İlahiyatçılardan cevap bekliyorum....
Merhaba değerli okurlar... Yazılarımın pazar günü yayınlandığını biliyorsunuz. Ama bu konuyu hemen yazmam gerektiğine inandığım için hemen yazmaya karar verdim. Aslında bu konuda bir konferans vermem gerekirdi, ama konuyu kısaca özetlemek istiyorum. Elbette
değerli okuyucularım, yine isim belirtmeden yazdığıma tepki gösterecekler, ama ben de bu durumdan memnun değilim, bir toplumsal sorunu dile getirmeye çalışacağım.
Malumunuz, Ramazan-ı Şerif dolayısıyla bütün kanallarda her zamanki alışılagelmiş sorular ve cevapların yer aldığı programlar çoğunluk arzediyor. Ben de her sabah yaptığım gibi kanalları gezip, değerli panelleri kaçırmamak için, aradığımı bulmak umuduyla bakınmaya başlamıştım. Bir yerde durdum. Çünkü, çok değerli bir profesör orada oturuyordu. Ama baktım ki, oldukça açık giyimli iki bayan manken ve ortalarında bahasettiğim prof. oturuyor. Sahnede kadın kıyafeti giymiş bir erkek şov benzeri hareketler yapıyor.
Yaklaşık on dakika bekledim, daha üzücü bir şeyle karşılaştım. Paparazilerin yakaladığı magazin haberlerini ekrana getiren sunucu, o magazin haberlerini o prof. hocaya sorup hocanın fikirlerini aldı.
Değerli okurlar; gözlerime inanamadım. Neredeyse benim yaşım kadar ilmi kariyer yapmış bir profesörün muhakkak ki derya kadar bilgileri vardır. Benim inanamadığım o bilgilerin öğretildiği yerin bir şov programı olmasıydı. Çünkü ara ara o kanala dönüp dönüp baktım. Yaklaşık iki saat hoca bir köşede sessizce oturdu. Sahnede vur patlasın çal oynasın devam etti. Nihayet sunucu '' eğlencenin İslamda ki yeri nedir? '' diye sordu. O profesör herşeyin günah olmadığını yani iki saat boyunca tanık olduğu görüntülerin hiç sakıncalı bir yanı olmadığını gayet rahat bir şekilde anlattı. Birden hatırlayıverdim. İlk kitabım çıktığında büyük bir heyecanla ilahiyatçı bir hocamın odasına gitmiştim. Okitap şimdi çok okunuyor. Hoca vakti olmadığı için iki cümle takriz yazamayacağını söylemişti.
İki üniversiteden eğitim aldım. Kitaplardan önce insanlara vaaz kürsülerinden bende çok seslendim. Yani sorduğum soruların cevaplarından bihaber değilim. Fakat nezaketim gereği tüm ilahiyatçı hocalarıma soruyorum. '' Bulunduğumuz bir yerde bir münker görürsek, ya elimizle, ya dilimizle ya da kalbimizle engel olmamız gerekir. Engel olamıyorsak, o ortamı terk etmemiz gerekir. '' söylemi her zaman her yerde geçerli değil midir? Bu değerli ilmi bilgilerin verilmesi gereken ortam, şarkılı, türkülü vur patlasın çal oynasından vakit kalırsa, 5-10 dakikalık zaman diliminde mi olmalıdır? Biliyoruz ki bazı kanallar reyting avcılığı peşindedir. Neden bu değerli ilim adamları bunun farkında değiller?
Hayatımda daima hoşgörüden yana oldum. Hiçkimseyi giyimine, ya da fikirlerine göre ayırt etmedim. Çevremde açık giyimli bayanlar çoğunluktadır. Ancak aşırı dekolte diyebileceğimiz tarzda giyinmiş iki mankenin yanında bu ilim adamlarının ne işi var, diye sormuyorum. Tabii ki onlarda ilim elde etmek isterler.
ama burada reyting uğruna bir art niyet seziyorum.o mankenler aşırı dekolte giymeyebilirlerdi.
Acaba,bu değerli ilim adamlarının çok değerli bilgilerini sergileyebilecekleri proğramlara davet mi edilmiyorlar.Amacım kimseyi suçlamak değil...çünkü,görüyorum ki,her kanalın hocası kendine özgü...
bir hocayı değişik bir kanalda görmek mümkün değil.
Yine geldik aynı konuya,bu ayrılıklar,bu bananecilik varolduğu sürece bu üzüntüler devam edecektir.
çok değerli bir hocam da demişti ki,ben para vereyim de kanallar bizi de davet etsin.demişti.Hatırlarsanız,
suya sabuna çok dokunduğum için,yaşadığım yerde inanca hizmet ettiğini söyleyen bir kanal şahsıma ekran
yasağı koymuştu.kanal sahibi biriki defa ,yasağı koyan bu personeline engel olmaya çalıştıysa da,sonunda pes
edip,ZARİFE HANIM ben dış kapının dış mandalıyım.katıldığınız proğram çok izleniyormuş ama,yayın yönetmeni nin bu kararının sebebini öğrenemedim.deyip acziyetini ortaya koymuştu.hiç önemli değil,bizi davet eden daha büyük kanallar var.sadece ulaşım sorun oluyor.
değerli okurlar,üzerimde emeği olan çok değerli ilhiyatçı hocalarıma derin saygı ve hürmetlerimi gönderiyorum.zaten bu duruma üzüldüğüm için yazdım.kimseyi yargılamak peşinde değilim.tekraren diyorum ki,bu hatalar devam ettiği sürece mevcut sorunlar devam edecek.Bayram mesajları yazacaktım.umarım mesajım herkese ulaşmıştır.saygılarımla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.