İNSANLIĞIN SANATI
İnsanın insana kıyması, içimde besleyip de büyüttüğüm duygularıma da kıymaya başladı.
Çocukların töre(!) yüzünden öldüğü ülkelerde oyun oynamak ve gülümsek yasak hale gelmiş gibi bir tablo sergiliyor gözlerime.
Çivisi çıkmış dünya'da duygular, özlemler ve 'insani' davranışlar sarsıldıktan sonra gönlümüzdeki 'atık' isimli vurdumduymazlık alanına/deposuna kaldırılmış.
Acımasızların dünyasında "doğruyu ve yanlışı" yalın bir dille vurgulayamadı insanlar belki...
Veya dertlerini anlatabilecek ne eğitim almışlar, ne de kitaplarla geliştirmişler kendilerini.
İşin özeti: tembellik, çalışkanlığın ve disiplinin, kötülükse "maalesef" iyiliğin yerine geçmiş.
Ya namus? Bir başkasının ırzına geçerek insanlığını beyan eden mukaddes midir, yoksa psikolojik sorunları olan insan kılığında dolaşan bir fazlalık mı?
Binlerce insanı, insanımızı törelerden, cinayetlerden ve eğitimsizlik nedeniyle kurban olmadılar mı?
Önlerini görebildiler mi? Hazır değildiler ki "hücam" desinler...
Görülmeye değer manzaralar bozuluyor gözlerimizde. Ya bu olaylar onlar gibi olmamıza sürüklüyor bizi, ya da sosyal çevrelerimizi kısıtlamaya başlıyoruz ister istemez.
Yine de bu sözde insanlara(!) karşı inatla yaşamak ve dimdik ayakta durmak var!
Belki bahtiyarlık değildir artık
boynunun borcudur fakat
düşmana inat
bir gün fazla yaşamak.
İçerde bir tarafınla yapyalnız kalabilirsin
kuyunun dibindeki taş gibi
fakat öbür tarafın
öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına
sen ürpermelisin içerde
dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa.
Nazım Hikmet Ran (Hapishanede Yatacak Olana Bazı Öğütler)
"Kötülerin dünyasında iyiler sadece hapiste kalmış" desek yeridir.
Yani, insan olmanın kuralı cinayet ve suç işlemekse, hırsızlıksa, tecavüzse, sevgisizlikse, savaşsa eğer; kendi sevdiklerimizle yeni bir dünya kurarmak gereklidir!
Çünkü orada, o yeni temiz dünya'da insan olmanın tek geçerli kuralı "kendin gibi hakikat" ve barışçıl bir örnek/doğruluk sembolü olmaktır!
Gözlerimizdeki kirli manzaralar böyle temizlenebilir ancak. Hadi herkes yeni bir dünya kursun!
Herkes sanatını eline alsınki değerlendirmeye gelecek olan nesiller çizip bıraktıklarımıza ve bırakacaklarımıza sahip çıksın!
Bu şekilde sergi insanşara sunulmaz çünkü.
Barış ve Sevgi dileklerimle. Tolga Yavuz