Bugünkü yazıma;

Er'inden Generaline kadar Türk Milletinin bağrından çıkan Silahlı Kuvvetler

mensuplarımıza şükranlarımı sunarak başlamak istiyorum.

Kuvvetler ayrılığına göre yönetim biçimini seçmiş olan Türkiye Cumhuriyetimizde

bölücü terör örgütüyle mücadelede kamu kurum ve kuruluşlarımızın ortak noktada buluşarak

menfaatlerimiz doğrultusunda hareket etmesinin olumlu sonuçlarını millet olarak görüp,

gözlemleyeceğiz.

Hükümetimizin yapması gerekenler de var; Terörle mücadele sadece Silahlı

Kuvvetlerimizin ve Emniyet Teşkilatımızın yapacağı operasyonlarla kalmamalı.

Terör örgütünün finans kaynakları kurutulmalı, yönetici durumunda olup çoğunluğu

Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayanların etkisiz hale getirilmesi için diplomatik atak başlatılmalı, devletler arası argümanlar kullanılarak diğer ülkelere yaptırım uygulanmalı.

Terör vahşeti iyi bir şekilde, yurtdışındaki sivil toplum teşkilatlarınca yabancılara anlatılmalı. Hükümet olarak da bu teşkilatlara gerekli yardımlarda bulunulmalı diplomatlarımız, elçiliklerimiz ve ataşelerimiz daha iyi organize edilmeli ve çalıştırılmalı.
 
Avrupa Birliğine gerekli tepkiler verilmeli, kendi ülkemizin geleceği için SUÇ ve CEZA dengesini sağlayacak kanunlar çıkartılmalı. İç isyanı düşünen ve ayaklanmaya meyilli kesimlere gerekli yaptırımlar uygulanmalı.

Birilerinin söylediği gibi, sıfır terörle hükümeti teslim ettik diye Halkımız uyutulmamalı.

Artık her kesim terör ve teröristlerin ne olduğunu öğrendi. Hangi ülkeler neler yapmak istiyor bilinmekte Milli menfaatlerimiz doğrultusunda uzun zaman kapsayacak politikalar geliştirmeliyiz.

Misakı-Milli sınırlarımız içerisinde kalan Musul ve Kerkük Türk Milletinin yüreğinde YARADIR. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse; Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik'te dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım." sözü her TÜRK'ÜN kulağında çınlamaktadır.

Zaman içerisinde neidüğü belirsizlerin, emperyalistlerin uşağı ve piyonlarının oyuncağı Haline gelen ve teröristlerin barınağı olan IRAK"IN Kuzeyinde önümüzdeki günler ne getirir ne götürür bilinmez ama;
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tampon bölge oluşturup, sarp arazilerin bitiminde yeni sınırlar  çizmek için hamleler yapabilir. Millet olarak her türlü zorluklara hazırlıklı olalım.

Operasyonun başladığı günden itibaren, şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan
rahmet, kederli ailelerine ve Türk Milletine sabır ve başsağlığı dilerim.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
Saygılarımla...