Tff 1. ligin 16. haftasında sahamızda, küme düşme hattında çırpınan Malatyaspor ile oynadık. Aslında o bizim ayarlarımızla oynadı desek daha doğru olacak çünki maçta ölüp ölüp dirilen taraf Samsunspor du. Malatyaspor u rahat geçeceğini düşünen başta ben olmak üzere binlerce taraftar 19 Mayıs stadında adeta çıldırdı. Bravo futbolcu ve teknik ekibimiz gerçekten güzel saçmaladınız. Biraz seyirci stada gelmeye başladıya muhakkak soğutacaksınız değilmi. Bolu ve Keçiören beraberlikleri tamam ama bu olmadı hakkaten hiç yakışmadı. Malatya nın elinden zor kurtulmak, şakamısınız arkadaş. Hüseyin hoca "aldığımız bir puan bizi şampiyon yapacak" demiş, bu kaybedilen 2 puanla tutuşmayalım da inşallah senin dediğin olsun hocam!!
    Yunus Emre.. Takımın yine en iyisi, atılan beraberlik golünün gizli mimarıydı. Yerinde müdahaleler, gereken yerde olmalar, Allah nazarlardan saklasın bravo Yunus Emre.
    Harris.. Ceza alanında topa bu şekilde girilmez. Girersen bedelini ödersin. Devamında oynadığın oyun seni maçın iyileri arasına soksada, bir anlamı kalmıyor değil mi ?
    Celil.. Oyundan çıkmasını yanlış bulduğum atom karınca maçta oldukça etkiliydi. Katı savunmaya dönmüş Malatya karşısında seri, güçlü, şutör ve oyundan düşmeyen bir oyuncuyu çıkartmak ne kadar doğru ben bilemedim.
    Laura .. Bencilliği maçın kaderini belirledi. 19. dakikada yine Douglas ı görmek istemedi zoru denedi. Sonuç hüsran. 
    Douglas.. Bencil mevkidaşı yüzünden, suskunluğunu bu haftada bozamadı. Sakarya maçında hattrick yapan sonrasında pek te varlık gösteremeyen forveti zor günler bekliyor. Zira Sagat, aldığı kısa süreleri iyi değerlendirmeye başladı.
    Oyunun Malatya ceza alanı çevrisinde kör döğüşüne dönmesi, tüm hucüm organizasyonlarımızında sabun köpüğü gibi etkisizliği, defans oyuncularımızı dakikalar ilerledikçe ileri çıkmaya ve akabinde defansta açıklar vermemize sebep oldu. Hele 65 te Zeki nin Haqi Osman ı kaçırması statdaki tüm taraftarlara küçük bir kalp spazmı geçirtmiştir. 
    Oyuncu tercihlerinde Hüseyin hoca ile aynı görüşte değilim. Bazen risk almamak risk almaktan daha risklidir. Laura oyunda kalmalı, Sagat ı ta oyuna alarak üçlü forvete, bu maçı istiyorum demeliydi. Yedek kulübesine alıştırılmış Polat,Cihan,Muhammet ten kurtarıcı bence olmaz. Vel hasıl biz bu oyunla daha çok puan kaybederiz, kimse hiç bir maça garanti gözüyle bakmasın. Samsunspor o çizgide değil bu maç çok net gördük. Forvet hattına ince pas verebilecek, oyunu okuyabilecek, ayağında top tutabilecek on numara futbolcumuz yok. Fofana da yok, dolayısıyla kolay olamıyor golle buluşmamız, zorlanıyoruz.
     Topla o kadar gevezelik yapıyoruz ki sanırsın 2-0 öndeyiz zaman lehimize işliyor. Tribünde taraftar çıldırıyor biz 40 metreden geri pası düşünüyoruz. Ya arkadaş, bir takım hiç mi kenarlara top taşıyıp düzgün bir orta yapmaz. Siz idmanlarda ne çalışıyor, ne yapıyorsunuz. Üç pasta yapılacak bir hucüm organizesini sahayı dolaşarak 43 pasa çıkartmak nedir. Neden zorlaştırıyoruz. Denizli ye beş atıp Malatya nın elinden zor kurtulmayı biri bana anlatsın. Saman alevi gibiyiz. Her takım yener yenilir ona sözüm yok ama puan kaybedilecek takım Malatya değildi. Bu hafta Samsunspor 30 puan olmalıydı. Malatya yı hafife almış, dersinize iyi çalışmamışsınız belli ama rakiplerimiz zayıf rakiplerine takılmadı. Rizespor ve Keçiören in haftayı üç puanla kapatmasıda bu haftanın tuzu biberi oldu yani hayırlı olsun..
     Hakem Erkan Özdamar, bir maç bu kadar berbat yönetilir hakkaten sana da bravo. Bir takımın yatmasına bu kadar müsamaha gösterilir. Günah değil mi bu kadar emeğe, hakka hukuka. Futbolun güzelliğini Malatya ile beraber mahvettiniz. Sahayı tiyatro sahnesine çevirdiniz. Başrolde onbir futbolcu yönetmen sen. Sende sorsan hakemsin. Yazık
     Pek te yazılacak birşey yok. Geçen hafta mutlu, bu hafta çok üzgünüz. Futbol bu herşey içinde. Önümüze bakacağız. Bodrum maçından sonra görüşmek dileği ile..
     Hoşçakalın...