Samsun Denizli'ye Havlu Attırdı

 Ligde oynadığı son 4 maçı da kazanarak iyi bir seri yakalayan takımımız cumartesi haftanın açılış karşılaşmasında Denizlispor ile karşılaştı. Üstelik Samsunspor'un kazandığı son 4 maçta 12 gol atıp hiç gol yememesi Denizli ekibini haliyle korkutuyordu. Bu harika istatistik yerel ve ulusal basın tarafından Denizlispor'un Samsunsporumuz karşısında pek şansının olmadığı değerlendirmesinin yapılmasına da neden oluyordu.
    Takımımızın deplasmanda rahat oyun çıkarması galibiyete yakın olmasının başka bir nedeni olarak sayılabilirdi. Zor olacağını düşündüren tek neden Denizlispor'un kendi sahasında ilk altının içinde kalabilmesi için son şansı olması ve bunun baskısıyla oyuna başlayacağıydı. Ama bu da dolaylı olarak yine takımımıza yaradı. Pekte şuurlu sayılamayacak ataklar defans bloğumuzdan ve kalecimizden döndü.
    Maçın ilk beş-on dakikası hariç  ilk yarısı tamamen Samsunspor'un kontrolunde geçti. Saha zeminin güzel olması takımımızın teknik ayaklarının iyi pas yapmasına ve göze hoş gelen bir oyunun ortaya çıkmasına sebep oldu. Zenke - Agbetu ikilisine Orhan'ın katılımıyla gelen gol Zenke'yi gol krallığında bir basamak daha yukarı taşırken takımını da üç çil puanın sahibi yaptı.
     İkinci yarıya varını yoğunu ortaya koyarak çıkan Denizlispor ilk altı içinde kalabilmek için can havliyle saldırıya geçti. Baskı süresi uzadıkça takımımızda telaş başladı. Ancak Kalecimiz Ahmet Şahin çok üstün bir performans sergileyerek gole geçit vermedi.
     İstikrarlı futbollarından dolayı Kemal Tokak, Simon Zenke, Orhan Taşdelen, Akeem Agbetu, Ahmet Şahin, Murat Yıldırım, ve Turgay Gölbaşı'nı kutluyorum. Geçen hafta kazanılan görkemli maçtan sonra sıkıntılı günler geçiren Denizlispor deplasmanından en azından bir beraberlik alacağımızı düşünüyor, ama gönlümden galibiyet geçiyordum. Allah beni utandırmadı. Teşekkürler Samsunsporum. Süperligi sonuna kadar hak ettin.
     ''Kadın Sığınağı''
     Geçen  çarşamba günü saat 20 : 00'da Samsun DT AKM'de sahnelenen “Kadın Sığınağı” adlı oyunu izlemeye gittim. Tuncer Cücenoğlu'nun yazdığı Serpil Tamur'un,  namı diğer Kurtlar Vadisi'nin Nazife Anne'sinin yönettiği oyunda farklı nedenlerden, bir kadın sığınma evine toplanmış kadınların yaşamlarından kısa bir günün anlatıldığı bir oyundu güya oynanan. Bu oyun, gazetelerin 3. sayfalarında okuduğumuz hayatları gözler önüne sererek, kadına yönelik şiddeti ve istismarı sorgulamak maksatlı yazılmış.
    Kadınları feminen duygulara iten oyunda öne çıkarılmış öğe olarak recm edilme korkusu yaşayan bir kadının deli gömleği giydirilmiş haliyle İslam dininin öcü gibi gösterilmeye çalışılması manidardı.. Manidar diyorum çünkü yıllardır AK Parti hükümetine dinci salvolarla saldıran grupların Sosyal Demokrat Kültür ve Turizm Bakanınca yönetildiğini ve bu tür organanizasyonlarla ergenekonculuk penceresinden AK Partiye vurulduğunu, bu girişimlerine de engel olunmadığını göstermek istedim.  Oyun arasında salonunun büyük kısmı boşaldı. Tiyatroya gidebilen sınıf bile bu tür fantazilere artık kulak asmıyor. Asıl mesaj buydu bence…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR