Ne zaman CHP ile ilgili bir yazı yazsam içimdeki CHP'liler hemen ayağa kalkıyorlar.
Doğru da yazsam kalkıyorlar, yanlış da...
Çünkü onlar benim en iyi takipçilerim...
Ne oluyorsunuz beyler!
Bu şehir de CHP il başkanı eleştirilmeyecek diye bir kural mı var?
Ya da dokunulmazlığı mı var...
Ben onu eleştirirken bile doğruları ve yapması gerekenleri göstermeye çalışıyorum.
O da inat etmiş almamaya çalışıyor.
Siyasette inatlık olmaz...
Söylüyorum anlamıyor...
Ne yapmam gerekiyor?
Anlayana kadar anlatmam gerekiyor...
Çünkü ben onu insan olarak seviyorum...
Siyasetçi olarak eleştriyorum.
Nasıl onların birilerini eleştirme ve beğenmeme hakkı varsa benim de bir gazeteci olarak beğenmeme hakkım olacak elbette...
Olmasın mı?
Biz de siyaseti işimiz gereği yakından takip eden insanlarız.
Kimin ne yaptığını, nasıl çalıştığını görüyoruz.
Ben önümüzdeki yerel seçimler ve sonrasında yapılacak genel seçimler için sevgili başkanımıza yön göstermeye çalışırken, takdir bekliyorum.
İçimdeki CHP'liler ne yapıyor?
Eleştiremezsin.
Çünkü biz CHP'liyiz...
Buyur buradan yak!
Benim ailemde herkes CHP'li diye bende mi CHP'li olmak zorundayım?
Ya da CHP'li olsamda yanlış olan birşeyleri gazetecilik vasfımla anlatmakta ne kötülük var...
Sayın Başkana, il başkanlığında bir basın birimi kur derken, senin de şehirde yaptığın icraatları, gezileri, ziyaretleri haber yapalım derken, ona kötülük mü yapıyorum...
Bu CHP'lilerin birbirlerine yaptığı kötülüğü bu zamana kadar kim kime yaptı söyler misiniz?
Bunlarla CHP'nin kralını konuşurum da neyse...
Bugün bana sitem edenlerle seçimlerden sonra konuşacağım.
Hüsranları benim acım olsada, o gün onların acısına sadece ben ağlayacağım.
Bilmem anlatabildim mi?