1 Mayıs İşçinin Emekçinin Bayramı…!

İş, ekmek, özgürlük ve demokrasi için; eşit koşullarda insanca ve kardeşçe yaşamak için; savaşların bir daha yaşanmayacağı sınıfsız, sömürüsüz ve özgür bir dünya için 1 Mayıs'ta alanlardaydık.

       İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma   günü olan 1 Mayıs, 121 yıldır olduğu gibi, 2011 yılında da tüm tarihi değerleri ve birikimi ile kutlanıyor. İlk kez kutlandığı 1890 yılından bu yana 1 Mayıslar, sınıf mücadelesinin ileriye doğru atılmış adımlarının her seferinde daha da büyüdüğü bir gün olma özelliğini sürdürüyor.  Dünyanın daha çok yoksullaştığı, sömürünün ve savaşların arttığı, insanlığın gerçek mutluluğu bulamadığı günümüzde, emek, demokrasi ve barış mücadelesi, emekçilerin dünyayı tutan ellerinde yükselmeye devam ediyor.

       Ortaya çıktığı ilk günden itibaren 1 Mayıs'a anlamını veren temel nokta, sermayenin saldırıları karşısında emek mücadelesini daha da ilerletmek, bu amaçla emekçilerin acil talepleri üzerinden mücadelenin yükseltilmesi olmuştur. Emekçiler, her 1 Mayıs'ta  dünya çapında sermaye saldırılarına karşı gücünü ve etkisini göstermek için meydanlara çıkmakta, taleplerini dile getirerek, bu taleplerin gerçekleşmesi yönündeki kararlılığını alanlara çıkarak gösterdiler.

1 Mayıs Emperyalizme, Kapitalizme, savaşlara, sömürüye, baskı ve zulme karşı; işçi sınıfının, ezilen ve sömürülen tüm dünya halklarının birlik, mücadele ve dayanışma günüdür.

 1 Mayıs günü, işten atılmaların, yoksulluğun, işsizliğin, hayat pahalılığının, baskı, sömürü ve savaşların kaynağını oluşturan vahşi kapitalizme ve onun sadık hizmetkârı AKP iktidarına karşı, işçi sınıfının ve ezilen halkların kurtuluşu için tek seçeneğin Sosyalizm olduğunu haykırmak üzere alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, tüm dünya işçilerinin birliği ve ezilen halklarının kardeşliğini savunmak için alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, taşeron firmalarda sağlık hizmeti veren ve sendikalı oldukları için işten atılan ve işlerine geri dönene kadar samsun gazi devlet Hastanesi bahçesinde direniş kararı alan sağlık işçilerinin talepleri için alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, Samsun sigara fabrikasının sahibi BAT tarafından topluca işten atılan ve bu durumu kabullenmeyip, fabrikayı terk etmeyerek direndikleri için patronların savcıya şikâyeti sonucu polisin “zor kullanarak” müdahalesi ile karşılaşan 120 tekel işçisinin yanında olduğu için alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, erkek egemen toplumun en vahşi biçimini aldığı ve gün be gün kadın cinayetlerinin arttığı bu dönemde, cins ayrımcılığına karşı “emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” diyen kadınların mücadelesi için alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, Kürt sorunun AKP'nin “açılım”ıyla değil; savaşlarla, ölümlerle ve gözyaşıyla değil, halkların kardeşliği temelinde gerçek bir barış ve demokrasi ile çözümünden yana olduğu için alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim hakkını savunan; hayatın 160 dakikalık “şifreli” sınavlara sığdırılamayacağını ve kopyasız, şifresiz, sınavsız üniversite isteyen öğrencilerin taleplerini haykırabilmesi için alanlara çıktılar.

1 Mayıs günü, Kapitalizmin aşırı kar hırsı nedeniyle doğamızı acımasızca tahrip etmesine ve tüm insanlığın ortak mirası olan dünyamıza egemen olmasına, mobil, nükleer ve termik santrallerin HES'lerin doğamızı, havamızı, suyumuzu yani tüm yaşam alanlarımızı kirletmesine karşı olduğu için alanlara çıktılar.

 işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin yanında olduğu için; cinsel, ulusal, sınıfsal baskının ortadan kalktığı yeni bir dünyanın kurulması mücadelesi verdiği için 1 Mayıs'ta alanlarda oldular. Yaşasın 1 Mayıs  İşçinin ve Emekçinin Şanlı Bayramı….. Saygılarımla…….

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR