Bireysel silahlanmaya hayır!
Barış olsun derken silahsızlanma olsun derken her geçen zaman diliminde daha da fazla bireysel silahlanma aldı başını gidiyor. Özelliklede Karadeniz dendiğinde silahsız bir ev ve fert sayısı beklide parmakların sayısı kadardır. Yaz aylarında şöyle köylerde doğru uzanın bakın silahlar nasıl mısır patlağı gibi patır patır patlamakta. Ben gözlerimle tanık oldum Alaçam"da ve diğer birkaç köyde yaşları henüz 15"e varmamış çocukların bellerinde silahlar düğünlerde bir birlerine caka satmaktaydılar. Çocuklar bellerindeki kuru sıkı silahların bile denetimsiz satışları ülkemizde çok fazla. Bireysel silahsızlanmayla ilgili olarak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda Samsun tabipler Odası başkanı Dr. Cem Şahan, bir açıklamada bulundu. Dr. Şahan"ın açıklamaları gerçektende kayda değer bilgiler. Dr. Şahan"ın anlatımları aynen şöyle:
Biz hekimler, öldürücü bir aracın verilmesine katkıda bulunmak istemiyoruz. Bizim işimiz yaşamı korumak. Her yıl yerel ve ulusal basına ""maganda kurşunu"" ya da ""serseri kurşunu"" olarak adlandırılan acılar ve ölümler yansıyor. Gün geçmiyor ki şiddet ve silah ülke gündeminde olmasın. Silahların ufak bir tartışmada, alacak verecek meselesinde, namus üzerine yoğunlaşan kavgalarda, törenlerde, düğünlerde, maçlarda nasıl bilinçsizce kullanıldığı hafızalarımızda yerini koruyor. Bu maganda kurşunu değil aslında, tamamen bireysel silahlanma.Samsun son 5 yılda artan şiddet kültürünün, okullarda ve belediye binalarında patlayan silahların şehri olmamalıdır. Şiddetsiz bir Samsun İçin tüm belediye başkanları ve muhtarlara çağrımız Önce bireysel silahlanmayı siz reddedin ve Samsun"u şiddetten arındıran çalışmalara destek verin.
Türkiye"de bireysel silahlanma
2008 yılı istatistiklerine göre Türkiye"de toplam 7 milyondan fazla ruhsatlı/ruhsatsız silah bulunuyor. Buna göre silah ruhsatı alma yeterliliğine sahip her 10 kişiden birinin silahı mevcut. Ayrıca Türkiye"de silah sayısının son 10 yılda 10 kat arttığı biliniyor. Cinayetlerin %50"sinin silahla işlendiği, aile içi şiddet ve eş öldürmeyle sonuçlanan olayların %35-40"ında ise silah kullanıldığı rapor ediliyor. Silah sahipliği oranının yüksek olması, direkt şiddet ile ilişkili olmasa da, şiddet için kolaylaştırıcıdır. Bu durum, özellikle yoksulluğun yaygın olduğu, toplumsal adaletsizliğin belirginleştiği, toplumsal dokunun ciddi bir baskı altında bulunduğu toplumlarda geçerlidir. Her yıl 100 bin kişi arasında Jamaika"da 17; Brezilya"da 14, Kolombiya"da 50 kişi cinayete kurban gidiyor. Bu oran Almanya"da 0,2 kişidir. Türkiye son dört yılda silah alımına 5 milyar dolardan fazla para harcadı. Türkiye"de yılda ortalama 3 bin kişi bireysel silahlarla hayatını kaybediyor. Hafif silahların kullanıldığı şiddet olayları, zaten aşırı yüklenmiş durumdaki sağlık ve eğitim sistemlerini bozarak, insan kalkınması açısından ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Ülkelerdeki hafif silah stoku
Uzun zamandır, hafif silahlar bireylerin güvenliği açısından gerekli görüldü. Onlarca yıldır, silah alınıp satılıyor ve depolanıyor. Ama bu silahların kamu güvenliği, kalkınma ve geçim üzerinde yan etkileri hiç düşünülmedi. Hiç kimse bu tür silahlardan kaç tane olduğunu bilmiyor. Hem hükümetlerin, hem de şirketlerin çoğu, detaylı bilgi verme konusunda hala ketum davranıyorlar. Dünya genelinde 639 milyon askeri ve sivil tip silah olduğu belirtiliyor. Bunun 238-276 milyonu ABD; 67 milyonu Avrupa Birliğindedir. Dünya genelinde yıllık hafif silah üretiminin 7,5-8 milyon adet ve bunların 7 milyon adetinin sivil tip, kalanının ise askeri tip olduğu tahmin ediliyor. Dünya üzerinde her yıl, her insan için 1,5-2 kurşun üretildiği biliniyor. En önemli üreticiler ABD, Rusya ve Çin. En az 27 orta ölçekli silah üreticisi ülke bulunuyor. Toplam 92 ülkede en az 1249 şirket silah üretimiyle uğraşıyor. Ayrıca yasa dışı yollarla, küçük ölçekli üretiminde hayli yaygın olduğu ve ŞİLİ, Gana; Güney Afrika; Türkiye; Pakistan ve Filipinler gibi en az 25 ülkede uygulandığı görülüyor. Burada hemen sorduk sayın Dr. Şahan"a:
Ne Yapmalı?
Samsun Tabip Odası olarak, Türkiye"de silahlanma mevzuatının basit olduğunu düşünüyoruz. Vergisini vermek kaydıyla 21 yaşını dolduran her TC vatandaşı silah alabiliyor. Kısıtlama sadece para ve evrak boyutuyla sınırlı kalıyor. Samsun Tabip Odası olarak aşağıdaki uygulamaların yaşama geçirilmesini, bu konuda kalıcı çözüme katkı yapacağını umuyoruz.
1-Silah akışı ve uluslararası silah ticaretiyle ilgili net denetim politikasının oluşturulması, bunun beş yıllık kalkınma planında yer alması
2-Siyasi partilerin programlarında silahsızlanmayla ilgili görüşlerin ifade edilmesi. Belediye ve mahalli idarelerin bu konuda ısrarcı ve takipçi olması
3-Silah bırakmaya özendirici yöntemlerin geliştirilmesi
4-Toplumunda katıldığı yüksek sesli kampanyacılık
5-Barış kültürünün öne çıkarılması
6-Silahlanmayı övücü davranışları yakından izleyip, kınama
7-Şiddet kurbanlarının bilinçlendirme çalışmalarına katılması
8-Silaha sahip olmanın, hak olmadığı, güven değil, risk olduğu bilincinin yaygınlaştırılması
9-Bir kişiye birden fazla silah ruhsatı verilmemesi için kamuoyu oluşturulması
10-Sivillere taşıma ruhsatı verilmemesi
11-Ekonomik cezalar daha caydırıcı hale gelmeli.
12-Ruhsatsız silah teslimi kolaylaştırılmalı
13-Yalnızca silahlar değil, mermilerde kayıt altına alınmalı
14-Silah talebini azaltıcı önlemler alınmalı
15-Can güvenliği gerekçesiyle taleplerde ruhsat verme usülu tartışmaya açılmalı
16-Ruhsatlandırmada sağlık raporları kapsamlı hale getirilmeli, Ayrıntılı psikolojik testler zorunlu olmalı. 2 yılda bir tüm süreç tekrarlanmalı.
17-Silahla ilgili alt yaş sınırı sınırlandırılmalı
Samsun TABİP Odası olarak Sivil toplum örgütlerinin ve yerel yönetimlerin, yerel ve ulusal duyarlılık oluşturmak amacıyla etkinlikler ve bilgilendirme toplantıları düzenleme, halkı bu konuda bilinçlendirme görevini, YAŞAM HAKKI açısından zorunluluk olarak görüyoruz dedi.