Veteriner hekimlik aslında yaşamın her alanıyla iç içe olan bir meslek. Soframıza gelen tüm hayvansal besinlerde veteriner hekimin rolü çok büyüktür. Aşı üretilmesinden tutun da, hayvanlardan insanlara bulaşan yaklaşık 250 adet zoonoz hastalığın önlenmesi, gıdaların üretimi, taşınması, muhafazası, satışı ve tüketirken kullandığımız bazı bilgiler veteriner hekimliğin çalışma alanına girer. Toplum sağlığıyla ilgili, yaşam kalitemizi yükseltecek noktada veteriner hekimler önemli katkılar sağlamaktadır.

Sokak Hayvanları Sorunu

Çıkan hayvan hakları yasası çerçevesinde, sokak hayvanlarının sorumluluğu ve kontrolü belediyelerin görev alanına girmesine karşın, hiçbir belediye üzerine düşen bu görevi yerine getirmemektedir.

Yasaya göre bütün mevcut belediyeler, veteriner hekim kontrolünde bulunan bir rehabilitasyon merkezi açmak, bütün başıboş gezen köpekleri kuduza karşı aşılamak, dişi köpeklerin üremesini önlemek amaçlı kısırlaştırmak zorundadır. Ayrıca küpeleyerek kontrol altında olduğunu da belirginleştirmeleri  gerekmektedir. Fakat  hiçbir belediye buna bütçemiz yok diye yanaşmamakta ve halktan insanlar da kısıtlı bütçeleriyle, belediyelerin görevini üstlenmek zorunda bırakılmaktadır. Dolayısıyla fatura yine halka kesilmektedir.

Sokaktaki hayvanların aç dolaşmasını vicdanına yediremeyen, dünyanın sadece insanların mekanı olmadığının bilincinde olan ve işgal ettiğimiz ortak yaşam alanımızı diğer hayvanlarla paylaşan insanlarla, hiçbir şekilde sokakta hayvan istemeyen çöplerini, pet şişelerini kaygısızca sokağa atıp başkalarının yemek koymasını istemeyen vatandaşlar da birbirine düşmektedir. Sorunun kaynağı olan ve sokak hayvanı sorununu çözmeyen belediyelerse hiçbir şekilde sorunu üzerine almamaktadır.

Özel veteriner klinikleri de parayla pet shoplardan alınan ve zevk için bakılan hayvanlarla sokakta yaralı ve aç bulunan hayvanları bir kefeye koymamalıdır. Sokak hayvanları için özel indirimli bir fiyat listesi uygulamaya koymaları gerekmektedir. Tabi ki özel bütçeyle kurulmuş kliniklerin sokak hayvanlarının masraflarını kendi cebinden ödemesini bekleyenler de vardır. Bu durumda veteriner hekimler de, vicdanına yenik düşen vatandaşta haksız yere eziliyor.     
Belediyelerin üzerine düşen görevi yerine getirmemesi, kontrolsüz bir şekilde üreyen, uyuzlu bir şekilde sokaklarda gezen, gruplar halinde insanlara saldıran köpeklerin her geçen gün hızla artmasına sebep olmaktadır.

Sonuç olarak; belediyelerin artık bu konuyu görmezden gelerek ya da itlaf ederek çözemeyecekleri aşikardır. Halkta, seçimlerde sokak hayvanları sorununu programına almayan belediyelere oyunu verirken bir kez daha düşünmeli ve bu konuda yetkili mercilere baskı yaparak görevlerini hatırlatmaları gerekmektedir. Şunu unutmayın ki! “Beşeri hekimlik insan içinse veteriner hekimlik insanlık içindir.” Daha umutlu ve mutlu günler dileklerimle.