AĞIZ KANSERLERİ
Ağız kanserleri,kötü huylu kanserler arasında yer alan önemli ölüm vakaları nedenlerinden biridir. İnsanlarda görülen tüm kötü huylu tümörlerin yaklaşık %4'ü ağız boşluğu ve boyunda meydana gelir.Ağız kanserlerinin %90'ını yassı hücreli karsinomlardır ve bu kanser türü ciltte görülen türü ile beraber toplumda en sık görülen 6.kanser türüdür Son yıllarda ağız kanseri hastalarının sağ kalabilme oranlarında çok küçük ilerlemeler kaydedilebilmiştir. Sağ kalabilme oranının arttırılmasında en önemli faktör erken teşhis olmasına rağmen pek çok kötü huylu ağız tümörleri halen daha ileri aşamalarda teşhis edilebilmektedir.Erkelerde daha sık görülebilmektedir. Diş hekimleri ağız kanserlerin erken teşhisinde ve önlenmesinde çok önemli bir role sahiptir.Ağız kanserlerinin erken teşhisini yapabilecek en etkili grubu diş hekimleri oluşturmaktadır. Diş hekimleri iyi bir anamnez ve dikkatli bir muayenenin yer aldığı teşhis süreci ile hayat kurtarıcı olabilir. Erken teşhisin hayat kurtardığı ve yaşam kalitesini arttırdığı bu sürecin, hem hastalar hem de diş hekimleri tarafından iyi değerlendirilmelidir.
Ağız kanserlerinin risk faktörleri ise çok çeşitlidir.İlk risk faktörü sigara ve alkol kullanımıdır. Sigara içenlerde içmeyenlerde içmeyenlere göre ağız kanseri riskiçok yüksektir.Alkolizm de riski artımaktadır.Bu kanser türleri için alkol ve sigaranın beraber alınması sinerjik etki oluşturmakta ve riski kat kat artırmaktadır.Alkol ve sigaranın beraber kullanımı ile risk 13 kata kadar artmaktadır.Viral(kadınlarda serviks kanserine de neden olan human papilloma virüs) etkiler de risk faktörü oluşturmaktadır.Yanlış ve sebze meyveden yoksun beslenme de ağız kanserleri için alt yapı oluşturmaktadır.Ailesel yatkınlık,birinci dercede akrabalarında ağız kanseri olan kişiler ve özellikle alkol ve sigara kullanıyorlar ise risk altındadırlar.Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmak zorunda kalan genelde organ nakli geçirmiş hastalarda risklidir.Agiz hijyeninin bozuklugu, iyi planlanmamis ve travma etkisi yapan dis protezleri, kronik infeksiyonlar, beslenme bozuklukları bağışıklık sistemi yetmezliği gibi faktörler de etkili olabilmektedir.
Belirtileri ağızda iyilesmeyen yara ,kanama,agrı,ağız kokusu,konusma bozuklugu,yutmada güçlük,ağız içinde sert şişlikler,protez kullanamama,dişlerde sallanmalar olarak görülebilir.Ağrı ana belirtilerden olsa da erken dönemlerde pek görülmez.Kanserin ilerleyen dönemlerinde ağrı olur bu durumda da zaten kanser için tedavi ihtiyacı başlamıştır.Bu nedenle ağız kanserleri erken dönemde belirti vermeyebilirler ve erken teşhişleri zordur.Ancak diş hekimleri detaylı ağız içi muayenesi ile kanserin erken teşhisinde etkili olarak hayat kurtarıcı olurlar.Özellikle ağız tabanı ve dil bölgesinde iyileşmeyen yaralar dikkate alınmalıdır.
Düzenli periotlarda diş hekimi ziyaretleri hastalıkların erken teşhisinde önemli rol oynamakta ve erken teşhis ile hayat kurtarılabilmektedir.Maalesef bir çok kişi ağızda iyileşmeyen yaraları önemsememekte ağız bölgesini ve diş hekimlerinin uyarılarını ciddiye almamakta bunları basit ağız yaraları olarak düşünmekte diş hekimine muayeneye gitmeyip yaraların kendi kendine geçmelerini beklemektedir.Ve maalesef eğer bu yaralar gerçekte basit ağız yaraları değilse hızlı ilerlemekte ve tedavi için geç kalınmış olabilmektedir.
Diş hekiminize danışın:
twitter.com/dishekimimurat