AYTUNÇ ALTINDAL ve MİLLİ GÖRÜŞ
AYTUNÇ ALTINDAL ve MİLLİ GÖRÜŞ
Aytunç ALTINDAL Mlli Görüş teşkilatlarına mensup bir kimse değildi, Mlli Görüşün fikir ocağı sayılan herhangi bir kuruluştan gelmemesine rağmen Milli Görüşün Türkiye ve Dünya meseleleri ile ilgili ortaya koyduğu sorunları ve çözüm yollarını bilen, benimseyen, paralel düşünebilen bir kimseydi. hatta bu manada bir düşünür ve bir araştırmacı olarak fikri yönden önemli katkılar sağlayan bir kimseydi. Öyleki teşkilat geçmişi olmamasına rağmen Milli Görüşün ortaya koyduğu fikirlere sahip olabilen, bu manada büyük bir mücadele ortaya koyabilen ülkemizin değerli bir fikir ve ilim adamıydı. Ülkemizde ender rastlanan cesaret ve sahsiyet sahibi bir gazeteci olarak, derin araştırmaların adamı olarak gizli kalmış bir çok konuyu ortaya çıkarmayı başarmıştı. Bu manada ülkemize sayısız önemli hizmetleri geçmiş bir araşatırmacı ve bir akademisyendi. Erbakan Hoca'nın Başbakanlığı döneminde ona danışmanlık yaparak ne kadar gözü pek bir insan olduğunu ispatlamıştı. Yaptığı araştırmalarda elde ettiği belegelerle birlikte verdiği konferanslarla, yaptığı konuşmalarla milli görüş hareketine büyük bir katkı sağlıyordu. Son yazısı da yine Erbakan Hocamızla ilgiliydi. Yazısında şöyle diyordu; ''Necmettin Erbakan, örgütlenme modelini mevcut değerlerin yeniden ele alınarak çağın gidişatına Zamanın Ruhunu belirleyecek şekilde analiz ve sistematize edilmesini sağlamıştı. Bu anlayış sayesinde Türkiye´nin Yeniden kendini toparlayacağı ve Dünya´da belirleyici rol oynayacağını düşünmüştü. Onun bu Bilimsel yaklaşımı Siyonizm için ayrı bir tedirginlik ve endişe kaynağı olmuştu. Şunu da ekleyerek bitireyim Necmettin Erbakan, Mustafa Kemal Paşa´ya hiçbir zaman garez, kin ve nefretle bakmamıştı. Necmettin Erbakan´ ın bu iki özelliği üzerine Doktora Tezleri yazılacaktır diye düşünüyorum.''
Vefatından kısa bir süre önce "Ben Müslüman adamım. Cenazemde alkış falan istemem. Cenazem tekbirlerle uğurlansın ve toprağa öyle defnedilsin" şeklinde vasiyet etmişti. Bu vasiyeti Anadolu Gençlik Derneğine mensup gençlerin yerine getirmesini istemişti. Ne hazindir ki bu açık davete rağmen ülkemizin yetiştirdiği dünya çapındaki bu büyük düşünüre, farklı bir kulvarda da olsa milli görüşle aynı mihraklara karşı aynı mücadeleyi vermiş bü büyük araştırma ve mücadele adamına karşı Milli Görüş camiası görevini yeterince yerine getirememiştir. İstanbul-Üsküdar Şakirin camiindeki cenaze törenine Milli Görüş Tepe notasındaki kadrolardan hiç katılım olmazken AGD İstanbul Şubesinden yönetici ve az sayıda gençler cenaze törenine katılarak sönük bir şekilde de olsa görevlerini ifa ettiler. Oysaki o gün, o cenaze töreni Milli Görüşçülerle kaynamalıydı. Her taraf tekbir sesleriyle inleyip durmalıydı. Bu fırsatla birlikte müşrik ve de esrik şehrin ucube caddeleri bir nebze de olsa tekbir sesleriyle yıkanmalıydı. Vahiyden uzaklaşmış beyinler tekbir sesleriyle yankılanmalıydı. Ruhsuz kalmış sokakaklar Tekbir Ruhuyla doldurulmalıydı. Böylece Milli Görüşün inkiyaza değil inkişafa doğru gittiğini ortaya koyarak aynı zamanda emanete sahip çıkma noktasında ne kadar güvenilir olduğu da net ve kesin bir şekilde ifade edilmeliydi. İnsanlığın en güzel erdemlerinden bir tanesi de muhakkakki vefadır. Nerde o vefalı günler.
Oysaki Aytunç ALTINDAL gibi başka kesimlere de rahatlıkla mal edilebilecek bir düşünürün son yazısını Erbakan Hocamızla ilgili yazması, AGD' li gençler tarafından getirilen tekbirler eşliğinde defnedilmek istenmesi başlı başına bir olaydır. En başta Milli Görüşün değerini ortaya koyan bir olaydır. Ayrıca Aytunç ALTINDAL'ın ne kadar doğru ve sağlam bir düşünce sistemine sahip olduğunu ortaya koyan bir olaydır. Onun bu özelliğini, bu değerini bildiğim için ÖĞDER Samsun Şube Başkanlığı yaptığım dönemde Şubat 2013 tarihinde Erbakan Hocamızı anma haftasında düzenlediğimiz panele kendisini davet emiştim. O da severek kabul etmişti. Ancak ÖĞDER Genel Merkezinin konuşmacılar arasında Fatih ERBAKAN Bey' de olduğu gerekçesiyle karşı çıkması üzerine proğramımızı icra edememiştik. Aytunç ALTINDAL gibi değerli bir insanı Samsun'a getirememiş olmanın üzüntüsünü yaşıyorum bu gün. Allah kendisine rahmet eylesin, cennetine koysun.
İsmail OKUTAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.