3 Yanlış 3 Puanı Götürür!
İlk hafta alınan 1 puan ve deplasmanda kaybedilen maçtan sonra çıkış maçı olarak gördüğümüz Mersin İ.Y maçından da eli boş ayrılmanın üzüntüsü, maç öncesi umutlarımızı düşündüğümde daha da fazla acıtıyor canımı. Hele de 19 Mayıs stadında oynansa ve bariz hatalar yapılmasa rahatlıkla alınacak bir 3 puan olması, kaybın üzerimde bıraktığı etkiyi kat be kat artırıyor.
Yapılan transferle ligin asıl bu hafta başladığını belirtmişti hocamız, biz de geçen 2 haftanın olumsuzluğunu atıp üzerimizden her zaman ki gibi düştük armanın peşine ancak sahada gördüğümüz takım, keşke lig hiç başlamasın dedirtecek türdendi. Kurulan kadronun yanlış olduğu daha 5 dakika dolmadan gösterdi kendisini. Hazır olduğunda direk oynar gözüyle baktığımız Adem, ısınırken bile ben bu maçı kaldıramam diye bas bas bağırıyordu ki, ilk yanlış da buydu zaten. İlk 11 oynayan diğer yeni isim Orhan da hazır değildi ancak takımda ki sol ayaklı oyuncu noksanlığını göz önüne aldığımızda onun oynamasına göz yumulabilir. Fakat daha hazır olmayan ve yerine oynayabilecek sezona iyi başlayan bir Serkan Eyüpoğlu varken Adem"i bu maç taraftarın kucağına atmak kendi kanadını kırmaktan başka bir şey değildi. Nitekim Mersin takımı bu zafiyetimizi çabuk keşfetti ve sağ kanadın 3.hatasında affetmediler. Tabii bu golü sadece sağ beke değil, tüm sağ kanada(!) armağan etmek daha doğru olur.
Bir diğer yanlış ise, Karabük maçında yorulana kadar tek başına hücum yükünü çeken Volkan"ın, Turgut sevdasına kesik yemesiydi. Ne hücumda ne savunmada bir varlık gösterememesine rağmen 90 dakika oyunda kalıp, nerede iyi oynar diye sürekli yeri değiştirileceğine, ikinci yarının başında oyundan çıkarılsa idi, hem kendisi hem takımı hem de taraftarları açısından çok daha faydalı olurdu. Oyuna girdikten sonra takıma canlılık getiren, takımı atağa kaldıran, istekli bir Volkan izledik. Eğer ilk 11"de başlamış olsaydı, gol bulabilir miydik derseniz, benim düşüncem kesinlikle olumlu yönde olurdu.
Son olarak yapılan yanlış, ilk yarıda takımın hücum anlamında en etkili, en arzulu ismi olan, top alamadığından mütevellit geriden top çıkararak arkadaşlarına pozisyon yaratmaya çalışan Chelidzde"nin, kimsenin anlayamadığı bir kararla 2.yarıda yerini Volkan"a bırakmasıydı. Volkan"ın oyuna girmesi ne kadar doğruysa, Chelidze"nin çıkması o kadar yanlıştı hele de çıkmayı hak eden isimlerin sayısı birden fazla iken! Olduğuna inanmıyorum ama eğer ki takım içi gruplaşmalar mevcut ise ve Gürcü forvetin beslenmemesinin sebebi buysa; takımın bu yanlıştan acilen dönüp, forma aşkının bireysel ilişkilerden önce geldiğini hatırlaması lazım.
Maç analizi olarak söyleyebileceklerim bunlar. Ancak bir de taraftar olarak söylemem gerekenler var Samsunspor"un futbolcu ve yöneticilerine. Ben henüz hayatın hiçbir alanında profesyonel olmadım. Ben bu takımı amatör ruhumla 20 yıldır seviyorum. Yarın bir gün başka bir takım bana Samsunspor"un verdiğinden daha fazlasını teklif ederse, bırakıp gidemem ya da işler iyi gitmediğinde istifamı verip inzivaya çekilemem. Ancak sizler, girdiğiniz cemiyetlerde; "ben Samsunspor"un futbolcusuyum" veya "ben Samsunspor"un yöneticisiyim" diyen bu takımın profesyonel parçası iseniz, ben ve benim gibi binlerce amatöre karşı sorumluluğunuz var demektir. Sizlerin bizi bu kadar aciz durumlara düşürmeye, birkaç sene öncesine kadar adını bile duymadığımız takımlara karşı boynumuzu eğmeye hakkınız yok! Eğer o formayı, o ünvanı taşıyorsanız, elinizden geleni değil, elinizden gelenin çok fazlasını yapmak zorundasınız! Her transfer döneminde profesyonelliğinizin gereği olan "para" nasıl ağzınızdan düşmüyorsa, o sahaya çıktığınızda bizim amatör ruhumuzla sonuna kadar mücadele etmek, savaşmak mecburiyetindesiniz. Bizler artık sahada ruhsuz, mücadele etmeyen futbolcu görmek istemiyoruz, bu gidişata bir son vermek maalesef yalnızca sizlerin elinde.
Son sözüm de, Karabük maçında koltuk kırıp sahaya atan şahsiyetlere. Bugün kaçınız kalkıp Ordu"da takıma destek vermeye geldiniz çok merak ediyorum ama eğer o koltuklar sökülmeseydi belki de şu an puan tablosundaki yerimiz çok daha farklı olacaktı, biliyor musunuz? Hiç kimsenin bu takımın kaderiyle bu kadar oynamaya hakkı yok, ne amatörlerin ne de profesyonellerin(!)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.