Bir seçim arifesindeyiz.Seçim öncesi,bilhassa yerel seçimler öncesi,temcit pilavı gibi gündeme taşınan MİKRO MİLLİYETÇİLİK yine hortladı.

Her şehirde olduğu gibi SAMSUN’da diğer şehirlerden göç almış ve çeşitli bölgelerin insanlarından oluşan mozaik bir yapıya sahip.Bu mozaik yapı içinde yer alan bir kısım insanın,bu mozaik yapıda göreve getirilmesinde veya göreve gelmesindeki sakınca ve yanlış nerede? Yanlışsa,yanlış olan ne?Bunun yanlış olduğunun düşünülmesinide anlamış değilim.Üstelik bazı görevlere de seçimle yani seçim yapılarak gelinmektedir.

Örneğin;STK--Sivil Toplum Kuruluşları--‘larda yapılan başkanlık seçimlerinde,herkes başkan adayı olabilir.Burada esas olan,seçme ve seçilme hakkına sahip olmaktır.Yoksa kimsenin yani başkan adayının nereli olduğuna bakılmaz ve böyle bir kriterde yoktur.Yapılan genel kurul sonrası yani seçilerek göreve gelen başkana;Yok sen şuralısın,yok sen buralısın demenin bir mantığı veya anlamı var mı? Varsa da ne? Ben anlamıyorum,anlayan biri varsa anlatsın da bende anlayayım ve herkeste anlasın.

Herkesin ağzından düşürmediği şu MİKRO ve ETNİK kelimesini biraz açalım ve sözlük anlamına bir bakalım.İki kelimede Fransız kökenli olup sıfat’tır.MİKRO;Küçük ve dar anlamındadır.ETNİK;Bir ırka bağlı,soyla ilgili.ETNİK YAPI;Kelime anlamı itibarıyla’’Yerel’’olarak açıklanabilir.

Mikro Milliyetçiliğin yada Etnik Milliyetçiliğin kısaca anlamı,Milli şuur yerine;Boy,aşiret,kabile,mezhep ve etniklik gibi dar kapsamlı biz şuurunu benimseyen ETNOSENTRİK NASYONALİZM görüşüdür.Yani ETNİK MİLLİYETÇİLİK=ETNOSENTRİK NASYONALİZM.

DİYARBAKIR’lı,VAN’lı,ERZURUM’lu,TRABZON’lu,İSTANBUL’lu, TRAKYA’lı ve MAKEDONYA’lı HEP AYNI IRKIN EVLATLARI,HEP AYNI CEVHERİN DAMARLARIDIR.
ATATÜRK-1932 

İşte sözlükler ve düşünürler bunları diyor.Zaten bizim genlerimizde var olan bir şeyi,sözlüklerde aramaya gerek yok ki.Askerlik yapan arkadaşlarım,toprağım var mı diye seslendiklerini hatırlayacaklardır.Yeni gittiğimiz bir şehirde,bir şey yapacaksak,tanıyalım veya tanımayalım,hemen aynı şehirlimiz olan birini aradığımızı unutmayalım.Bu örnekleri çoğaltabiliriz.Etnikmiş,mikroymuş geç bunları.Bu kelimelerin karşılığı bal gibi HEMŞERİCİLİK.

Zaten Türk halkının genlerinde bu ruh,hemşericilik ruhu var.O zaman neyi tartışıp,her seçim öncesi bunu gündem yapıyoruz.Hani,nerde kaldı tek millet olma bilinci ve şuuru.Bunlardan uzaklaşmayalım ve gereksiz tartışmalarla bölünmeyelim.Bu tip söylemler topluma zarar veriyor ve faydasıda yok.

Çünkü Türkiye mozaik bir yapıya sahip.Ve bir şehirde ne kadar yaşarsak yaşayalım,geldiğimiz ve doğduğumuz toprakları unutamıyoruz ve unutmuyoruz.Buna en büyük örnekte;Bu amaçla kurulan kalkınma ve yardımlaşma dernekleridir.Onun için öküzün altında buzağı niye arıyoruz.Hiç öküzün altında buzağı olur mu? Olmaz..! 

Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE..!