AZICIK
Az biraz konaklamaya geldiydim
azıcık hıçkırmaya
müebbete mahkum
bilmeden de hani
geliverdim
az biraz ağlamaya
ödünç vermeyin omuzlarınızı
azıcık ağlayıp gideceğim
yüzlerinize tebessümler gömerek
konup göçeceğim
ağırlıksız
müebbete hükümlü
asık suratlı biraz
azıcık konup tüyeceğim
tünemeden dallarınıza
el sallamanız [bile] gerekmez
az kaldım gideceğim
kubbemde çığıltılı bebek ağlaması
sahtece büyüdüm gibisi
kundaktan kefene kundak
hiçlikten hiçliğe işte
azıcık eyleşmeye geldiydim
azıcık ağlamaya
kırıla döküle azıcık
kirli jiletlerle kesik
paslı çakılarla dağlanan
yaramsı
gelip gitmeye geldiydim
hânenize
memnun ve mutlu değilim
azıcık huzurlu
huzurdan huzura
gitmeye geldiydim
geliverdiydim huzurunuza
azıcık ağlayıp gideceğim
ödünç vermeyin omzunuzu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.