Geçen gün manken kızlarımızdan biri bir laf etmiş. Programı izlememiştim ama hakkında suç duyurusunda bulunulunca haberlere taşınmış konu. Tabii ertesi gün de köşelere, yazılara yorumlara... Onlardan öğrendim ben de kızcağızın ne dediğini.
Çok önemli birşey dememiş aslında. Sayın Mustafa Yıldırım'ın köşesinde dediği gibi 2400 yıl önceki felsefi bir söylemi yeni duymuş olmanın heyecanı ile cümle içinde kullanmış bunu.
Aslında çok da yanlış dememiş. Yani köşe yazarları ve yorumcular genelde kızcağıza vermiş veriştirmiş ama ben bir de haklı olduğunu düşünsek diyorum!..

Yani manken kızımız bunu söylerken haklı...
Bir çobanın oyu ile onun oyu nasıl eşit olur? Hem bu eşitlik meselesinde de ayrıca durmak gerekir. Eşit olmasında sizce de bir terslik yok mu?

Ne yapar çoban?
Dilinden, derdinden anlayamadığımız, konuşma becerisi olmayan, sıkıntısını dillendiremeyen ve bizim "hayvan" dediğimiz canlı türlerinin evcilleştirilmiş bir kaç yüz tanesini aynı anda "yönetir", yönlendirir, doymaları için yer, barınmaları için yer bulur. Müzik yeteneğini kullanarak tek bir sopa benzeri tahtayı hiç şiddet kullanmadan hayvanların kulaklarına nağmeleyerek onların dilinin bağını çözer. Hayvanlardan, onlara zarar vermeden, insanların en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayacak her türlü yolu bilir ve kullanır.

Peki manken ne yapar?
Podyuma çıkar. Üzerinde bir elbise vardır. Sürekli birbirine benzetilmeye çalışılan "küresel dünya" insanına "farklılık" yarattırmak için dikilmiş özel kıyafetlerdir bunlar. Isınmaya ya da örtünmeye değil de daha çok "param var"ı göstermeye yararlar. Manken üzerinde satışa sunulursa, malı alacak para anası/babası "ben de bu kadar güzel görüneyim" düşüncesine kapılır ve hesap tutmaz şişkin cüzdanda... Manken podyumda yürür... Giyinir kuşanır yürür... Elbiseyi pazarlar işte!..

Bu durumda siz bir daha söyleyin bu manken kızımız haklı değil mi?
Nasıl olur da bir mankenin oyu ile bir çobanın oyu eşit olur!..
Hem çobanlığın bir peygamber mesleği olduğunu da hatırdan çıkarmadan bu değerlendirmeye katarsak...

Bence bu kız kesinlikle haklı...
Sürü gütmeyi, idare etmeyi bilen bir meslek erbabı ile tahta askıdan az hallice yürüyen bir meslek erbabının oyu eşit olamaz!..

Çobanın oyu beş ise mankenin oyu bir olabilir mesela!..

Ama burada mesele demokrasidir. Demokrasi eşitlik üzerinde durur. Çobanın oyu beş mankenin ki bir olursa buna adalet denir.

Ne gariptir ki artık doğruyu söyleyen insanlara tahammülümüz kalmadı! Zavallı manken kızımız sanırım bu tahammülsüzlüğümüze kurban gidiyor...