Son bir haftadır siyaset kulislerinde ve gazete manşetlerinde Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan tokat yiyip yemediği konuşuluyor.
Hatta bazı gazeteciler bu soruyu Sayın Kılıç'ın hafta sonunda yaptığı Samsun'daki açılışlar öncesinde sormuş, Kılıç'ta "Bunlar lüzumsuz konular" deyip olayı geçiştirmişti.
Allah aşkına neyin peşindeyiz biz?
Bu toplum hep kavgadan, gerilimden, dedikodulardan mı beslenecek?
Samsunlu bir bakana "tokat atıldı mı, atılmadı mı?" tartışmaları bile Samsun'a atılmış bir tokat değil midir?
Neden Sayın Kılıç'a Samsun'a geldiğinde "Sayın Bakan, bakanlığınız döneminde hangi hizmetleri yaptınız? Bundan sonra özellikle Samsun ile ilgili projeleriniz nedir?" diyemiyoruz.
İşimize gelmiyor...
Bu işler ne Samsun siyasetine ne de ülke siyasetine katkı vermez...
Sayın Kılıç'ı beğenme ya da beğenmeme hakkımız var.
Bu her siyasetçi için geçerlidir..
Belden aşağı vurma hakkı asla yok...
Bu yapılan tartışmalar Samsun'a zarar veriyor ama farkında bile değiliz.
Yıllardır "Samsun'a bakan verilmiyor" diye geçmişte veryansın edenler şimdi Samsun'a sürekli bakanlık verildiğinde ise "Bunu nasıl aşağıya ederiz" mantığıyla hareket ediyorlar.
Yapmayın beyler...
Siyaseti bu kadar ucuz hale getirmeyin.
Sırf kendi istekleriniz olmadı diye önemli makamlara getirilen siyasetçilere bu yapılanlar doğru değildir.
Şimdi Samsun'da Sayın Kılıç'ı yıpratmak isteyenler onun büyükşehir belediye başkanlığına adaylığını konuşup sürekli gündeme getirerek küçük hesap peşinde koşuyorlar.
Sayın Kılıç ulusal bir gazeteye açıkladı: "Aday değilim"...
Daha ne desin...
Siyaseti mecliste yapmak istemesi onun en doğal hakkı...
Ben Sayın Kılıç'la ilk milletvekili olduğu dönem de zaman zaman görüşüyor ve onunla Samsun'un meselelerini, özlemlerini ve beklentilerini tartışıp konuşuyordum.
Sahibi olduğum gazeteyi ziyaret ederek her zaman nezaketli tavrı ve ciddi duruşuyla benim beğenimi ve sempatimi kazanmıştır Sayın Kılıç....
Bugün bakanlık mertebesine yükselmesi de o günlerdeki duruşunun bugünlere yansımasıdır...
Önemli olan ne milletvekilliği, ne de bakan olması...
Samsun'a birşeyler verdi mi, vermedi mi?
Bunu sorgulayın beyler...
Verdi de "İşimize gelmiyor" desenize...