KENDİLERİNİ ''ALLAH'' ZANNEDENLERE ''KUL'' OLDUKLARINI HATIRLATMAK...
Hergün şehrin gündemini takip edip, köşe yazısı yazmak kolay iş değil.
Bazen ipin ucunu kaçırıp yazdıklarımızdan rahatsız olanlar var.
Eline sağlık çok güzel olmuş diyenler de..
Herkes konuları işine geldiği gibi değerlendirip ateşten topu sizin üzerine bırakıyor.
Önemli olan bizler gerçekten Allah korkusunu içimizde taşıyıp adaletli bir gazetecilik yapıyormuyuz.
Yoksa çamur at izi kalsın diye mi gazetecilik yapıyoruz.
25 yılda bu meslekte herşeyi görmüş, yaşamış ve bu konuda birikimleri olan bir gazeteci olarak zaman içinde sizinle çok şeyler paylaşacağım.
Bu şehri geri planda kimler yönetiyor?
Belediyelerde bürokrat olup "Belediyenin Allah'ı" lakabını alanlar...
ve ona bu lakabı verdirenlerle hesaplaşmamız olmayacak mı?
Elbetteki olacak...
Hem de belge, bilgi ve şahitleriyle olacak...
Halkın içine dahi çıkamayıp, yetkilerini istediği kullanan "Belediyenin Allah'ı" bugün dahi şehrin ve siyasetin adeta kaderini belirlemeye çalışırken, kimse de ona "Sen Allah değilsin, sadece bir kulsun"demiyor.
Adeta baştakiler "pabucu ele vermiş" gibi...
Pısırık, umarsız ve pervasız bir şekilde belediyelerimizi yönetirken, heyecanını kaybetmiş bu insanlara artık "Dur" demenin zamanı gelmedi mi?
Kendini "Allah" zannedip yarın emekli olduğunda "Kul" olduğunu anlayacakların uzun bir dönem psikolojik tedavi göreceklerini ve bu tedavinin de şimdiden olumlu sonuçlar vermeyeceğini söylemek isterim.
Şimdi şehrin önünde bir süreç var...
Ya bu egoları yüksek, megolaman insanlarla yola devam edeceğiz, ya da "Durun beyler halk var" diyerek bir tokat gibi bunları aşağıya indireceğiz.
Kendilerini herşeyin üzerinde görenlerle seçimlerden önce hesaplaşmak benim boynumun borcu olsun.
Şimdilik bu kadar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.