İÇSEL BİR GEZİNTİ
İÇSEL BİR GEZİNTİ
Büyük bir şaşkınlıkla çığlık çığlığa uyandı ; kan ter içinde .. Kimdi ? Nerede idi ? Toparlayamadı düşüncelerini uzun bir sure.. Rüyasında doğa üstü ; karmakarışık olaylarla boğuşmuş, birden sıçrayarak o alemden kurtulmuştu işte...
Duştan sağnak yağmur gibi akan soğuk suyun altında buldu kendini.. Sanki su aklını başına getiriyordu.. Rahatlamıştı.. Kimliğini hatırladı.. Nereye gidip gelmişti hatırlayamadı bile.. Olan olmuştu işte.. Geriye cevaplıyamadığı onca sorular kalmış,beynini kemiriyordu.. Nerden gelmiş,nasıl vucüt bulmuş ve nereye idi yolculuk ???
Onca yıl aklına gelmeyen bu sorular nereden türeyip takılmıştı kafasına ? Düşündü ve kanepe de oğlunun aşağıdaki yazısını okurken uyuya kaldığını hatırladı.. Hep o yazı yüzündendi işte ...
""" KABUK VE DAMLALAR !!! """"
(( Deniz kabuğuna bir yağmur damlası düştü.Kabuk bu beklenmedik misafire sordu: " Kimsin sen ?Nereden gelip nereye gitmedesin? ".Damla :" Ben denizden gelenim." dedi.."Ve ben gökten gelenim."" Yine göğe çıkacağım ve yine denize ineceğim."
Sonra başka damlalar da geldi .Ve kabuk doldu taştı. Kabuğa sordular " Sen kimsin ? Sen nereden gelip nereye gitmektesin ? " Kabuk," Bende denizden gelenim." dedi. " Ve bir yere gittiğim yok,ne olacağımı bilmiyorum.Aslında ne olduğumu da ... "
Bunun üzerine damlalar,hep bir ağızdan: " Yaa,senin için üzüldük" dediler. O kadar gürültülüydüler ki,kabuğun içinde dalgalar oluştu." Oysa biz,eninde swonunda yine deniz'e gideceğiz.Deniz bizlerle dolu.Biz olmasak,deniz olmaz.Ve biz denizde gizliyiz." Kabuk,buna çok şaşırmıştı." Öyle mi ?" dedi." Oysa bilirim ki deniz'de bende gizli..."
Damlalar bu söze öyle güldüler,öyle güldüler ki kabuk sallanmaya başladı.Ve bazıları kabuktan dışarı bile düştü." Şuna da bakın.Koskoca deniz onda gizliymiş.Ne deniziymişl bu ? Bırak denizi,biz gelmesek bir damlan bile yoktu.İçin bomboştu.Biz olmasak,kör bir boşlukla dolu olacaktın."
Ve kabuk dedi ki :" İşte her şey o kör boşluktan olmalı.Belli ki her şey o kör boşlukta gizli. Deniz bile ..."--- )))) Yazarı : Yard.Doç. Dr. VAROL KOÇ
İkametgahına yakındı deniz.. Acele ile giyindi ve dışarı attı kendini .. Yağmur yağıyordu çise çise.. Sahilde idi.. Dalgalar sakince valsteydiler.. Oynaşıyorlardı martılar kahkaha atarak adeta..Ama o hala varlıkla ilgili sorular ve cevapları ile meşguldü..
Dalgınca ilerlerken kumsalda; bir deniz kabuğuna bastığını fark etti.. Eğildi; nazikçe aldı avucuna .. O da ne ??? Birileri ile konuşuyordu sanki..Yukarıdaki makalede geçen diyalogları duyar gibiydi...
,
İnceledi kabuğu..Derinlere giderse duyguları ona,bu sırrı çözebileceğini işaret ediyordu sanki. Sonsuz bir hızda düşünceleri deniz kabuğunun esrarengizliğinde seyahat ediyordu. Dünyayı,galaksileri, tabiatı nasıl oluyor da bu turda görebiliyordu tek tek kabuğun içinde.. Hala şaşkındı.. Alıp götürdü onu düşünceleri sonunda uçsuz,bucaksız,dipsiz karanlık okyanusunda bitti yolculuğu.. Karanlıklar..Hala karanlıklar bitimsiz di..Deniz kabuğunu dikkatlice avucundan bıraktı kumsala.. Çok tedirgindi. Ürkmüştü..Sonra baktı denizdeki yakamozlara.. Rahatlamıştı.. Ve birden hareketlenen denizin dalgalarındaki med ve cezirlerinde kayboldu deniz kabuğu.. Yine denizinde..
Bir makalenin üzerinde yarattığı etki ile yıllardır aklına gelmeyen sorulara cevap aramıştı işte bir deniz kabuğunda..
Annesinin kendisine " ben nasıl oldum" sorusu karşısında: " seni leylekler getirdi. Irmak kenarına bırakmışlar. Babanla gidip aldık üşüme diye.Sevdik. Sonra büyüttük seni .." hikayeleri ile avutulan adam; nasıl olduğunu yıllar sonra öğrenmiş ve hayatın anaforlarında yaşayıp gelmişti bu günlere..
Ama hala işin aslını öğrenememişti bir türlü.. Ve şimdi yolculuk vakti yaklaşmakta iken ebediyete; gideceği yeri merak etmeye başlamıştı bile..Elbet bir gün merakı zail olacaktır. Ama ya bizim ???
bu da şiirim .. kolay gelsin
EYLÜL BASTI ÜSTÜNE SEVDALARIN
eylül bastı
üstüne sevdaların
soldu
birden ilk baharın
artık cıvıltısı yok
içinde neşesi kuşların
özlemleri yıkık
beklenilen bir yuvanın
eylüller bastı
üstüne tutkulu anların
sevdalar gibi
nice şiirler yarım
donuklaştı beyaza kesti
korlu ışıl ışıl bakışlar
telaşlı akışı artık sakin
taşkın heyecanlı suların
eylül bastı ansızın
üstüne üstüne baharların
öldü yeşillikler,kelebekler
çiçekler soldu,şaşkın
anıları kaldı
sevdalı günlerin
şimdiler de eksik gülünür
gülen her yüzün süzülürken
eylül bastı
üstüne
üstüne sevdaların..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.