Birde Postal Yalayıcıları var

Neval Sultan, “Kanlı 1 Mayıs ve Ak saçlı tercrübeler” yazıma “Darbe Söylemleri” yazısıyla atıfta bulunmuş, bir magazin gazetesinde Türkiyemizin First Lady"si bayan Hayrünnisa Gül Hanımefendilerinin “Hatırla Sevgili” dizisiyle ağladığını yazarak, iki örnek arasında bir kıyaslama yapmış…

Sayın “Başbayan”ın -ki bugünlerde bu ünvanı kullanalım mı kullanmayalım mı? tartışmaları yapılıyor- tabi ki diziyi izlerken neden etkilenip de ağladığını bilmiyoruz…Belki “arbedeli” günlerde yaşanan o sahici ve masum aşklar için gözyaşı dökmüş olabilir…Müzik ustalarının bir araya gelerek alt yapısını oluşturduğu, o harika film müziğinin etkisiyle yada “konumlarını” siyaset dünyasının “dumanlı havasıyla” ilişkilendirerek de ağlamış olabilir kimbilir… Netice de bilmiyoruz…

Lakin, buraya filmin “fikri” kurgusunun ne yana ağır bastığı “tartışmaya açıktır” diye de bir “mim” koyalım…

Neval, proiektörlerini “bağımsızlık, adalet, aşk, özgürlük” sloganlarıyla harmanlanmış masum duyguların bayraklaştırıldığı o günlerden alıp, “bugünün” üstüne çeviriyor ve gördüğü manzaranın adeta bir “enkaz” olduğunu “…Asılmış kesilmiş, bedel ödemiş, idam edilmişlerin arkasında kalan bir dolu sindirilmiş, pısmış aslan dönmesi kedileri!.. En iyisi reklamcı olmuş, kapital içinde yüzen kapital düşmanı(!) eski solcularla, hiçbir şey olamadığı için kendini içki kadehlerinde kaybetmiş, devrim hikayelerini masada meze yapan devrimcileri!..” sözleriyle serzenişte bulunuyor…

Elbette ki bize düşen, “yaşanılmamalıydı” “olmamalıydı” dediğimiz bir dönemin trajedisi üzerinden asla “rol kesmek” değil, kahramanlarının “zaman ve mekan” ve dahi ”şart ve imkanları”nı göz önünde bulundurarak değerlendirmektir… Zaten “neticeyi” olduğu gibi bir yana yıkmak “adil” de değil…

Yazısını, “…Sıyırıyoruz bütün bunları "Bugün 6 Mayıs ve biz kahramanlarımıza layığız" diyebilenlerden...” diye bitiren Neval, bizimde gönülden katıldığımız serzenişinde haklıdır…

Peki ama, sağcısı, solcusu,orta yolcusu, ılımlısı,radikali her neyse, hangi düşüncenin taraftarı olursa olsun o dönemi her şeyiyle iliklerine kadar damıta damıta yaşayan bir nesilin,her defasında gözlerinin içine bakıp bakıp “daha çok demokrasi,insan temel hak ve özgürlükleri” konusunda “dik duruş” beklediğimiz, ama nafile ki, her dönem başka başka “isim, ünvan ve renkler” içinde işi postal yalayıcılığına kadar “götürenlerine” ne demeli?…

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Hamit Seven Arşivi
SON YAZILAR