Güçten Yana Değil Haktan Yana Olmak

   Cumartesi günkü "" Sayın Milli Eğitim Müdürüne Açık Mektup ""başlıklı yazımız bazı dostlarımızı kızdırmış.Bu kızgınlıklarını bazıları telefonla bazıları da karşılaştığımızda dile getirdi.Tabi ki herkesin düşüncesine saygı duyuyorum ama ben hala aynı düşüncedeyim.  Ortada bir haksızlığın var olduğunu iddia ediyorum.Böyle bir tavrı da güçlüden yana değil haklıdan yana olmak olarak algılıyorum.    Ve hiç bir zaman da bilerek ve isteyerek güçlüden yana olmadım.Her halükarda haklıdan yana tavır aldım.

                Meşhur hikayedir.Nemrut İbrahim peygamberi ateşe atmak için hazırlıklar yapmış da bir karınca bunu duyunca ağzında su ile ateşe koşmaya başlamış.Uzatmıyacağım karıncaya , bu halinle ateşe ne kadar etkin olur dercesine yaaklaşınca.O da ben nerde olduğumu belirtmek  böle yapıyorum demiş.Burdan kimseyi  Nemrut yada İbrahim yerine koymuyoruz ama yine de bir haksızlık görürsek en azından tavrımızı belli ederiz.Güçten yana değil haktan yana safımızı belirleriz.

             Dostlarımızın sitemleri yine bildik tarzda ....Neden Sosyal Bilimler Lisesinin bu yöndeki talebine karşı olduğunu belirtiyorsun diyorlar.Benim öyle bir karşıtlığım söz konusu değil.Sadece yapılan usul yanlışını dile getirmek istedim.

             Bir okulun yada bir kurumun ihtiyaçları varsa devletin bunu en hızlı ve en uygun şekilde karşılaması ve ihtiyaçları gidermesi gerekir.Bu konuda sonuna kadar Sosyal Bilimler Lisesinin yanındayız.Ama haksızlık yaparak değil.

            Yazdığımız ve söylediğimiz bundan ibarettir .Sakarya İlköğretimin maduriyetini dile getirdik.

            Bunu yaparken de ne kimseye yaranmak yada şirin görünmek derdim, ne de körü körüne bağnazca bir fikre karşı çıkma düşüncem  olmadı.

             Yapılan yanlışlığı demokratik bir davranış biçimiyle medenice ortaya koydum.Her  platformda yanlışlar usulüne uygun dile getirilmezse  nasıl temiz toplum veya katılımcı toplum yapısına ulaşacağız ki?

             Haksızlık kime yapılırsa yapılsın tavrım değişmeyecektir.Zaten bir toplumda yapılanlar kişilere ve kişilerin sosyal statülerine göre değişik anlam kazanıyorsa o toplumda işler iyiye gitmiyor demektir.

              Ben hiç kimseyi direkt suçlamadığım gibi böyle bir ithamım da olmamıştır.Sadece jakoben bir yaklaşımla bir çok tarihi anısı olan okulun kapatılarak yerine pansiyon  yaapılma düşüncesinin doğru olmadığın savundum ve savunmaya da devam edeceğim.

            İşin bir başka garip tarafı da gazetedeki yazımın yayınlandığı gün gazete sahibi sayın Adnan Bahadır"ında köşesinde bu konuyu dile getirmiş olması...Sanki aynı konuyu bilerek yazmışız şeklinde algılanmış .Böyle bir durum yok da , olsa bile yanlış gördüğüm bir konuyu benden başka birilerinin de gündeme getirmesinden daha doğal ne olabilir.

            Diğer yerel gazetelerde bir kaç köşe yazarı işledi konuyu ve gerçekten sevindim.Ben diğer köşe yazarı dostlarıma ve meslektaşlarıma teşekkür ederim.Bu yaklaşımlarımız bir maduriyetin giderlimesine ve yapılacak bir haksızlığın önlenmesine  katkı sağlamışsa da bahtiyar  oluruz.

            Haktan yana tavır koyanlara selam olsun.....

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR