Ali Cengiz oyunu!..

Offf! Off!.. Canım sıkkın yine…

Bir de “küfretme” diyorlar…

Gel de etme!..

Can Yücel şiirli küfürleriyle bilinir…

“Ölürsen en çok neye üzülürsün” diye sormuşlar Can Yücel"e…

“Hak edenlere küfür edemeyeceğime üzülürüm” demiş…

***

Bir dostumuz yazmış…

Cengiz Enerji"yi anlatıyor…

Meğer ne Ali Cengiz miş!..

***

Bu ve bunun gibi firmalar, “enerji üreteceğiz” ayağına Türkiye"yi yabancı sermayenin kucağına oturtuyorlarmış…

Ve bu işbirliğinin karşılığını da parmaklarını yalayarak alıyorlarmış…

***

Bu işi kurcalıyoruz diye, bilgi, belge ve kaynak yağıyor…

Gelen bilgilere bir göz atalım…

Dünya Su Forumu düzenleniyor ya zaman zaman…

Resmi su forumunu düzenleyen WWC… Yani, World Water Counsil…

Türkçe adı Dünya Su Konseyi!..

Arkasında kimler var?..

Think Tank, çokuluslu şirketler, bunlara bağlı organizasyonlar ve lobiler...

***

Gelişme planlamalarından sorumlu teknokratlardan tutun da… Su ve enerji bakanlıklarına kadar… Uluslararası şirketler grubu temsilcilikleri de…

Bunların mühendislik ve inşa şirketlerinden oluşan birlikleri de bu konseyin içinde…

Neymiş?

Dünya Su Komisyonu… Yani World Water Council…

Kısa adı WWC…

Evet! Kenef gibi… 

Dünya petrollerini nasıl birileri elinde tutuyorsa…

Bunların gözü de dünyadaki akan suların kontrolünde…

***

Bu birlik 1996 yılında kurulmuş… 2009 yılında da Türkiye'de bir forum düzenlemişler…

Bu forumu kim düzenlemiş Türkiye"de… Yani, bunların Türkiye ayağında kimler var?

Bakalım…

DSİ… Yani Devletin Su İşleri…

Nurol İnşaat…

Veee…

Ceeee!..

Evet!..

Cengiz İnşaat varmış içlerinde!..

***

Bizim mobilciler!.. Gözlerini sularımıza dikmişler!..

Su forumu organizasyonunun Türkiye ayağını düzenleyenler bunlar…

Amaç neymiş peki?

(Dikkatli okuyun burayı) Amaç “Su problemleri ve kontrolü için çözüm görüşmeleri…”

Bu cümlenin altında yatan anlam çok açık… Kendileri söylüyor zaten…

“Suların kontrolünü sağlamak…”

***

Bir yerde çözüm üretilebilmesi için… Önce bir sorunun olması gerekir…

Sorunun adını başında koymuşlar…

Ne diyorlar adına?

“Su problemleri ve çözüm görüşmeleri…”

***

Sermaye sınıfı için gürül gürül akan ülkemizin akarsuları büyük bir sorun!..

Ee! O halde bu sorunun çözümü için ne yapmak lazım?

Bakalım…

***

Dünya Su Konseyi ve yerli işbirlikçilerinin düzenledikleri forumlardan çıkan çözüm önerileri şöyle…

- ''Gelişme Planları” '(!) adı altında çeşitli projeler oluşturmak...

- Bu projelerle hazırlanan sulara bağlı çeşitli yatırımları, büyük baraj inşaatlarını ve benzeri nitelikteki girişimleri kar amaçlı kapital investorların (yatırımcıların) kullanımına açmak…

- Suları özelleştirmek!..

- Yatırımcılara finans garantisi sağlamak, rizikolarını garanti altına almak!..

Falan, filan!..

Ben demiyorum, adamlar kendileri söylüyor…

***

Peki, bu çözüm önerilerini uygulamak için ne yapmaları gerekiyor?

Bunun için de “Uygulama” adı altında bir dizi karar almışlar...

Bakın ne yapacaklar…

- Su kaynaklarını çok uluslu şirketlere açmalarını sağlamak için, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere basınç ve baskı uygulamak…

- Ülke politikalarını bu amaçlara hizmet edecek şekilde yürütmelerini sağlamak..

- Her türlü kişisel, kurumsal ve politik entereseyi kar amaçlı yatırımlara bağışık kılacak motivasyon politikaları yürütmek…

Yani, kendi propagandalarının cazip hale gelmesini sağlamak…

Çevrecilere bir avuç çapulcu diyenlere duyurulur…

***

Yani, kısa adı WWC olan bu konsey… Yeryüzündeki çeşitli ülkelere ait su ve su kaynaklarını dev sermaye gruplarının kar amaçlı yatırımları için kendi kontrollerine geçirmeye çalışıyor… Bunu da saklamıyorlar zaten… Sadece bizim Çevre ve Orman Bakanı bilmiyor!.. 

***

Buradan yola çıkarak… Karadeniz bölgesinde 700 tane Hidro Elektrik Santrali"nin neden kurulduğu…

HES"lerin kurulacağı bu akarsuların, yarım asırlığına sermaye gruplarına neden peşkeş çekildiği daha kolay anlaşılıyor…

***

Bu halk için “su” hayat demektir…

Ama sermaye sahipleri için, halkın ve doğanın yaşam kaynağı olan su…

Denetim altına alınmazsa…

Yani metalaştırılıp mal haline getirilmezse sorun gibi gösteriliyor…

***

Boşuna dememişler… “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser” diye…

Gölgesini satamadığı ağacı kesen kapitalizm…

Gürül gürül akan suları satamadıktan sonra ne yapsın?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR