Belediye meclis üyelik listeleri , aday belirleme sürecinden daha uzun sürdü.Son dakika sürprizleri,gizemli bekleyişlerin altında yatan gerçek sebep kamuoyuna yansıdı.Tüm partilerin  liste sıraları tartışıldı.Haliyle beklentileri yüksek olanlarda kırılmalar,küslükler ve hatta “ihanet” sözcüğünün ,manşetlere taşındığına şahit olduk…

Başkası beni ilgilendirmez. Ben kendi haneme bakarım. Kendi siyasi görüşümün ve duruşumun temsilcisi  olan MHP'nin listeleri hakkında yorum yapabilirim.Özellikle de liste yapımı ve yazımı hakkında tevatüre dayanmayan bildik tanıdık “ayak oyunları” nı , ikbal mühendisliğini,siyasi rekabetin  “rövanşı” hakkında konuşabilirim.

Hani, Hükümet aylardır “paralel yapıdan” söz ediyor ya .Bu yapı kökeni/misyonu aynı olmasa da zihniyeti ve metodu yerel siyasette de var.Yoksa adam durduk yerde Tüzük'ün açık hükmüne rağmen ” Genel Merkez  Vesayetinin temsilciliğine soyunup” liste hazırlamaya /vermeye cüret edebilir mi?Paralel teşkilat'ın kuryeliğine soyunabilir mi?Bu korsan yapının elbette bir Başkanı /Sorumlusu var.Yönetimi var.Taraftarı var.Bir telefon kadar yakın, iletişimleri var.Ben merkezli ,-kayıt dışı- siyasetin başka mahfillerle söz ve eylem ortaklığı var.Kökeni ,siyasi geçmişi ne olursa olsun , derin bağlantılar var.

Dün Terme'de ; Yusufiyeli Ahmet Karabıçak'la tanıştım .Çalışma masasının arka duvarında yazılı iki cümle dikkatimi çekti.Hemen not ettim.”Bizim vatan sevgimiz kulağımızı okunan ezan ile başladı.Arkamızdan okunan sala ile bitecek…” İhlasa bakın!!. Samimiyete bakın!. Biz  dediği kim ola? Kirli siyasetçiler mi?…Bir diğeri, daha ilginç.”Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım.Yarı yolda bırakanı da adam yerine koymadım.” Kaç adam kaldı böyle cesur yürekli…Bunuşunun için anlattım.Terme'nin meclis listesini tek tek sayıyor.Ezbere…

Merkeze gelince : Bizde ,nedense listeler hep gizli yapılır ? Başvurular saklanır. Ofislerde ,iş yerlerinde- teşkilat dışında- STÖ' lerle pazarlıklar yürütülür.Aynı davada çile çekmiş,ömür tüketmiş,yıllarını cömertçe harcamış , sürgün yemiş,kurşun yemiş,hapis yatmış ,ağır bedeller ödemiş  Ülküdaşına ,çizik atmak,satmak siyasi hüner midir?Hani “Önce ülkem ve Partim, sonra ben “ di. Hangi listede bu asaletin ruhu var?

 Riyakarlık , münafıklık,hak gaspı,saflık ve temizlik ihlali , şahsi menfaati önde tutmak  particilik  olabilir mi?Çok düşündüm.Neden bu Parti iktidar olamıyor?Çok düşündüm.

Aklıma Osmanlı'da taht kavgaları, kardeş kanı dökülen entrikalar geldi. Son Muhteşem Yüzyıl dizisinde yaşananları hatırlayın. Kanuni gibi asrının muhteşem hükümdarının fitne ile nasıl evlat katili olduğunu hatırlayın.Sonra dönüp,siyasi partilerde Rüstem ve Hürrem tiynetli siyasi aktörlere, çapsız ,zayıf karakterli karar vericilerin yaptıklarına bakın.Bir farkı var mı?

Kibir ve gurur gayyasında debelenen ,nefis ve enaniyet şehvetiyle fitne çıkaran ,şahsi kin ve garazı siyasi mağduriyetine malzeme yapanlardan hayır gelir mi?Allah fırsat verir mi? Hem nasipten söz edeceksin,hem “daima millet,daima hizmet “diyeceksin ,Sonra kalkıp biat ettiğin insana ruhunu teslim edeceksin.Senin Kabil'den….Yusuf'un kardeşlerinden ne farkın var?

Tecrübe ile sabit. Siyasette acıma yoktur.His,hissiyat yoktur.Vefa yoktur.Dostluk ,arkadaşlık yoktur.Dün yoktur.Bugün vardır.Doğruluk,dürüstlük,erdem ve yüksek  karakterli olmak suçtur. Yalan boldur.Düzen boldur.Kumpas çoktur.Hain dersen  çoktur.

 Listede yer alan  tüm dostlara duyurulur.Siyasetin ABC'si emsele binası budur.Sizlere hayırlı olsun..