Günümüzdeki olayları değerlendirebilmek için geçmişi hatırlamak gerekiyor. Bizim millet yumuşak tabiatlı olduğu için, ayrıntılara pek dikkat etmiyor. Ne var ki, GERÇEKLER ayrıntılarda gizleniyor. Biraz yakın maziye giderek, neler olmuştu hafızalarımızı tazeliyelim.

CHP. lilerin sahte ÇARŞAFLI kadınları partilerine üye kayıt etmeleri, sonradan aynı kadınlara hucum ederek  çarşafları parçalama gösterimleri, Bilbordlara örtünmenin RAHİBE kıyafeti dir afişleri asmaları , gibi nice tertipleri gördük.    

Hafızalarımızda yer etmiş biri de . SERRA YILMAZ’dı.   baş örtüsünü ÖCÜ gibi görmüş. Hiç kimsenin ona sen niye başın açık geziyorsun, Niye İÇKİ içiyorsun diye sormaya hakkı yokmuş. Bunlar bir kervan her gün bir yenisi ekleniyor. Bu kervanın yolu malum. Elbetteki ESFELE-İ SAFİLİN. Dünyada ki eylemleri ile bu kervana takılanlara,  MEB –Sen Genel Başkanı Ahmet GÜNDOĞDU,

“Başörtüsü yasağı kadına uygulanan en önemli şiddettir. Derken, “Bir sanatçı müsvettesi çıkmış, (başörtülüleri öcü görmüş gibi oluyorum) diyor.Biz bu zavallı için,”Seni görünce DOMUZ görmüş gibi oluyor”demeyecegiz.Domuzu da Allah yarattı.Vardır bir hikmeti deyip yolumuza devam edeceğiz. Millete tepeden bakanların artık eylemlerinin karşılığının olmadığını düşünmemeleri  lazım,” diyerek    tepkisini gösterimişti. Başörütünün ilk düşmanı olan ŞEYTAN, sonradan peydahladığı taifesi ile, Adem (A.S.) çocukları üzerinde de etkisini yapmıştır. Evlenmeyi ve  meşru sınırlarda eş edinmeyi emreden  Dinimiz, ve Şeriatımız,  aile oluşturmanın güzelliklerini bize bildirirken, yaratılış itibari ile eşe muhtaç olan bütün mahlukatın  bir düzen içinde, neslin sağlıklı devamını öngörmüştür.  

Besmele’nın sırrı altında oluşan hayırlı  işlerle birlikte, eş ve birleşme ve çocuk edinme sürecinde, iyi insan tipi ortaya çıkarken, Besmelesiz ve Şeytanın ortak olduğu birleşmelerden ortaya çıkan, hayırsız insanların da, fıtratlarına uygun işlerle ortaya çıkmaları tabiatlarının icabıdır.

Şeytan ile şekillenen kötülüklerden birinin de, konumuz olan Başörtüsü, Dinimizin emirleri içinde yer alırken, karşı çıkan ların  BAŞÖRTÜSÜ İLE DİNE KARŞI ÇIKIŞLARININ göstergesi olmaktadır.

Şeytan’ın temsilciliğini yapan insanlardan birinin’de icraatı ile, ispat-I vucut eden bir zamanların Cumhuriyet Gazetesi Karikatürist’I TURHAN SELÇUK ‘un 

19.04.2006 daki BAŞ ÖRTÜLÜ DOMUZ karikatürü ile kendini ispatlarken. Girit,Selanik ve İstanbul’ da ikamet eden SEBATİYASİT  lerden biri olduğu’da kayıtlardan görünmektedir, küfür cephesinin dün olduğu gibi, bugün de durmadığıdır.Bir kaç gün evvel ,

MÜEZZİNE KÜFÜR-EZAN’A ISLIK ve TOPLUCA DÜDÜK ÖTTÜREREK İSLAM’a KARŞI ÇIKIŞLARIN,I ALENİ OLARAK ORTAYA DÖKEN KIRIPTO TOPLULUGUNUN, HER TÜRLÜ AHLAKSIZLIKLA KENDİNİ  GÖSTERMESİ BİR İBRET’İ ALEMDİR.

Sayin Bahçeli’nin dediği gibi, Bu bir BEKA SORUNUDUR. VAR veya YOK OLMAK SINAVIDIR. Teferruatlara girip, Kırğın,Küstün tavrıyla, KÜFRE YOL AÇMAK ANCAK ŞEYTANIN ve ONUN EVLATLARI, HANNAS’ ların TELKİN LERİDİR. Her işte “EUZU BİLLAHİ ŞEYTANİ RACİM.BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM “ diyerek , kötü tesir ve teltinattan korunarak, sağduyulu CUMHUR İTTİFAKINA REY VERMEK MÜSLÜMANIN vazifesidir.