Milliyetçi Cumhuriyet Halk Hareket Partisi

Milliyetçi Cumhuriyet Halk Hareket Partisi

Yüz versen yüz daha uman yüzler bilirim,
Yokuşlara kardeş düzler bilirim,
Dünya öküzün üstünde derler,
Dünyanın üstünde nice öküzler bilirim
                                                                 Necip Fazıl Kısakürek
İleri demokrasi ve hiç durmadan açılım savunucuları  değişim ve ileri demokrasi sözcüğünün büyüsüyle  efsunlanmış gözleri,,!!
 iktidar –iktidar diye diye 
 topraklarımızda  bilumum haşere ve süne zararlılarının palazlanıp beslenmesine sebep olmaktadırlar.
 İmparatorluktan ulusal  devletimize  Türkiye Cumhuriyetine geçerken büyük topraklar kaybettiğimiz  veya feda etmek zorunda kaldığımız doğrudur.
Acaba, şimdi hangi ileri demokrasi ve açılım gerekçesiyle   vatan ve millet  kıyımı  yapılmak isteniyor
Açılım ve yenilik adına Amerika ve Avrupa birliği dayatmaları adına ülke temel esasları  değişikliği nereden ve hangi bölgemizden  toprak kaybı yaratacak endişesi   taşımaktadır 
Demokrasini  ve Anayasasını değiştirirken toprak kaybetmeyen ülke var mı?
Yoksa toprak kaybı, geride kalanların daha farlı yaşamalarını, ya da eski rejim ile devam edememelerine mi neden oluyor?
İster öyle düşünün,!!?
 ister başka türlü düşünün
 ulusal  devletler  bir demokrasi şekli veya anayasa değişikliği yaşadığında, mutlak surette topraklarında  da bir değişiklik oluyor.
Başka bir yönden söylersek,
 Amerika ve Avrupa birliği  bir ulus devlete sırnaştığı zaman vay haline
 o devletin artık devlet olma özelliği,  er veya geç toprakları  sınırları  değişiyor
iç dengeler bozuluyor.
Yani bir devlet var.
Ve   O devletin kullandığı hukuk, kanun, örf, adetler, kolluk kuvvetleri ve ordu gibi toplumu dengede tutan bir de  sistem  var.
Başka bir ifade ile söylersek,
devlet nihayetinde bir organizasyondur.
 Bir örgüttür.
Bir organizasyon, bir örgüt, bir amacın etrafında oluşur.
 Bu amaç, birlikte var olmanın felsefesi ve ideolojisini de içerir.
Devletimizin ideolojisi  ve felsefesi  değişince, yani birlikte olma amacı değişince, ideolojiye bağlı olarak  demokrasisi de  değişir.
Ülkemizde hem dışarıdan hem de içerden müdahalelerle  açılım yeni anayasa, kuvvetler ayrılığı ilkesinin altının boşaltılması bu dengeleri  çoktan bozmuştur.
 Yani dengeleri tutanın, dengeleri tutamaması zaten  abesle iştigaldir
Bu genel iradeye dışarıdan oksijen pompalanması sistemi demektir.
Ve sistem ellerindedir istedikleri zaman cihazı kapatıp  sistemi sona erdiririler
Demokrasimi düzelteceğim yada ileri demokrasiye taşıyacağım gayesiyle  değişip de, toprak kaybetmeyen ya da kaybetme olgusu ile karşı karşıya gelmeyen veya bölünmeyen devlet yoktur.
Amerikan/ Avrupa  oyun kurucuları  Türk ulusu ile son  bir hesaplaşmaya gittiğimiz şu günlerde,  dengelerin bozulduğunu , yavaş yavaş tarafların iradesinin dışına çıktığını  ve cephelerin belirginleştiğini kendi iç basınlarında çoktan dile getirmişlerdir
Mesele  işte tam bu bölünme konuma ulaşmıştır …
Ulusal  devletin kuruluş iradesinden ve amacından  uzaklaştıkça, yani ileri demokrasi safsatası söylemlerinin peşinden gidince, dengeler hızla bozuluyor ve bölünme buna paralel olarak ilerliyor.
Bu gün  de  , AKEPE  Amerika/Avrupa  ile birlikte, ileri demokrasi , açılım safsatası ve kandırmacasıyla  iç dinamiklerimizi zorladıkça, dengeler bozuyor içeride ve dışarıdaki fırsatçıların önünü açıyor ve iç  savunma dinamiklerine fırsat vermiyor
 Kısacası devletimiz  gücünü yitiriyor.
 Devletin elindeki devletin bekası için kullanılan  güç  ortadan kalkıyor.
Kaçınılmaz bir son olarak ta  Bölünme hızlanıyor.
Bu durumu tersine çevirecek bir halk iradesinin oluşmasına, halkın kendi  saçma sapan bölünerek çoğalmış partileri ve  kendi  iktidar erkinin yönettiği devlet yapısı  mani oluyor.
 Kim ne derse desin ülke dışından Türkiye için  görülecek somut gerçek bu .
İstesek de, istemesek de ağır bir iç  savaşa ve çatışmaya doğru hızla ilerliyoruz.
 Bu iç çatışmadan sonra, anayasayı değiştirmek isteyenlere  bu topraklar kalır mı yada onlar bu topraklarda kalır mı bilemem.
Toprağı tutan üzerinde yaşayan  milletin veya yurttaşın devlet e baktığı bakış açısıyla belirlenmiş ve tanımlanmış bir irade kavramıdır 
Devletin bekası için bu ulusal irade kavramı acı reçete dahi olsa kullanılmalı
Her ne kadar  vücudumuzda   antibiyotikler  bazı sorunlar çıkarsa da
Hastalığın bertaraf edilmesi için verilmelidir
Yurttaşlarımızla birlikte bu seçimlerde Milli bir irade oluşturmak için
Mili bir hükümet oluşturmak zorundayız ,
Siyasal miras ve kişisellik unutularak  ve her türlü kabahati  göz ardı ederek  asgari müştereklerde buluşup Türk ulusu olarak sandık başına her zamankinden daha fazla bir yüzde  katılım ile gitmeliyiz
Türk halkı çok çeşitli savaşlardan geçmiş bir halktır
Savaşın Gizlisi veya açığı  fark etmez
 biz bu savaşta ülkemizden yana topraklarımızdan yana  geleceğimizden yana
milli bir yurttaşlık adına  taraf olmalıyız
solcular soldan omuzlasın ülkeyi
sağcılar sağdan omuzlasın hata yapan dostlarını küsme zamanı çoktan geçmiştir,
çok az bir fark var düşüncemiz arasında bu ülke adına
neden  olmasın
 MİLLİYETÇİ CUMHURİYET HALK HAREKET PARTİSİ 
yoksa gerisi ülkeye yarar getirmez  yarar getirmeyende olmaz olsun
yoksa  baksanıza adamların hayalleri varmış , topraklarımızda
 gerçek olacakmış  ????
Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR