunu aynı anda yaşadım.
 Yazı yazmak insanın düşüncelerini ve duygularını insanlarla paylaşma yöntemlerinden sadece biri. Kısa bir sürede olsa sizlerle burada buluşmak benim için son derece önemli ve unutulmaz bir tecrübe oldu. Ama biliyorum ki paylaşmanın başka yöntemleri de var hayatta. İnsan bildiklerini uygulayarak kısaca örnek olarak da doğrularını diğer insanlarla paylaşabilir. İstanbul"da bir eğitimde tanıştığım, henüz televizyonculuğa yeni atılmış ve uluslar arası bir belgesel yarışmasında birinci olmuş bir genç kızın sözleri hala kulaklarında. “Nerede hangi pozisyonda olursanız olun birilerinin sizi gözlediğini ve örnek aldığını unutmamanız gerekiyor” demişti... Gencecik bir kızın ağzından dökülen bu sözler, yaşamın her aşamasında ve her yaşta öğrenecek ne çok şey varmış dedirten bir olaydı benim için. Yaşamı ciddiye almak ve örnek olmak…
  İlimizde bir alt belediyenin yapmış olduğu bir proje afişini gördüğümde de aynı düşünceye bir kez daha kapıldım.  Evlenecek çiftlere yönelik hazırlanan ve aile eğitimi başlığı taşıyan proje, Türkiye"de bir ilk olarak sunulmuştu. Projenin oluşturulma ve hazırlık aşamasıyla ilgili oldukça ayrıntılı bilgiye sahiptim. Ancak uygulandığını görmek benim için daha büyük bir keyifti. Çünkü evlilik öncesi aile eğitimi biz sosyal hizmet çalışanlarının yıllardır üzerinde durduğumuz konulardan bir tanesiydi. Basit ancak geniş kitlelere ulaştırılarak uygulandığında önemli çarpan etkisi oluşturan ve özellikle çocuk ve aile içi sorunlarda koruyucu, önleyici anlamda hizmet verebilecek bir proje örneği…
 Yetişkin eğitimi ne yazık ki, ülkemizde yıllardır yeterli önem verilmeyen konulardan birisidir. Gelişmiş ülkelere baktığınızda her yaştaki kesime hitap eden hayat boyu öğrenme politikalarının ve hizmetlerin geliştiğini görürsünüz.
 Bireylerin hızla değişen bilgi toplumuna katılımı ancak yeni bilgi, beceri, yaşam boyu öğrenme ve eskisine göre daha nitelikli olmayla gerçekleşebilir. Eğitimsel eksiklerden kaynaklanan eşitsizliklerin giderilmesi, hayat boyu eğitim ve sürekli öğrenme yollarının uygulanması ile mümkündür. Hayat boyu öğrenme, ülke, kurum ve kuruluşlar için rekabette avantajın temel anahtarıdır aslınsa…
  Samsun"da yaşayan ve bu alanda çalışan bir insan olarak sorunların çözümüne önemli katkılar sağlayan bu örnek projeyi görmenin mutluluğunu yaşadım. Projeyi düşünen , uygulayan ve emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
 Görüşmek dileğiyle….