Bir yılı aşkın süredir, bana teslim edilen köşede elimizden geldiğince fikirlerimi, gördüklerimi ve düşüncelerimi yazıyorum. Maç yazılarını saymazsak genelde eleştirel bir bakış açım olduğunu biraz da olsa takip eden varsa fark etmiştir. Bu eleştirilerden ise en büyük payı siyasetçiler ve teknik adamlar almıştır. Şu sıralar ise – şükürler olsun ki- sadece alkış zamanı, hem bazı siyasilere hem de Hüseyin Kalpar"a…

xxx
  
Takımın iyi gidişini gördükçe, son 5 yılın getirdiği alışkanlıkla ne zaman rüzgar ters esmeye başlayacak korkusu taşıyorduk ki, eski futbolculardan Da Silva adlı bir arkadaşın 400.000$ alacağı ortaya çıktı ve ödenmezse 9 puanımızın silineceği konuşulmaya başlandı. Bunun ardından bir açıklama yapan Suat Kılıç, sorumluluğu üstüne alarak önce paranın bulunacağının sözünü verdi, ardından da sözünü yerine getirdi ki verilen sözlerin tutulmamasına alışkın olan bizleri memnun ve mutlu etti. Özellikle yaptığı açıklamada: "9 puanı parayla satın alabilir misiniz?" gibi bir cümlesi vardı ki, adeta içimizi okudu. Bunun yanında hazır yeri gelmişken sene başından beri Samsunspor adına koşturan, takip eden Fatih Öztürk"ün adını da anmadan geçmek olmaz sanırım. Şu özellikle bilinmeli ki, her kim Samsunspor için bir çaba sarf etmişse, bu taraftar da onun bu çabasını karşılıksız bırakmamıştır, bırakmaz da. İsmini zikrettiğim iki siyasetçiye karşı eleştirirken cömert kullandığım kalemimi alkışlarken de aynı şekilde kullanmak istedim bu köşeden. Teşekkürler ve asıl teşekkürü Süper Lig sevinci yaşarken edeceğimizi unutmayın lütfen…

xxx

Bir diğer kutlayacağım kişi ise Hüseyin Kalpar. Yeri geldi en ağır eleştirilerde bulundum yeri geldi istifa etmesi gerektiğini yazdım ancak şimdilik zaman Kalpar"ı haklı çıkardı ve bundan çok mutluyum. Defalarca dile getirdiğim üzere, sonunda inatçılıktan vazgeçen Hüseyin Hoca, nihayetinde kazanmayı bilen takımın temellerini üstüne üstlük iyi futbolla oturtmayı başardı. Puan durumuna baktığımda 2 mağlubiyeti olan, az gol yemiş ve hedefe yakın bir Samsunspor görüyoruz ki, bu da her şeyin yolunda olduğunu gösteriyor. Hüseyin Kalpar"dan tek beklentim kaldı, o da Anıl"ı artık verim alabileceğimiz bir hale getirmesi. Önümüzdeki 4 maçtan gerekli puanları alarak, ilk yarıyı ilk 2"nin içinde bitirmemiz yüksek bir olasılık ancak rehavete kapılmamamız çok önemli. Bunu sağlamakta yine Hocanın görevi. Bu yürüyüşün sonunun Süper Lig olmaması için bir neden yok, yeter ki yere sağlam basalım…