-Hakkımı ver gideyim hayat!

-Kafam bilgi dolu ama kollarım geçimimi sağlayacak hiçbir şeye yatkın değil diyor şair, aynı ben.

-Kafamın içinde kırk tilki dolaşıyor ve hiç birinin kuyruğu birbirine değmiyor!

-Hayat kısa... Kimseler uçmuyor. Fetvacı hocalardan başka.

-Bu hayatta hiç zigzag yapmayan ve çizgisini hiç bozmayan tek şey, yan hakemlerdir.

-CB. Erdoğan, AKP Mersin il kongresinde, Bozkurt işareti yaptı. Bize böyle şeylerle gelin rabia ile değil.

-Hayatlar: Askerden kaçış! Hayaller: Reis bizi Afrin'e götür!

-CB. Sözcüsü Kalın, Erdoğan'ın 'İslam'da güncelleme' sözlerine açıklık getirdi: 'Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz' Bence İbrahim Kalın’da güncellenmeli!

-Ateistler de kendini güncellesin. Mesela her soruya cevap vermesinler.

-Son zamanlarda Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu'nun söylemleri dikkat çekiyor. Umarım 'omurgasız sağcı siyasetçi' hastalığına tutulmaz.

-Bu gidişle köşeyi dönemeyeceğiz, ne yapsak eli ayağı düzgün(!) bir AKP'li belediyeye mi girsek?

-Ben de köprüden geçene kadar ayıya dayı demek istiyorum! Çok şey mi istiyorum?

-Ülkemizde kadının gücü kocasının komedinin üzerine bıraktığı pazar harçlığı kadardır!

-Diyanet İşleri de özelleştirilsin diyeceğim de, o daha vahim sonuç doğurur. Hangi cemaat alacak?

-İnsansız savaş araçları yaptık hatta insansız camiler bile yaptık! Bizim köyde bile 3 cami 1 okul var.

-Ruh Halim: Peynir altı suyu

-Kaç dönüm yerin var? Toprağın diğer adı da yerdir. Her şeyi yer. İnsanı bile!

-Dünün mağdurları bugünün zalimleri!

-Arkadaşlar gündemden uzak kalmayayım, bugün insansız bir şey ürettik mi?

-Bizim insansız savaş araçları yapmamıza gerek yok ki; havada uçan, kaçan dumanlar arasından bir düşman bölüğünü ortadan kaldıran yeşil sarıklılarımız yok mu? Onları devreye sokalım işte.

-Herkes soyunu öğrendi de sop'unu öğrenemedi!

-Bi sor bakalım Lozan'nın gizli maddelerine göre şeker fabrikalarının özelleştirilip satılacağı yazıyor muydu?

-Ne yani şeker fabrikalarını satmayalım da Cehabelilere mi kalsın!

-Kitapsızlar! Kitap sızlar!

-2018 Pyeong Chang Kış Olimpiyatları'nda sporcularımız sıfır çekti. Demek ki neymiş, spor sadece futboldan ve her şehre 30 binlik stadyum yapmaktan ibaret değilmiş.

-Bu arada kimin önüne kırmızı halı serdiysek, sonunda onu kırmızı bültenle arıyoruz. Bu da burada dursun.

-Çocuklara okul yakışır, parklarda oyun oyuncak yakışır, ölmek ve öldürmek değil!

-Karadeniz Kitap fuarında hiç dini yayınlar ilgimi çekmedi; ne mızraklı mızraksız ilmihaller, ne Sadet-i Ebediye'ler, ne dini hikâyeler... Hoş, geleneksel İslamcıların insanlığa söyleyecek neleri kaldı ki?

-Ülkenin Ruh Hali: Asansörde halvet!

-Vikingleri izleyen İskandinav ülkeleri de eski günlerini mi arıyor? Bizim çakma Osmanlıcılar gibi?

-Bu ülkede kimse baskı altında değil, sadece gazete kağıtları o da matbaada baskı altında! Ne yani yalan söyleme özgürlüğüm de mi yok?

-Cuma hutbesinde; sigara, alkol ve internet bağımlılığından bahsedildi. Peki, insanı uyuşturan, gereksiz ütopyalar peşinde koşturan tarihi dizi bağımlılığından da iki kelam etseydiniz?

-Yerli ve milli diye diye elimizde millilikten, sadece bir toprak cinsi olan 'milli toprak' kalacak.

-Adamlar sadece yol yapmıyorlar, aynı anda 308 tane (boru değil) tesisin açılışını yapabiliyorlar!

-Ne camide ne başka yerde hocalardan dini vaaz-sohbet dinlemek istemiyorum! Akıl sağlığımı korumam lazım!

-Omega-3 aldım hafızayı güçlendirmek için ama galiba yanlış yaptım: hatırlamak değil; insanı, unutmak iyileştirir.

-Her şeye maydanoz olmak, belki maydanozun da hoşuna gidiyordur. Ne biliyorsun.