Her işte olduğu gibi bu af kapsamında da Türk olduğumuz ortaya çıktı. Her sabah oturduğum yerden iş yerime varmak için kat ettiğim yol Bağ kur" un önünden geçiyor. Kaç gündür insan görmezken son hafta kuyruğun ucu metreleri bulmuştu. Yine işlerimizi son haftaya ve son dakikaya sıkıştırma huyundan vazgeçmemiş, Türk vatandaşı olduğumuzu ispat etmek (!) için son gün ve dakikayı beklememiz gerekmişti.
Tabii ben affın doğruluğu ve yanlışlığını bu satırlarda tartışmak istemiyorum. Benim derdim sistemle. Milenyum dedik olmadı, 21.yüzyıl dedik olmadı. Daha ne kadar yüzyıl geçecek bizlerin sistemli olması, sistemlerin düzgün kurulması için. Elektronik ortamda bu işlemler yapılamaz mıyı da tartışmak lazım. Bu kuyruklarda sıra bizimde hoşumuza mı gidiyor ne..!Neredeyse piknik alanı gibi olmuş. Sabahın 04.30" da kuyruğa gelenler varmış. Adam sabah namazı ezanıyla yola çıkmış gelmiş Bağ-kur" un önüne oturmuş. Saat olmuş 07.30-8.00 tam kahvaltı zamanı. Zaten satıcılarda fırsat bu fırsat deyip pusuya yatmış. Puaçacısın dan simitçisine kadar herkes yerini almış. Çay ocağı zaten çayı çoktan demlemiş bile. Servis açılmış. Adamın bir elinde simit, bir elinde çay, ağzı dolu dolu öyle bir sohbete dalmış ki of aman off. Sanki etap Marmara Oteli"nin en üst katında iş toplantısına katılmadan önce kahvaltı yapıp, boğazı seyrediyor. Değmeyin keyfine, birazdan en önde olduğundan sıra ona gelecek, işini bitirip gidecek. En önde olmanın hazzıyla simidini bir o kadar daha zevkle ısırıp koparıyor.
Bir başka toplantı veya iş farklımı. En üst bürokrattan en alt vatandaşa kadar randevulu işlerimizi bir türlü düzene koyamıyoruz. Mutlak ama mutlak sarkar. Müdahale edince de kötü siz olacağınızdan kimsede müdahale etmez. Ve böyle olunca da bir türlü şu toplantıları saatinde yapamayız ve sizden sonraki grupla tartışıp dururuz. Kimsenin kimseye saygısı kalmamış.
Siz önce gelirseniz, sizden sonra gelen sizin hakkınızı gasbetmiş olmaz mı. Lütfen buna da dikkat edelim. Ve şu toplantıları lütfen zamanında başlatıp zamanında bitirelim. Toplantılara zamanında gelelim. Her şeyi son dakikaya bırakmayalım.
"Vakit nakittir" sözünü mutlaka unutmayalım. Ve öyle davranalım.
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE.