Lige galibiyetle başlamak isteği daha maçın ilk dakikalarında kendini göstermeye başlamıştı. Topçuların hırsı ve diri oluşlarının bize üç puanla döneceğini hesaplarken, rakibin yatarak oyunu soğutma ve zaman geçirme çabaları bu hesaplarımızı alt üst etti. Her atağımız başlangıcında veya sonunda rakibin yere yatarak sakatlanma bahanesi zamanı eritmeye başlattığında, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün '' Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim'' sözünün Ahlak kısmına hiç uymadığını gördük. İşin garip tarafı da hakem Kutluhan BİLGİÇ'in, zaman geçirmek amacındaki bu topçulara  pirim vererek kart göstermemesiydi. 

        Genç topçulardan Ramazan Özcan, sanırım sol tarafı kimselere bırakmayacak.Bence tek eksiği, ileriye çıkma zamanlaması. Bu zamanlamayı ayarlayabilirse 4.bölgede daha üretken hale gelir. Zola'yı çok merak ediyordum ama pek bir şey anlamadım bu akşam. Bir bakıyorsun çok acemice ve dengesini kaybeden biri, bir bakıyorsun 40 - 50 metre topla siprint yapabilen ve kaleye şut atan biri. Burhan ARMAN, onun da tıpkı Ramazan gibi zamanlama sorunu var. Ne zaman nerde duracağını ve ne zaman topu ortalayacağına karar veremiyor. Takımın tek forveti Alperen,pas alamadığı için, orta alana kadar geldiğinde tekrar 4. bölgeye geri dönmesi için epey zaman harcıyor.Gençliğinin hızını ve süratını bu maçta pek kullanamadı.  

Sürat deyince aklıma gelen tek isim Canberk. Maşallah allah nazarlardan saklasın bu topçumuzu. Eğer bu topçuyu elimizden kaçırsaydık çok yazık olacaktı sanırım. Birinci bölgede en beş pas yapıp uzun paslarla hücuma çıkmaya çalışan defansımıza bunu yapmalarını söyleyen Engin hocam mı yoksa topçuların kendilerimi çok merak ediyorum.Çoğu zaman 2 ve 3. bölgeleri hiç kullanmadan yaptığımız bu uzun pasların hepsi rakibe gitti. Bu karşılaşmada  Engin hocamın sistem ve taktik anlayışını pek çözemedik ama bunu rakip takımın oyunu soğutmak ve zaman çalmak için devamlı olarak yatmayı seçmelerine bağlıyorum.

        Her ne olursa olsun, hocaya rağmen, mevcut yönetime rağmen, sahada Atatürk'lü formalarını ıslatan topçular bizim çocuklarımız,bizim gençlerimiz, bu şehrin evlatları. Maraton tribününe asılan bir pankart vardı bu akşam benim çok hoşuma gitti. '' Güzel günler bu şehrin evlatlarıyla gelecek ''  Başka söze gerek yok.