ORTAYA KARIŞIK
31 Mart vakasıyla İttihatçılar ve içlerindeki sebataistler tarafından Selanik'e gönderilen Sultan II. Abdülhamid'in, Suriye'deki şeyhi Mahmut Ebu Şamat'a yazdığı Filistin hakkındaki mektubunun bir bölmünde. ''İttihatçıların ve Yahudilerin tüm ısrarlarına ve 150 milyon altın tekliflerine rağmen Kudüs'ü satmadığını'' kendi ağzıyla anlatıyor. Abdülhamid, mektubunda özellikle Filistin'de Yahudilere toprak vermediği için tahttan indirildiğini dile getiriyor. Bir çok alanda yenilikler yapan, Çin'de üniversite açan, doğu Türkistan'a yardım eden, hastahaneden postahaneye ,orta ve lise düzeyinde okul açan ,beş bin metre ilk yolu yaptıran ve daha bir çok yeniliğin sahibi o padişahı bu nedenle kızıl sultan olarak tanıttılar bizlere. A Haberin Deşifre programına katılan Selçuk Üniversitesinden Prof. Dr. Caner Arabacı, ''Birinci Dünya Savaşı sonrası Alman Komutan'ın Yahudileri Filistin ve Kudüs'e yerleştirilmesi projesinin perde arkasını anlattı. Arabacı, canlı yayında 'O dönemde Alman komutan Ortadoğu'nun kapısının Filistin olduğunu, buraya da Yahudiler'in yerleştirilerek hem İslam dünyasının frenleyeceğini hem de Batı'nın içindeki safrayı atmış olacağını ifade eder'' diye konuştu. NSDAP-(Nasyonal Sosyal İşci Partisi)'nin savaştan önceleri,Teodor Herzl önderliğinde kurulan Yahudi milliyetçiliğinin en güçlü hali olan Siyonist Hareketin finansörlerden çok büyük bir destek alarak onbaşılıktan führerliğe giden Adolf Hitlerin hızlı yükselişinin nedenlerinden biride bu olabilirmiydi. BM'nin raporlarına göre Dünya Siyonist Örgütünün çalışmalarıyla 1895-1935 yılları arasında Filistine göçe zorlanan Yahudi sayısı en fazla 40 Bin rakamını buluyorken,Hitlerin baskıları,şiddet hareketleri sonucunda bu rakam milyonu bulmuştur.Yani Siyonistlerin küçük çaptaki korkutma ve sindirme hareketleri yerine kitlesel bir şiddet politikası meyvelerini fazlasıyla vermiştir. Teodor HERZL'in II.Abdülhamid'den koparamadığını, takipçileri Filistin'i yurt edinerek başarmışlardır.Şu da bir gerçektir ki Filistin'e göç ettirilen Yahudi ailelerinin büyük çoğunluğu meslek sahibi,varlıklı,eğitimli insanlardır. 3 ocak 2013 tarihli sabah gazetesinde çıkan bir araştırma yazısında Adolf Hitlerin söylendiği gibi sığınakta intihar etmediği, Eva braun ile Arjantine kaçtığı,1960 lı yılların ortasında 2 kızının yanında öldüğü. Kızılordunun başkanlık sarayını yerle bir etmesi nedeniyle,araştırma yapılamadığını, daha sonra bu sığınakta bulunan kafatasının 40 yaşlarında bir bayana ait olduğu söylenmektedir. Bu FBI belgelerine dayandırılarak yapılan bir belgeselden hazırlanmış bir nottu. Osmanlı tarihinde ittahatcıları Sarıkamıştada görüyoruz. Onca olumsuzluğa rağmen Yemenden gelen birliklerin ağır kış şartlarında savaşmamasını isteyen komutanlarının görevden alınıp, Enver paşanın komutayı ele alarak binlerce şehidimizin ve Rus esir kamplarında ölen onbinlerce insanın yok oluşunda yine ittahatcılar başrollerde. Birinci dünya savaşına girmemize neden olan yavuz ve midilli gemileri, Almanların Akdenizden müttefik ordu donanmalarından kaçıp sığındığı İstanbulda sahiplendiğimiz bu iki gemi, Rus limanlarını top atışına tutarak savaşa girmemizin onca nedeninden birini teşkil etmektedir. Geriye bakıldığında ön plana çıkan görüntü Almanlar,Yahudi,Filistin ve Osmanlı arasında tarihin derin akışı görülmektedir. Bir senaryo yazılsa bu kadar tesadüfle böylesi bir sonuç çıkartılması, uçuk bir hayal olarak görülebilir. Sonuçta Hitler tarafından soykırıma uğrayan Yahudiler, ve topraklarını para ile sattığı söylenen bu günkü Filistinin durumu. Akışa bakıldığında Filistinlilerin para almaları bile mucizeye işaret etmekte. O topraklar satılırken araplar nerdeydi. Bizler neredeydik, nasıl politikalar üretildi yada bu günkü gibi teknolojiden uzak dönemde o bölgede söylenen bir a harfi merkeze nasıl ulaşıyordu. Bunların incelenerek günümüz için dersler çıkartılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.