Konuşmalar tartışmalar
Hafta sonu Güngören Belediyespor'a yenilen Samsunspor'da bir kaç gündür neler oluyor? Sokaktaki adam şehirde hep bunları konuşuyor. Kimine göre teknik kadro hatalı kimine göre futbolcular oynamıyor veya gerektiği şekilde oynatılamıyor kiminre göre yönetim hatalı vs... Şimdi bunları biraz açalım.
İlk önce Hüseyin Hoca'dan başlayalım; Hoca bu takıma geçen sezon geldiği zaman ilk önce şuru aşılamıştı. 'Koşacak mücadele edecek savaşarak bir takım ruhuyla oynayacak bir ekip olmasıydı' bunu geçen sezon başardı mı diye sorarsanız; bana göre hemen hemen başardı diyebiliriz. Gelelim bu sezona; Hocayla sözleşme ne zaman nerede ve nasıl yapıldı. Hocanın talimatıyla ve menraöerler tarafından Samsunspor'a hangi kalite ve değerde futbolcular katıldı. Hangi futbolcularla yollar ayrıldı. Bunu iyi inceleyip araştırmak gerekir.
Hocanın geçen sezonki oyuncuya dayalı sistemi bozup takıma savaşan-mücadele eden bir ruhu sahada koşan bir takım seyretmiştik. Ama öyle yazık ki bunları bu sezon çoğu müsabakada izleyemedik. Bunda da bana göre en büyük eksiklik teknik kadrodoa olduğuda açıkca izlenmektedir. Eğer 11 kişilik bir ekibin içinde 2-3 futbolcu koşup ve mücadele ediyorda diğerleri yürüyorsa daha doğrusu vaziyeti idare etmeye çalışıyorsa ki işte o zaman ortada bir eksiklik var demektir. Bu sorunları çözüp halletmekte teknik ekibin işidir diye düşünüyorum.
Bir örnek gerekirse; Herangi bir sporcu hocasına ve kulubüne karşı saygısızlık ve kulübe karşı ileri geri konuşmalar ve hareketler yapmıştır. Ama bu sporcuyada sizin daha doğrusu futbol takımının şu anda ihtiyacı var. Bana göre söz konusu sporcuya gerekli maddi cezayı uygular ve ondan gerekli istifadeyi alıp zamanı gelindiğinde de kapının önüne koyarım. Ama onu kadro dışı bırakıp bir alt kategoriye göndermem çünkü ben onu kadroma dahil ederken hatırı sayılır bir bedel ödeyerekm alıyorum. Bunun karşılığınıda ondan istemek temsil ettiğim kurum adına benim hakkındır diye düşünüyorum.
Bütün bunları neden anlatıyoruz geçen sezonki hoca idaresiyle bu seneki arasında bazı farklar olduğu görüşündeyim. Nedenine gelince; şayet futbol kulübünde istekli arzulu çalışmalar istenilenleri yapmayan futbolcu varsa ki öyle tahmin ediyorum bunları yönetimle ve kamuoyuyla paslaşmak en doğrusudur diye düşünüyorum. Bunları yapmadığınız zaman spor kamuoyu önünde tartışma konusu olursunuz ki bu da kulübe olumsuz olarak yansır ve başarısız olduğunuz hakkında konuşmalar tartışmalar başlar bu da doğal olarak sizlere ve sporcularınıza yansır. Sonuçtada yakalanan avantajlar kaybolmaya ve başarısızlıklarda gelmeye devam eder. Bunları görmekde teknik ekip olarak sizlerin görevidir düşüncesindeyim.
Çok kısa bir şey de Sportif Direktörlük denilen bölüm inanın bu hususta hiç bir yorum yapamıyorum nedenine gelince; bu kulüpte futbol şubesi sorumlusu olan iki çok iyi niyetli, ceplerinden para veren kardeşlerimiz var. Ama iki kurumunda hangisinin ne derse etkili olduğunu bilemiyorum yorumda yapmak istemiyorum.
Gelelim futbolcu kardeşlerimize; Beyler... bu şehir halkı size güvenip inanıp stadyumu dolduruyor. Marek ediyorum ülkede 3 büyük takımın dışında kaçz kulüp vardır ki deplasmanda tamı tamına 5 bin seyirciye oynuyor. Kendi sahasında bile bu kadar seyirciye oynayamıyor. Sizlerden tek bir ricam olacak, o da kendine çeki düzen verin şapkanızı önünüze koyun bu takımı başarıyal kavuşturmak için elinizden gelen bütün imkan ve olanakları kullanın ben sizlerin bunu başaracak güçte olduğunuza inanıyorum. Her zaman ne diyoruz. 'İnanmak başarmanın yarısıdır"
Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçını kazanıp bütün bu konuşulanların üstüne sünger çekin. Dahada açıklamalarımız olacak ama hele şu maçı kazasız belasız atlatalım.
Bizden söylemesi, hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.