Korkunç Sesle Uyanmadan Harekete Geçilmeli

Samsun… Karadeniz’in maviyle yeşili buluşturan, insanına huzur veren kadim şehir. Ancak bu güzelliklerin altında, pek çoğumuzun farkında olmadığı bir tehlike yatıyor: Deprem riski. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayımladığı rapor, şehrin aslında ne kadar savunmasız olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Bu şehir, binlerce yıllık tarihi boyunca nice zorlukları atlattı. Ancak bugün karşı karşıya olduğumuz tehlike, yalnızca geçmişin izlerini değil, geleceğin umutlarını da yok edebilir.

Riskli Yapılar, Riskli Hayatlar
Rapora göre Samsun’da 2 binden fazla bina riskli durumda. Bu binalarda yaşayan binlerce aile, her gece aynı tehlikeyle uyuyor, sabah aynı endişeyle güne başlıyor. Çatısı altında güvende hissetmek istediğimiz evler, aslında en büyük tehdit olabilir mi? Şehrin dört bir yanında yükselen bu binalar, sadece taş ve beton yığınları değil; yaşanmışlıkların, anıların, hayallerin de taşıyıcısı. Ancak bu yük, bir depremin ilk sarsıntısıyla birlikte insan hayatını altüst edebilir. Olası bir felaketin ardından "Keşke" demek neyi değiştirebilir ki?

Kentsel Dönüşüm: Bir İhtiyaçtan Fazlası
Kentsel dönüşüm projeleri, sadece binaları yenilemek değil, aynı zamanda hayata tutunmanın bir yolu. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarla pek çok riskli bina tespit edilmiş, bazıları yıkılarak yerine daha sağlam yapılar inşa edilmeye başlanmış. Ancak bu çabalar yeterli mi? Hayır. Zaman bizden hızlı ilerliyor ve onunla yarışacak bir iradeye ihtiyacımız var.

Harekete Geçme Zamanı
Bugüne kadar dönüşüm projelerine destek olmak amacıyla milyonlarca lira kira yardımı yapıldı. Fakat yalnızca maddi destekle bu süreci hızlandırmak mümkün değil. Öncelikle insanların bu tehlikenin farkına varması gerekiyor. Evimiz, mahallemiz, sokaklarımız… Bize ait olan bu alanlar, gerçekten güvende mi? Bunun cevabını bulmak ve adım atmak bizim elimizde.

Samsun’u İhmaller Öldürmesin
Samsun’un geleceği, sadece binalarla değil, onların içinde yaşayanlarla anlam kazanıyor. Bu şehrin çocukları, güvenle büyümeli. İnsanları, kaygıdan uzak bir hayat sürebilmeli. Herkesin bildiği bir gerçek var: Depremler değil, ihmaller öldürür. Bu yazıyı okurken belki de şu an oturduğunuz bina, riskli kategorisinde yer alıyor. Belki siz farkında bile olmadan o duvarlar, sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlığa kulak vermek, yalnızca bireysel bir sorumluluk değil; gelecek nesillere karşı bir borç. Harekete geçmek için bir felaketi beklemeyelim. Samsun, bu sessiz çığlığı daha fazla duymadan güvenli bir geleceğe kavuşmalı. Çünkü bu şehir, içindeki her bir canla birlikte yaşamayı ve yaşatmayı hak ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
OKAN ÇAKIR Arşivi
SON YAZILAR