TEFEKKÜR

Dursen Özalemdar

BATIL LARIN ADALETSİZLİGİ

Dünkü yazımda atladığım bir noktayı ilave etmek istiyorum, Yunanistan ve Suriye örneklerine ilaveten İRAK ‘ı da tablomuza ilave etmek gerekiyor. Haham soylu  (Yahudi Papazı ) BARZANİ liderliğinde Kuzey İrak’ ta şeklen kurulmuş olan, Kürt işgalindeki topraklarda, Türkmen ve Araplara yapılan ASİMİLASYON ‘a ses çıkarmayan sözde medeni devletlere ne demeli.

1945 yılında ADOLF HİTLER liderliğindeki Almanları yenilgiye uğratarak, İşgal eden ABD o tarihten bu yana öptüğü nice almana rağmen, Bu zaman da da , Alman Başbakanı Merkel’ i bu tarzda öpebilmesi neye işarettir.

Irkları ve Milliyetleri ne olursa olsun MASONİK bir sembolü anımsatan bu görüntünün, Dünya Liderliği ve Süper devletler olma özelliğinin DEJENERASYONA uğramış halidir.

ABD de de, Sinema edebiyatına dayalı PALAVRA üstünlük gösterimlerine, RAMBO imajı arkasındaki sahte kahramanlıklara rağmen, SİYAHÎ insanlara reva görülen ADALETSİZLİĞİN, geçmişteki KLANT KU olaylarındaki mantığın var olduğudur. Yetmiş iki buçuk milletler harmanında, Kanunlarla ZAPTU-RAPT altına alınmış bulunan MEDENİLİĞİN,  --Müslümanlara göre ŞEYTANİ ifsatları ön plana çıkarmış milletlerden olması, idarecilerinin ADELET ve HAKKANİYET ölçülerini, yalnızca kendi çıkar ve menfaatleri açısından ele alan bir yapı göstermektedir.

Gazetenin manşetine taşıdığı bu resim ve haber ABD ve İçimizdeki bu işlere angaje olmuş ların YÜZ KARASIDIR.

PKK yı yıllardır besleyip büyüten İSRAİL+ABD ve AVRUPA devletleri, Bu işleri HAÇLI SEFERİ diye İLAN ederken, müslümanların hala bir araya gelememesi, Batılıların FİNANS kaynağı halinde Petrolle dolu MEMELİ inekler gibi kendilerini SAĞDIRMALARI, İSLAM dininin kitabında yer bulamamaktadır.

İçimizde, Türklerle bir ve beraber olan, Bin yılı aşkın bir zamandır SIKINTIDA-NEŞEDE yan yana olan, Aynı dine, Aynı Allah (C.C.) iman eden, Kıblesi-Kitabı-Peygamberi bir olan, KÜRT ve TÜRK milletinin birlik ve beraberliğine NİFAK sokan, KAFİRLERİN oyunlarının elbette ki fiyasko ile neticeleneceğidir.

Baykal’ın bu konudaki itirafı, ne tür bir ikilem içinde bulunduğumuzu göstermiyor mu.