Yıl 1988...
Henüz 17 yaşında ilk gazeteciliğe başladığımda Sayın Çakar'la tanışmam Anavatan Partisi'nin il başkanlığı kongresinde gerçekleşti.
Uzaktan tanıdım onu...
Temiz yüzlü bir adam seçimleri kaybetmesine rağmen, son derece mütevazı tavırlarıyla kazananı kutlayıp salondan öyle ayrılıyordu.
Onun beyefendiliğini, nezaketini, siyasetteki zerafetini, namusunu, şerefini, ticaretini bu şehirde tartışmaya açacak bir tane adam var mıdır?
Hiç olmadı...
Çünkü o her zaman siyasetini de, ticaretini de düzgün yaptı.
Allah korkusunu her zaman içinde taşıdığı gibi, HZ. Ömer adaletini çağın şartlarına göre en güzel şekilde uygulayan bir siyasetçi oldu...
Çoğu zaman toplantılarda, kulislerde insanlar kendi şehirlerindeki yerel siyaseti tartışırlar.
Siyaset günleri yaklaştıkça bu tartışmalar daha da yoğunlaşır ve halkımız başlar konuşmaya...
"Yusuf Ziya Yılmaz'ın karşısına çıkacak aday var mı?...
"AK Parti burada tüm seçimleri kazanır"...
"Atakum'da CHP seçimleri kimseye vermez"...
Bu tartışmalar uzayıp gider...
Dün Sayın Çakar'ın toplantısına katıldıktan ve oradaki birlikteliği gördükten sonra inanın Mehmet Çakar'ı destekleyen insanlar hep destek, tam destek olsun, Sayın Çakar bu şehirde herkesle kafa kafaya seçimlerde yarışır...
Bunu dün hissettim ve gördüm...
Bir tane boş adam görmedim...
En azı iş adamı, milletvekili, belediye başkanı, yerel siyasetçi ve bakanlık yapmış siyasetçiler...
Daha ne olacaktı...
Bence Sayın Çakar açık açık ifade etmese de bu onun adaylık provasıydı...
Yol arkadaşlarının kendisine ne kadar destek vereceğini görmek istedi...
Bence o desteği dün fazlasıyla aldığı gibi seçim startını da vermiş oldu.
Kanımca MHP'nin büyükşehir belediye başkan adayı Mehmet Çakar diyebiliriz.
Bu adaylık resmi olarak açıklandığında Büyükşehirde sıkı bir yarışın bizi beklediğini şimdiden söylüyorum.
Sayın Çakar'ın dünkü çıkışını, rahmetli Muzaffer Önder'in çok güçlü olduğu belediye başkanlığı döneminde, Sayın Yusuf Ziya Yılmaz'ın Karayolları Bölge Müdürlüğü'nden istifa ederek Anavatan Partisi'nden aday olduğu günlere benzetiyorum. O dönemde Yusuf Ziya Yılmaz'a hiç şans tanımayanların sandıkta seçimleri nasıl kaybettiklerini bir gazeteci olarak yaşadım ve gördüm...
İşin enteresan tarafı o dönemde Yusuf Ziya Yılmaz'ı adaylığa getiren insanların hepsi dün Çakar'ın adaylık provasında olan insanlardı.
Ne garip değil mi?.