Dondurmam gaymak!..
Bizim dondurmacı cevap yazmış bana Üstelik kendisini uyarmama rağmen
Ne demiştim Daha önce dansöz elbisesi filan gibi şeyler mıy mıy ettiğinde
Validenin iş elbisesini bana yollama demiştim
***
Çok özür dilerim, affınıza sığınıyorum tabi
Şimdiye kadar hak etmediğine inandığım kimseye böyle sözler söylemedim Söylemem de... Ancak, dondurmacılıktan gelme gazeteci, uyarılarımı dikkate almamış demek ki
Merdiven altında çıkardığı gazetesinde mıy mıy etmiş yine
At yalanı demişler, (bipleye)yim inananı
Hem yalanı söylemek bile beceri ister Hani, atarken de destekli atmak lazım
Boşuna dememişler Atma Recep din kardeşiyiz diye
Allahtan, kimse okumuyor gazetesini de
Bulamıyor ki okusun Onun için cevap da vermiyorum zaten
***
Gazeteciler Cemiyeti"nden atılan 50 kişinin isimleri bende Bazıları üyelikten atıldıklarını bile bilmiyorlar hala Başkanlığı garanti altına almak için üye yaptığı matbaacıları da biliyoruz
Ama onlar bile dondurmacıyı kurtaramayacaklar
Üstelik ben, gazeteci arkadaşlarıma inanıyorum Gerçek gazeteciler, cemiyetlerine sahip çıkacak 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"ni, Dondurmacılar Cemiyeti olmaktan kurtaracaklar
***
Cemiyetin Başkanı, cemiyetin karar defterini merdiven altında bastığı gazetesinde yayınlamış İmzamı gösteriyor
Bağırsaktan üfleyen zart-ı muhterem bilmez Ben, daha önce Gazeteciler Cemiyeti"nin yönetiminde olmama rağmen Bugünkü gibi, yine muhaliftim
Yani, kendisi zurnanın son deliği Bana göre
Başkan Necdet Uzun ve benim de içinde olduğum o zamanki yönetim, benden çektiğini kimseden çekmemiştir Aralarındaydım ama eleştirilerimle, onlara kan kusturdum, kan Bunlar ne ki?
O yüzden de sevilmedim zaten
***
Yazımdaki eleştiriler geneldi, bütün dönemleri üst üste koyup eleştirdim Ama dondurmacı, dünyaya neresinden bakıyorsa oradan görüyor
O yazıda bir özeleştiri de var... Ama arif olanlar anlar
Bizimkinde, bunu anlayacak kafa nerde
Eğer o tarihlerde, benim önerilerim dikkate alınsaydı, gazeteci arkadaşlar itilip kakılmasaydı, eski yönetim değişmez, temiz aile çocuklarına da gün doğmazdı
***
Dondurmacı başkan, ağabeylerine sorsa öğrenir Ben öyle el etek öpenlerden değilim
Adamın iflahını sökerim
Üstelik kimsenin arkasından da konuşmam Yüzüne karşı söylerim
Her neyse Paçalar tutuştu, koltuğu bırakmak kolay değil tabi
Giderken elbette sağı-solu tırmalayacak Ama iftiralar inanılır gibi değil
Dondurmacının yazdıklarının sadece bir cümlesini burada yazsam Ölürsünüz gülmekten
Güya kendisiyle aramızda şöyle bir diyalog geçmiş Az dinleyin
Ben demişim ki tombalağa
- Başkanım size bir konu arz edebilir miyim?
O da demiş ki bana;
- Anlat bakalım...
Hahahahahahahaha..! Hay Allahım ya
***
Ulan, ben Can Yücel"den aşağı kalacak biri değilim Tombalağa, tombalak derim
Beni tanıyan herkes, gülmekten çatlar bu sahte diyaloğa
Çünkü
(Hala gülüyorum yaa )
Çünkü Beni tanıyan herkes şunu bilir ki Hiçbir belediye, dernek, kooperatif, şirket, cemiyet başkanına Başkanım demem Bu duyulmuş şey değildir Hiçbir Vali"ye de bugüne kadar valim demedim zaten Sayın Vali derim Başka türlü diyemem Çünkü meslek ilkelerimize de, mizacıma da aykırı bu
Bu bir mesleki ilkedir aslında ve bunu bütün gazeteciler bilir. Ama dondurmacılar nereden bilsin?
Yahu, boş verin, gömün gitsin!
***
Beyaz takım elbiseliyi sona saklayalım biz! Tombalağı ayrı tutarak, bunun altındaki anlamı, bilmeyen öküzlere anlatayım isterseniz Biz gazeteciler Bir anlamda kamu görevlisiyiz
Hiçbir vali, bakan, başbakan bize ait değildir Onlar halkın valileri, başkanları, bakanlarıdır Onun için de başkanım, valim, müdürüm sözü bizim kitapta yazmaz
Belki gazetecilik dışında özel sohbetlerde demenin sakıncası olmaz
Ama ben onu da yapmam Sayın Vali, Sayın Başkan veya Müdür Bey derim...
Böyle demek zorundayız da zaten Aksi halde mesleğimizin tarafsızlığını ihlal ederiz
Kızacak halimiz yok; dondurmacılara, Neden gazetecilik ilkelerine aykırı davranıyorsunuz denir mi?
Yasama-Yürütme-Yargı üçlemesinin dışındayız çünkü Adı üstünde 4. güç Bu nedenle Basın"a 4. kuvvet denir
Mesleğe tesadüfen bulaşmış, geçerken uğramış Temiz (!) çocukların bunu anlaması da güç!
***
Ben bu meslek ilkesini abartmışım demek ki biraz
Necdet Uzun yerinde duruyor hala Tanıyan, bilen, samimiyeti olan Açsın, sorsun, öğrensin
Aynı yönetimde yıllarca birlikte görev yaptığımız halde Kendisine bir kere bile Başkanım demiş miyim? Veya herhangi birine böyle hitap ettiğim, duyulmuş mudur? Mümkün değil
Ama Temiz aile çocuğunun yazdığına göre, dondurmacı başkana, sadece Başkanım demekle yetinmemişim Başkanım diye hitap ettikten sonra Bir de, Arz edebilir miyim diye de izin istemişim?
Ulan, tutmayın beni, öleceğim gülmekten
***
Hem de dilekçelerin altına bile arz ederim diye yazma zorunluluğu kaldırılmışken
Ben bir sutopuna, Arz ederim Başkanım demişim öyle mi?
Su topu derken, kötü anlamda değil, zeytinyağı gibi yani
Olur şey değil Sen kimsin ya
Allah Allah!
Hadi ordan, hadi Doğru Atakum sahiline Dondurma tezgahının başına
Yallah
***
Garibim, kendisi de yazamamış, Mehmet Yazıcı"yı suçlayayım derken Bakın ne hallere düşmüş
Ee! Sen, dondurma tezgahından kop gel, bütün gazetecilerin üye olduğu derneğin başına geç
Her bünye kaldırmaz elbet
Ama biz de bunu hak ettik yani Öyle ya Allah da bizim müstahakkımızı verdi!
***
Üyelerden gizli olağanüstü kongre yaptığını duyunca, Üç ay içinde o koltuğu kaba etinin altından çekip alacağım. 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti"ni Kanarya Sevenler Derneği"ne çevirdin dedim
Hatta bunları, bu köşeden duyurdum, yazdım zaten Araya ramazan filan girince Rehavete kapıldık, uzadı biraz süre...
Olağanüstü kongre talebini içeren imzalar noter kanalıyla ellerine ulaştı. Şimdi, panik başladı Paçalar tutuştu
Olağanüstü kongre kaçınılmaz Bir ay sonra bakalım neremin başkanı olacak?
Elbette, sancılı olur bu gidişler Giderayak b.k atacak birilerine
Yazısında "Necaset" demiş zaten Ağzına gözüne bulaştırmış Iyghh!
Hem zaten, ben de başka bir şey beklemiyordum ki Koltuk, kaba etin altından kayıyor çünkü
***
Ama böyle, ele avuca gelen bir şeyler bulur da beni eleştirir filan diye beklerken Dağ fare doğurdu Yazmayı beceremez demişlerdi tombalak için Becerememiş de zaten
Baksanıza, köşe yazısını bile başkalarına yazdırmış işte
Oysa dondurma olsa, ne biçim satardı
Ama yazmak yetenek işi
Avni Demir havası verilmiş yazıya Fakat değil
Avni Demir"den çok çekmiş biri çıktı altından
İmza: Hayati Kaynar
Yani Büyükşehir Yusufçuk, Yusuf yani Her taşın altında o var
Ee! Ben sizin büyük dedenize ne diyeyim
İnsanoğlu ne hale düşüyor, üzülmemek elde değil
***
Ha! Durun, durun! Parayla pulla ilgili iftiraları var bir de
O kısmını hiç iplemedim bile
Bütün Samsun, cümle alem, tanıyan, duyan, seven, sevmeyen
Herkes bilir ki, Mehmet Yazıcı"nın parayla pulla işi olmaz Var diyen beri gelsin
Hem öyle, birileri gibi, kadın parası da yemem ben
***
Her neyse Yengemin ilişkileri üzerinden gazete satın almakla
Gazeteci olunmuyor maalesef
Kaldı ki, bırakın gazeteciliği, dondurma bile satmış olsan
Önce adam olacaksın, adam
Çok zor değil Namusunu koruyacak, kollayacak, eline, beline, diline sahip olacaksın
***
Ee! Öyle kızarmanın, bozarmanın, kafa sallamanın alemi yok
Ben varacağı yeri söyledim Hatta filmi bile var, En son babalar duyar
Onun için artık bundan sonra kendisiyle muhatap olmamız da doğru değil
Öyle ya Aracıya ne gerek var Bundan sonra muhatabımız Fuat Köktaş
***
Sayın Köktaş, bir dondurmacıyı neden mesleğe kazandırdığını anlatsın Anlatsın da bilelim
Nasıl bir çıkar birliği varsa aralarında
Bütün Samsun biliyor da
Herhalde bir tek kendileri, herkesin bu sırrı bildiğini bilmiyor demek ki
Ben de bunu burada yazacak kadar enayi değilim
Ama bana soranlara bizzat söylerim
***
Günün sözü bence şu: Camdan köşkün varsa, komşunun camına taş atma
***