Şu bir gerçek, içerde ve dışarıda MHP"den rahatsız olan belli bir kesim var.

29 Mart seçimlerinde trilyonları akıtan AKP , üç milletvekilinin aday gösterdiği illerde kazanamadığını içine sindirirken ,Adana"da MHP"nin kazanmasını hazmedemedi.

Eskişehir,İzmir,Diyarbakır,Zonguldak,Tunceli ,Antalya ve Urfa Belediye Başkanlıklarının kaybedilmesi o kadar dert olmadı.Ama Adana"nın kaybedilmesi dert oldu.

Çok rahatsızlık verdi.Mesele trenden inmek olmasa gerek

MHP"li Aytaç Durak "ı dillerine doladılar.Seçimde “şaibe var” dediler.”Seçime hile karıştı” dediler.Yüksek Seçim Kurulu"na baskı kurmaya çalıştılar.Olmadı.Sonunda MHP"li Aytaç Durak"a “Şaibeli Başkan !” dediler.Yüksek sesle yargı kararına karşı rahatsızlıklarını dile getirdiler.Ayıp bir durum !

2002 Seçimlerinden üç ay sonra ne oldu da Siirt" deki seçimler yenilendi ?Mecliste yemin etmiş bir “Bağımsız vekil”in vekilliği düşürülerek ve diğer kazanmış /yemin etmiş vekiller istifa ettirilerek hangi gerekçe ile seçim yapılmıştır? Bu şaibe olmuyor mu?

Hatırlayınız .2002 seçimlerinin hemen akabinde Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ile ABD Büyükelçisi Eric Edelman" ın ikili görüşmeleri “şaibe “ sayılmaz mı?

Hülasa.MHP"ye karşı bazı kesimler rahatsız oğlu rahatsızdırlar.

Bence yolsuzluğa bulaşmadıkları ,dürüst ve ilkeli siyaseti ülke yararına yaptıkları için olsa gerek o kesimler rahatsızlıklarını gizleyemiyorlar.Ancak,kafaları karışık ,ayrılmış gitmiş yeni yerlerde bir türlü yeni olamamış ve eskiliklerini önde tutan bir gurup daha vardır ki onlar da zaman zaman rahatsızlıklarını dile getiriyorlar..Bilhassa seçimler sürecinde.

29 Mart seçimlerinde 300 bin nüfuslu “ İlkadım Belediyesi” MHP"nin oldu.İktidar partisinden belediye başkanlığını almak kolay iş değil. “1999 ruhu”nun tezahürü olarak sayabilirsiniz.

Gelin görün ki daha ilk günlerden rahatsız oğlu rahatsızlar iş başında , fitne/fesat tezgahı kurma peşindeler.

Daha Başkan mazbatasını almadan,makam koltuğuna oturup besmele çekmeden “rahatsız oğlu rahatsızlar “dört bir koldan üşüşmeye başladılar.

Samsun"da Belediyelerin iyi yönetildiği ,vatandaşın memnun ve mutlu olmadığı ortada .Öyle olmasa Büyükşehir dışında değişim ve yenileşme olmazdı.

İlkadım için söylersek kasten acele ediliyor.Belediye yönetimi içerden /dışardan çeşitli yöntemlerle kuşatılmaya çalışılıyor.Bir üst düzey yönetici Kurumu tanımadan ,personel sayısı ve kalitesini bilmeden,Yönetsel değişime gerekçe hazırlamadan, var olan sorunları çözecek ekip çalışmasını oluşturmadan , hepsinden önemli Belediyenin mali yapısını öğrenmeden ,bütçesini yapmadan rahatsız oğlu rahatsızların aceleciliği neden?

Birkaç gün önce yolum İlkadım belediyesine düştü.Bina girişlerinde ve amir odalarının kapı önlerinde kümelenen vatandaşlara dikkat ettim.Çoğu çevrenin gençleriydi.Hal ve tavırlarından Belediyeye iş ve aş için geldiklerini anlamak zor değildi.

Belediye yetkilileri kadro fazlalığından şikayetçi.Birleşmeden dolayı başka kurumlara devredilen yönetim birimlerinin personelleri de İlkadım" a bırakılmış.Mantıksızlığın dik alası.

Aslında İlkadım ile Gazi "nin birleştirilmesinde hata yapılmıştır. 300 binlik bir kent nüfusunun tek bir ilçe çatısı altında toplamak yarardan çok zarar getirmiştir.

Mevcut personel fazlası katlanmıştır.Borçlar katlanmıştır.Kentin sosyal yapısı ,yerleşim planı bozulmuştur.Kent sorunları çeşitlenmiştir.Çözüm olanakları güçleşmiştir.Kurum amirlerinin yetki ve sorumluluk alanları karışmıştır.Yeniden “Yönetsel düzenlemelere” gidilmesi gerekir.Keyfi,adama/yandaşa göre iş anlayışından uzaklaşılmalıdır.

Öğrendiğimiz kadarı ile Belediyenin sorunu “Borç ve Haciz “ sorunudur..Duyulan,dillerde dolanan borç miktarı : 53 trilyon olduğu söyleniyor.

Biliyoruz ki ,MHP Milletvekili Prof. Dr.Osman Çakır"ın 7/3990 sayılı soru önergesine verilen ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay imzalı yazıda : Belediyenin.(2004/2008)borcu 21.725.360.19 YTL (trilyon.)olarak belirtilmiştir.Arada korkunç fark var.Bu kadar borçlu bir belediyenin seçimlerde yatırım ve hizmet yapması mümkün müdür?Yine söz konusu yazıda “tanıtım ve reklam giderleri için harcama yapılmadığı” doğru mudur?

Seçimlerden hemen sonra fatura yağmuru ve icra takibine maruz kalan Belediyenin borçları gerçek midir?İddia edildiği gibi Belediye adına kesilen “et ve zeytin” faturası doğru mudur?Yoksa bizim Belediyenin bilmediğimiz “sucuk fabrikası,zeytin yağı fabrikası” mı var ?Yoksa işlettiği lokantası mı var?

Yine ,bazı esnafın elinde , aracılar vasıtası ile Belediye"ye ödetilmesi istenen “trilyonluk” faturalardan söz ediliyor.Tevatür müdür , gerçek midir?

Doğrusu ,Samsunlu olarak bizlerin ,beş yılda ödeyeceği “gerçek borcu” merak ediyoruz.

Gelelim Büyükşehir"e..Aynı yazıda .”İller bankası ve dış kaynaklı borç tutarı 19/20 trilyon “civarında olduğu bildiriliyor.BİT "lerden söz edilmiyor.”Gelir /Giderleri Sayıştay denetimi dışındadır”.Kanun böyle diyor.Ancak Büyükşehir "e ait İktisadi Teşekküllerin durumu tam bir felaket!

MHP"li meclis üyesi Cemalettin Kola"nın ifadesine göre :BİT"lerin 2008 yılı görev zararı eski parayla “571 milyar TL”..Dikkat sunulur ! Bir yıllık zarar bu..

Hani AKP Hükümeti ,zarar eden kamu kuruluşları “babalar gibi sataıyor”du”.Kendi Belediyelerinde BİT" leri neden zararına çalıştırıyor.Belli ki arpalık olarak kullanılıyor.Acaba Başkanlar,bu şirketlerden çeşitli adlar altında “Maaş /ücret “ alıyorlar mı ? Dudak uçuklatan rakamlar telaffuz ediliyor;inanmak istemiyoruz.Ama bir gerçek var .”.Kadrolar şişirilerek kimilerine iş olanağı sağlanıyor(muş).Kiraya verilmeyen bu yerler “hizmete özel “amaçlı kullanılıyor(muş).

Bu iddialar araştırılmalıdır.Kamu sorumluluğu taşıyan Yöneticiler,şaibeden uzaksa kendilerini aklayacak yol ve yöntemi bulmalıdır.Halkla yüzleşmelidir.

Hukuki bağlamda Belediye meclis üyelerine de önemli görevler düşmektedir .Seçildikten sonra mecliste yerli /yersiz el kaldırmak için oturmadıklarını kanıtlamak zorundadırlar.

Hem seçildiği partinin yönetiminde olacaksın ,hem“eski ” kimliğini taşıyacaksın, sonra elinde seçimden iki gün sonra faturalarla Belediyenin kapısına dayanacaksın...olmadı ,haciz işlemleri başlatacaksın !..Adama sormazlar mı bu sabırsızlık , “rahatsızlık” niye? Belediyenin konuyu araştırmak hakkı ve yetkisi yok mudur?

Onun için Belediye meclis üyeleri Başkanlarına sahip çıkmalıdır.Sorunlar /sıkıntılar birlikte göğüslenmelidir..Özellikle “Kunduziler “ ve MHP"sinin başarısından/ yükselmesinden rahatsız olanlar dikkatle izlenmelidir.Bu konuda Yazılı /görsel medyadan destek alınmalıdır. toplumun nabzı tutulmalıdır.Her konuda açık ve şeffaf olunmalıdır..

İlkadım"da verilecek sınav MHP" si için ayrı bir öneme haizdir.Madem ki İlkadım"a “Samsun"un kalbi” tanımı yapılmıştır.Kalp ,vücudun en hayati organıdır.Bir durursa hayatın geriye dönüşü yoktur.Bu bağlamda İlkadım"da yakalanacak başarı , gelecek seçimlerde ağırlığı mutlaka hissedilecektir.

MHP "si 2002 "de seçmenlerinin tepkisinden- umulur ki- ders çıkarmıştır.Marifet bir ili/ilçeyi kazanmak değil, marifet ,o il/ilçede Partisi"nin “kalıcı” olmasını sağlamaktır. Kalıcı olmanın yolu dürüstlük ,samimiyet ve üretken olmaktan geçer.