Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler oturumunda yapmış olduğu konuşma da, ‘’İsrail’in sınırları neresi ? ‘’diye sordu.

Birleşmiş Milletlerin kürsüsünde, dünya 5’ten büyüktür çıkışı, sadece bu güne has bir söylem değildi, daha önce ki konuşmalar da bu yine dil getirilmişti. 5, daimi ülkenin söyledikleri değil, tüm dünya devletlerini için alan ve etkili bir yürütmeye sahip olan düzen kurulması çıkışı idi bu kelime.

Buna olumlu bakılır mı ? İki dünya savaşı sonunda gaspta olsa kazanılmış bu üstünlüğün geri verilmeyeceği bilinmektedir. Bunu dile getirmek ilk adımdı ve o birkaç toplantı da bizim tarafımızdan dile getirilmektedir.

Bunun yanın da, Mazlum halkların sorunlarının dile getirilmesi, Filistin,  Suriye, Libya, Afganistan, Güney Kafkasya, Karabağ, Myanmar, Mülteciler ve İsrail ağırlıklı bir mesajlar ile bir saate yakın yapılan konuşmada sadece ‘’İsrail’in Sınırı Neresi ?’’ konusu, Sosyal medyada Birleşmiş Milletler toplantısı gibi yer buldu.

Acılan TT (Trending Topic), Gündem konusu, İngilizce Hastang (Etiketleme) ile ‘’Israel’’ ve ‘’ OurVolceErdoğan’’ adı altında ön sıraya yerleşti.

Burada yapılan yorumlar ağırlıklı Cumhurbaşkanının konuşmasına muhalif bakış açısı  olarak, yabancı  ağırlıklı paylaşımlar ile gündemde yerini aldı.

Konun vurgusu İsrail olunca, oradan yazanların ortak yaklaşımı Cumhurbaşkanımızın Antisemitist           (  Yahudilik dinine, ulusuna,değerlerine,kültürüne ve insanlarına duyulan düşmanlık)    bir yaklaşım içinde olduğu vurgusu yapıldı.   

Bu vurguyu yapanlar, kendi ülkelerini hiç sorgulamadılar, Filistin halkını , zorla işgal ettikleri toprakları, yapmış oldukları gayri insani davranışların hiç birini sorgulama gereği hissetmediler.

Bir başka ortak noktada toplananların mensubu oldukları ülke Yunanistan'dı ve onların sorgulamaları, karşıtlıkları, Kıbrıs sınırının sorgulanması idi. Bunun yanında Bizans konusun da o toprakları terk din, orası bizim yaklaşımları ile dile getirildi.

Gezi olayların da ‘’Zulüm 1453’te Başladı’’ yazısını duvarlara yazanlar ile ,Bizans, konusunu sosyal medya da Cumhurbaşkanımıza karşı dillendirenler arasında  akrabalık bağlarının olduğunu kesinleşti.

Bir başka grupta Ermenilerle ilgili yorumlar yapmıştı. Onlar da, 1915 olaylarını ve işgal edilen Ermeni topraklarından dem vurdular.

Diğer bir grup ise terör örgütü sembolleri ile öne çıkanlardı ki,sorgulamaları ‘’Kürdistan Sınırı Neresi?’’ diye idi.

Ve ortaya çıkan başka bir sonuçta, bu grupların ortak mağdur rolü üstlenerek birbirlerine destek vermesi ile kendilerinin çalıp,kendilerinin söylemesi idi.

Rum kökenli bir kişinin yazdığı yazı altında, Yahudi, Ermeni ve terör örgütü sempatizanları aynı karşıtlıkta yerlerini aldılar.

Birleşmiş Milletler, bu  konseyini  kuranların amaçlarına hizmet etmektedir. İsrail karşıtı alınacak bir karar da mutlak suretle Amerika vetosu görülecektir. İran,Nükleer silah yapıyor diye ayağa kalkanlar İsrail’deki nükleer gücü görmemektedir. İsrail’in sınırlarını Birleşmiş Milletler belirlemişken Filistin’deki gelişmelere gözlerini kapatmaktadırlar.

Bu haksızlığı ve  Birleşmiş Milletlerin görevini yapmamasını aynı çatı altında dile getiren kişinin ülkemiz Cumhurbaşkanın olması bizi gururlandırmıştır.