Anlatalım
Ligin ilk yarısının bitimiyle, bizler de dahil olmak üzere teknik ekip takımın röntgenini çekerek sorunlu bölgelerin kale-sol taraf-orta sağa ve forvet olduğu belirlenmiş, Antalya kampında yüzlerce denemelerden sonra gurbetçiler hariç bu sıkıntılı bölgelere beş tane topçu almıştık. Stada gelirken acaba bu soğuk havada bu alınan topçularla birlikte takım içimizi elimizdeki çayın sıcaklığı gibi ısıtacak mı diye merak ederken bir yandan da içerdeki 9 maçımızın hepsini kazanmak zorunda olduğumuzu ve 27 puanı cebimize koyup artı 17 puanla birlikte 44 puanla biz bu ligde kalırız düşüncesiyle de ufak bir matematik yapmaktan da geri kalmadık.
Maç başlayınca takımın geride savunma, Karşıyaka nın da ileride tüm oyuncuları ile birlikte hücum yaptığını görünce hele hele bir de 18. dakikada duran bir toptan atılan pasla arka direkte bomboş unutulan oyuncudan kafa golü yemek takımımızın nasıl savunmada hatalı adam paylaşımı yaptığını bize gösterdi. Hüseyin Hoca bu golden sonra takımın savunmasını 3ncü bölgeye çekerek, daha önce yapması gerek hamleyi nedendir bilmem gol yedikten sonra yaparak, orta sahayı kalabalık tutarak hücumdaki topçulara daha yakın oynayınca, rakip ceza alanına daha sık girmeye başladık. Bu da bize pozisyonlar yarattı ama bu seferde Oktay ve Turgut un şutlarını da ağlarla buluşmalarına direkler izin vermedi.İkinci yarıda Hüseyin Hoca, Savaş ve Sezer i de oyuna alarak (Abdülaziz i çıkararak) yeni transferlerin ne denli yerinde olduğunu bize anlatır gibiydi. Ama takıma acilen son vuruşları yapacak iyi bir golcünün gerektiğini bu işin bu forvetlerle olmayacağını ve de "gol atamazsan 3 puanı alamazsın" mantığını bizde Hüseyin Hoca ya anlatır gibi yapalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.