"İşlemeli nefis terlik!.."
Didim'deki bir ilköğretim okulunun dergisinde bir yazı çıkmış. Çıkan yazı bölge kadınlarını ve sivil toplum örgütlerini gaza getirecek cinstenmiş. Tepki göstermişler... Yazının metni şöyle:
"Meşhur Fransız Edibi Pierre Loti der ki; 'Müslüman Türklerin hayatları kelimenin tam manasıyla başka bir dünyadır. Dünyanın başka hiçbir evinde bir erkek hanımına bu derece saygılı ve hayran olamaz! Bu gerçeğin sırrı, Türk evinin kadın tarafından hazırlanışındandır. Evin sahibesi olan kadının giyinişi, başındaki örtüden, ayaklarındaki nefis işlemeli kumaş terliklere kadar ahenk içindedir. Kadın evine o kadar düşkün, temizliğine o kadar meraklı, kocasının ev hasretini giderecek öylesine bir zeka ve eğitime sahiptir ki evin erkeği akşamüzeri büyük bir hasretle kapıdan girer. Kadının temizliği maddi planda bir çiçek kadar saftır. Bu madde temizliği kadının ruh temizliğinden gelir. O kadın; içki, kumar ve dış dünya nedir bilmez.'
Dış dünyayı bilmeyen bir kadın "Tecessüs" (Merak) illetinden de kurtulmuş olur. Mes'ut bir hayat yaşar. Gönlünü Cenab-ı Hakk'a , kocasına ve çocuklarına bağlar. Zihnini fuzuli şeylerden koruduğu için rahat ve huzurludur. Türkiye'de kadın son döneme kadar hatta bu dönemde de Avrupa'ya nazaran çok daha ileride olmuş, yabancıların ifadesiyle 'Dünyanın en hür kadını' olmuştur. 1840 tarihine kadar İngiltere'de bir erkek karısının boynuna bir tasma takarak pazara götürüp satma hakkına sahipti. 20. asrın ilk çeyreğine kadar Avrupa'da hiç bir ülkede kadınların boşanma hakkı yoktu. "
Şimdi gelelim eleştiriye...
1- Yazının hangi bağlamda yazıldığı önemli. Başı ne demiş, sonu ne demiş, aslında ne demek istemiş?
2- Bir ilköğretim dergisinde yayınlanmış olması bir art niyet olduğunu mu gösteriyor?
3- Pierre Loti malum bir şahıs olduğuna göre, bu alıntıyı tarihsel bir belge olarak kabul edebilir miyiz?
4- Eğer tarihsel bir belge ise, yargılayacağımız ya da tepki göstereceğimiz şey nedir? Pierre Loti'nin Osmanlı kadınını nasıl olup da böyle tanımlayabildiği ya da gözlemleyebildiği midir?
5- Bu bir gözlemse, bir kaç şey söyleyebiliriz: a) Pierre Loti, sen de kim oluyorsun ki, Osmanlı kadını hakkında gözlem yapıyorsun! b) Türk kadını için saydığın sıfatlar çok korkunç şeyler, aslında edip değil de ajan mıydın? c) Pierre Loticiğim, sizin memleketteki kadınlar böyle değil diye kıskandın mı? d) Pierre Loti'den yaptığı alıntıdan sonraki paragrafı yazan kimdir ve neyi amaçlamaktadır? e) Eğer ek paragrafta belirttiği kadın tipini arıyorsa daha çook gezmesi gerekir, hatta bir zaman makinesi icat etmek için kolları sıvaması tavsiye edilir.
6- Ancak icat edeceği zaman makinesi ile o dönemlere gitse bile hatırından çıkarmamasını tavsiye edeceğimiz bir kaç nokta vardır: a) Merak illetinden kurtulmuş bir kadın olmaz! b) Bilimin ve teknolojinin bugün ki seviyesine gelmesini sağlayan meraklı anaların yetiştirdikleri cingöz çocuklardır! c) Türk kadını hali hazırda da hala kocasına ve çocuklarına bağlıdır, eğer bir kopukluk olduğu düşünülüyorsa, düşünenin kendine bakması gerekir. d) Hala zihnini fuzuli şeylerden korumaktadır. e) Dünyanın en hür kadını olmaya devam etmektedir ve köle olmamasıyla Avrupa'ya örnek olmuşluğunun bayrağını hala mitinglerdeki en ön saflarda yer alarak göstermektedir. f) Eğer bu yazı art niyet taşıyorsa, bu ülke kadının neden boşanma hakkını Avrupalı kadınlardan önce elde etmiş olduğunun açıklamasını da kendi içinde barındırıyor demektir.
Yine de ben art niyet olmadığını ve bu yazının bir tarihsel belgeyi, Osmanlı dönemindeki yabancı bir edibin gözlemlerini paylaşmak için yazıldığını düşünmeyi yeğliyorum. Aksi takdirde işlemeli nefis terliğimizin aslında ne kadar çok amaçlı kullanıldığını kafalarına yediklerinde anlayabilirler...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.