Hadi diyelim; Gezi Parkı Taksim'in göbeğindeydi, park eylemciler sayesinde AVM olmaktan şimdilik kurtuldu.

Peki ya, Anadolu'nun diğer şehirlerindeki olan bitenden kimin haberi var? Mesela Samsun'u ele alalım: Parkın ortasına bir valilik binası yapıldı ki tam evlere şenlik. Hiç bir estetik değer kaygısı düşünülmeden hantal, sevimsiz, biçimsiz bir yapıyı yeşil alanın üzerine konduruverdiler. Üstelik demirperde ülkelerinde bile artık yapılmayan inşaat modeliyle. Gelelim Lovelet AVM'ye. Canik sınırları içinde, tam dere yatağının üzerine inşaa edildi. Bir kaç cılız ses dışında pek itiraz edilmedi. Sonuç, ilk selde çamura gömüldü.

Atakum'da ki Yeşilyurt AVM'nin olduğu yerde onlarca çam ağacı olduğunu biliyor muydunuz? Küçük bir ormandı adeta. Yine Canik ilçesinde 2 km'lik katlı yol proje çalışması.hızla devam ediyor. Canik Belediyesinin ve mimarlar odasının karşı çıkmalarına rağmen, Büyükşehir Belediyesi ve eski Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir'in isteği üzerine. Belki trafik sorununu az da olsa çözecek ama o beton yığını şehrin ve sahilin silüetini bozarak gözlerimizde beton etkisi yapacaktır.

Şimdi en son Fener plajı'nın içine yapılan, denize sıfır Samsun'un ve Karadeniz'in en yüksek binası (31 kat) sloganıyla yükselen Başbakan Erdoğan'nın bile "Eyvah yandık!" dediği otel inşaatı. Elbette otel AVM karşıtı değilim ama deniz, çevre, yeşil, ormanın canını yakmadan ve şehrin dokusunu bozmadan. Ne olursa olsun Samsun yatırım kazansın mantığı bu şehri betonlaştırmakatan başka bir işe yaramayacaktır.

Bir şey dikkatimi çekti. "İslamcı" değerleriyle bilinen AK Parti'li Samsun Canik Belediye Başkanı Osman Genç; Canik İlçe Belediyesi tarafından Türkiye'de eşi benzeri olmayan "ay-yıldız motifli" hizmet binası yaptı. Milliyetçi değerlere sahip MHP'li İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş'n yapacağı hizmet binası ise daha çok talebe yurtlarına benzer bir mimari seçilmiş. Siz de, İlk bakışta tam tersi olması gerekir diye düşünmüş olabilirsiniz belki. Görünüş ve önyargılar yanıltabilir.

O değilde; Belediyelerin özel sektörün yaptığı (Otel, AVM, Okul gibi) yatırımları, sırf belediye sınırları içinde olduğu için, sanki kendisi yapıyormuş gibi hanelerine pay çıkartmaları huyundan ne zaman vazgeçecekler? Bilbaordlarda ki afişlere bakılırsa sanırsınız, belediye şirket olmuş ve şehrine yatırım yapıyor.

Madem belediyelerden gidiyoruz o zaman devam edelim. Belediye Başkanlarının ortak özelliği mi desek ne? Huzurevlerine gidip, yaşlı amcalar ve başörtülü ninelerle fotoğraf çektirince, yok daha mı insancıl olunuyor? Kendi ailesinden tek kare fotoğraf olmaması da dikkatlerden kaçmıyor. "Biz birlikte Türkiye" değil miyiz? Evet doğru, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın "Evde" mutlaka vardır.