İkinci yarının 2"nci maçında da galibiyet alan, daha doğrusu son dört haftada; 2 deplasman, 2 iç saha galibiyeti alarak, dörtde dört yapan Samsunspor takımı için artık, önemli haftalar yaklaşmaya başladı. Bunun ilk etabında M.İ. Yurdu deplasmanıyla start alıyor.

İzleyip gördüğümüz kadarıyla Samsunspor takımı, okadar da ahım şahım bir futbol oynamıyor ama kötü oynarken, kazanmak tabiki çok iyi olsa gerek. Hani derler ya; "çekirge bir sıçrar, iki sıçrar" diye, yani şans faktörü her zaman sizin yanınızda olmayacaktır. Bu şans faktörünü iyi değerlendirmek ise en başta teknik kadronun işi olsa diye düşünüyorum. Nedenine gelince; zamanı geldiğinde bize göre hata yapıyorsa uyarmak ve ikaz etmek, bizim de görevimiz. Bize göre yanlış olan nedir? Sezon başından beri, bu takımda futbol oynayan ve de şu ana kadar başarılı olan sporcular var. Siz şimdi birdenbire taşların yerlerini değiştirip onların yerleriyle oynarsanız, şansınızı zorluyorsunuz demektir.

Kısacası bu takımın bazı olmazsa olmazları var! Hasan BAYRAKTAR-Murat YILDIRIM, birincisi ilerlemiş yaşına rağmen ortaya koyduğu mükemmel performans, diğeri ise bitmeyen, tükenmeyen enerjisiyle takıma verdiği olağanüstü katkı. Peki, güzel bir; bu oyuncularımızdan istediğimiz verimi alabiliyor muyuz? Bana göre, koskoca bir hayır…Nedeni mi soruyorsunuz? ilk önce sevgili Hasan BAYRAKTAR"DAN başlayalım; bu oyuncunun yanında daha diri, daha sert, rakibe ilk hamlede basacak bir oyuncu oynatıyor musunuz?         (örneğin Hasan KOÇARSLAN gibi). Yine, koskoca bir hayır… en son maçta; bu olay okadar sırıttı ki, ısrarla orada oynattığınız Turgay GÖLBAŞI bana göre, bu işi hiç ama hiç başaramadı. Ama siz, onu yine bir saatin üstünde oyunda tutunuz.

Gelelim Murat YILDIRIM kardeşime; bu oyuncuyu kanatlarda, bu kadar yormanın ne anlamı var? Onu da anlamış değilim. Elinizde Abdulaziz  gibi rakip kaleye çok çabuk top  taşıyabilecek bir oyuncunu, böylesine bir maçta, yedek kulubesinde oturtup, maçın son 20-25 dakikasında oyuna koyuyorsunuz.

Bunlardan da önemlisi artık modern futbolda çift santrafor diye bir şey yok. Buna rağmen, son Altay maçında Zenke ve Billy Mehmet, bu pozisyonda oynadı. Maç sonrası yazmadık, en büyük şansımız Ahmet ŞAHİN"in çıkarttığı gol pozisyonları olmasaydı. Bugün bu güzel eleştirileri yazamayacaktır. Bütün bu bazı olumsuzluklara rağmen kazanan her zaman  haklıdır. Bu yüzden de hafta sonu, deplasmanda oynanacak olan çok ciddi bir maç var. Bütün bunları göz önüne getirerek alınacak olan 3 puanın altın değerinde olduğunu bilmek gerekirken de unutmadan yenemiyorsan, yenilmeyeceksin felsefesini unutmamak gerektiğine inanıyorum.

Şansımızı iyi kullanırsak galip geliriz diye düşünüyorum.

Yine geçen sezon gibi 5"de 5 veya 6"da 6. yarın da yolunuz açık olsun.

Bizden söylemesi

hoşçakalın