Son 10 yılda Samsun siyasetinin en önemli değerlerinden biri olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Haluk Koç son dönemde genel siyasette yaptığı akademik çıkışlarla sempati kazansada belli ki, yerel siyasetteki gelişmeleri uzaktan takip ediyor.
Geçtiğimiz yerel ve genel seçimlerinde başarısız bir tablo sergileyen CHP'nin en büyük yarışı bence önümüzde yapılacak olan yerel seçimler olacak.
Ne demek bu?
Yani CHP yerel seçimlerde dibe vurur ve istediği başarıyı elde edemez ise ne Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne de Sayın Koç o makamlarda oturabilir demek.
CHP şu anda bana göre genel siyasetteki gelişmeleri bir yana bırakıp top yekün yerel seçim stratejisi belirlemeli ve tüm milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilatlar iyi adaylar belirleyerek köy köy, ilçe ilçe, şehir şehir dolaşıp halkın içine girmelidirler.
Şu an bunu AK parti çok iyi yapıyor ve öyle gözüküyor ki bunu yerel seçimlere en iyi şekilde yansıtacak.
MHP'yi yerel seçim heyecanı sarmış durumda...
Seçimlere odaklı bir strateji belirleyen MHP, adaylarını da erken açıklayıp arenaya sürmek ve başarılı olmak istiyor.
Peki bütün bunlar yaşanırken CHP nerede?
Laf değil, iş üretmek lazım...
Türk halkı siyasetçisini yanında görmek ister.
Vatandaşın ayağına gitmediniz mi oy da alamazsınız.
Ben 25 yıldır hem genel, hem de yerel seçimleri izleyen, takip eden ve bizzat içinde yaşayan bir gazeteciyim.
Halkın beklentilerine, özlemlerine cevap veremeyen siyasi partilerin ve siyasetçilerin bu ülkede halk tarafından nasıl alaşağı edildiğini gördüm ve yaşadım.
Hepimiz millet olarak yaşadık aslında...
Sayın Haluk Koç, CHP'de önemli bir şahsiyettir.
Sadece siyasette bu yeter mi?
Asla yetmez...
Tabanını harekete geçiremezsen, halka yakın olamazsan, teşkilatlarını iyi yönetemezsen, parti içi kırgınlıkları, kızgınları onaramazsan, nasıl oy alacaksınız bu halktan...
İlla testi kırıldıktan sonra mı "Biz ne yaptık diyeceksiniz"...
Şimdi buradan Sayın Koç'a bazı öneriler sunuyorum.
1- Yerel seçim öncesinde CHP'deki kırgın, kızgın, üzgün ve partisinden uzak olan CHP'lileri biraraya getirerek bir çatı altında toplanmalarının sağlanması.
2- Parti içinde belirli bir hiyerarşi belirleyip CHP'nin tüm açıklamalarının il başkanı tarafından yapılması.
3- İlçe başkanlarıyla biraraya gelip sorunların dinlenmesi ve çözümler aranması.
4- Gerek ulusal gerekse yerel basınla ilişkileri kurabilecek medya ağının kurulması.
5-Aday adayı olup aday olamayanlara belediye meclis üyelikleri teklif edilerek gönüllerinin alınması ve onlarında CHP'nin çalışmalarına katkı verilmesinin sağlanması.
6-Büyükşehir Belediye başkan Adayının ilk olarak açıklanması ve seçim öncesinde iyi bir çalışma zemini hazırlanması.
7-Milletvekillerinin belediye başkan adayları ile değil, farklı bölgelerde çalışarak CHP'nin çalışma alanının genişletilmesi.(Örneğin belediye başkan adayının gittiği yere milletvekilin de gitmesi gerekmez. Milletvekili de o bölgede farklı bir çalışma alanını kendi oluşturabilir)
8-Özellikle halktan gelen davet ve önerilerin ciddi anlamda değerlendirilmesi ve en azından bir CHP temsilcisinin gönderilmesi.
9-Belediye Başkan adaylarının yanına yönetimden bir ya da iki kişinin verilerek halkın taleplerinin alınması ve bu taleplere çözüm bulunması.
10-Seçim akşamına kadar koordineli bir çalışma yürütülüp özellikle il başkanının partinin yerel politikalarını kitle iletişim araçlarında iyi bir şekilde anlatması.
1999 yerel seçimlerinde Sayın Yusuf Ziya Yılmaz'ın seçim propagandasının içinde bulunan bir zat olarak o seçimlerde bunları en iyi şekilde uygulamış ve Rahmetli Muzaffer Önder gibi dev bir başkan önünde seçim kazanılmıştı.
Emek olmadan yemek olmuyor Sayın Koç...
Siz bunları bizlerden belki daha iyi bilirsiniz ama size olan saygımız ve sevgimiz bize bunları bir kez daha seçim öncesinde hatırlatma gereğini hissettirdi.
Yolunuz açık, şansınız bol olsun...