ENGELSİZMİSİNİZ?

                Yeni bir eğitim öğretim yılına başladık.

Her yıl kendine özgü sorunları ve problemleri ile başlar ve aynı sorunları ile de biter. Bu hep böyle olmuştur bu zamana kadar.

Tek tek ayrıntıya girmeyeceğim, ayrıntılar çok.

Her birey, her kesim kendi bakış açısıyla değerlendirmeye alınırsa genel anlamda ortak yaşadığımız evrenin içinde dünya milletlerinin eğitimini, öğretimini, normlarını bilmiyorsak ve yahut bildiğimiz halde kendimize hedef koymuyorsak biz hiç bir şey başaramamışızdır demektir bence.

Yıllardır konuşulur…

Dersliklerin azlığı, sınıflarda öğrenci sayısının çokluğu hep problem olmuştur.

Öğrenci velilerinin ilgisizliğinden, öğretmenlerin yetersizliğinden, binaların fiziki koşullarının uygunsuzluğundan hep şikâyetçi olmuşuzdur.

Sadece bir örnek…

Bundan yedi yıl önce…

5378 sayılı yasa hazırlandı ve yedi yıl süre verildi. Binaların, çevre düzenlemelerinin, engellilerin, yaşlıların kolayca erişebilinirlik, ulaşılabilirlik standartlarına uygun hale getirilmesi için.

Okullarımızda bu yasaya dâhildir.

Kaç okulumuz bu fiziki düzenlemeyi yaptı acaba bilenimiz var mı? Yasa ortada, kanun ortada. Kim uyguluyor? Nüfusunun %12'sinin engelli olduğu bir ülkeden söz ediyoruz!

Kaç engelli çocuğunun velisi evladının gidebileceği okul aradı? Acaba kaçı kaydını yaptırabildi? Kaçı “aman boş ver okuyanlar ne oldu ki bu da engelli zaten ben onu evde bakarım” diye boş verdi, biliyor muyuz?

Diyeceğiz hiç mi bir şey yapılmadı. Çok şey yapıldı tabii ki.

Bir bakalım mı dünya ortalamasında üniversitelerimizin kaçıncı sırada yer aldığına, kendi içerisindeki başarı ortalamasına!

Orta dereceli okullarımızın öğretimdeki başarı sıralamasında ilimiz kaçıncı imiş biliyor muyuz? Bende yeni öğrendim. Elli ikinci…

Af edersiniz ülkemizde kaç vilayet vardı?

Bu başarıda, başarısızlıkta bizlerin hiç payı yok mu? Elbette var, başarıyı ne kadar benimsiyorsak, başarısızlığı da elleştirenleri o kadar önemsemek ile eğitime bir milat taşı konulmuş olunur ki işte eğitimde, kültürde o zaman başlar.

Eğitim kimlikleri, kişilikleri, kültürleri, örf-adeneleri aynı potada birleştirir ve bütünleştirir. Eğitimin farkı işte orada belirlenir. Milli olunur, bütünleşir, paylaşılır hak ve hukuka sirayet eder. Bu bir tek bizim özlemimiz değil. Milli olmayan devletlerde ulus, ulus olmayan devletlerde bölünmüşlük, parçalanmışlık, cahillik ve terör çok rahat kendine yer bulur.

Şunu herkes biliyor tabii ki ancak ben bir defa daha söylemek istiyorum.

Dünyada bir ülkenin kalkınmışlığı, eğitimi, öğretimi, kültür seviyesi artık engellisine, yaşlısına ve aynı zamanda yazılı ve görsel basınına bakılarak belirleniyormuş.

Ancak, her ne hikmetse kimlerin ihmali kimlerin duyarsızlığı kimlerin sorumsuzluğu var bilinmez gün geçmiyor ki şehit haberleri gelmesin. Şehitlerimize ve şehit edilen Samsun'lu Cumhuriyet başsavcımız Murat UZUN' a hakta aladan rahmet kederli ailelerine, yakın dost ve mesai arkadaşlarına sabırlar dilerim. Samsun'umuzun başı sağ olsun… Saygı ve sevgilerimle.


Sedat YILMAZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR