Son yıllarda Türkiye’nin birçok şehri, sanayi ve ticaret alanında önemli yatırımlarla adını duyurmaya başladı. Samsun da bu gelişimden nasibini alıyor.

Karadeniz’in en önemli liman kentlerinden biri olan şehrimiz, yeni sanayi tesisleri, lojistik yatırımları ve büyük ölçekli projelerle geleceğe daha güçlü hazırlanıyor. Ancak bu yatırımların şehrimize ne getireceği ve nasıl yönlendirilmesi gerektiği konusu hepimizin ortak meselesi olmalı.

Öncelikle yatırımların en büyük getirisi, şüphesiz ki istihdam artışı olacak. Açılan her yeni fabrika, doğrudan ve dolaylı olarak binlerce insan için iş kapısı anlamına geliyor. Samsun’da işsizlik oranlarının düşmesi, genç nüfusun başka şehirlere göç etmek yerine kendi memleketinde çalışmayı tercih etmesini sağlayacaktır.

Tabii ki ekonomik büyüme sadece iş alanları yaratmakla kalmıyor. Yerel ticaretin ve hizmet sektörünün gelişmesi, otellerden restoranlara, taşımacılıktan perakendeye kadar birçok alana olumlu yansıyacaktır. İş dünyasının canlanması, Samsun’u bölgesel bir ticaret merkezi haline getirme potansiyeline sahip. Özellikle iş turizmi açısından yeni yatırımların, konaklama sektörüne ciddi bir hareket kazandıracağını söyleyebiliriz.

Bunun yanında, büyük yatırımlar şehrin genel gelişimine de doğrudan etki eder. Örneğin yıllardır konuşulan Karadeniz Çevre Yolu projesi hayata geçtiğinde, Samsun’un lojistik konumu daha da güçlenecek. Şehir içi trafik rahatlayacak ve sanayi bölgelerine ulaşım kolaylaşacaktır. Aynı şekilde Samsun Çarşamba Havalimanı’nın kapasitesinin artırılması, iş dünyası ve turizm açısından büyük bir avantaj sağlayacaktır. Daha fazla uçuş noktası ve daha yüksek yolcu kapasitesi, Samsun’u Karadeniz’in en önemli merkezlerinden biri haline getirebilir.

Fakat her büyük yatırım beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Plansız sanayileşme, çevresel sorunlardan tutun da trafik sıkışıklığına kadar pek çok sıkıntıyı beraberinde getirebilir. Samsun’un yeşil doğasının korunması, tarım alanlarının sanayi uğruna feda edilmemesi gerekiyor. Bunun için yetkililerin, iş dünyasının ve halkın ortak bir bilinçle hareket etmesi şart.

Ayrıca, nüfus artışıyla birlikte altyapı sorunları da gündeme gelebilir. Yeni yatırımlarla birlikte göç alan şehirlerde, ulaşım ve konut fiyatlarında ani artışlar yaşanabiliyor. Bu nedenle şimdiden uzun vadeli bir şehirleşme ve ulaşım planı oluşturulmalı.

Samsun, lojistik avantajları, geniş sanayi alanları ve eğitimli iş gücü ile Karadeniz’in üretim ve ticaret merkezi olabilecek potansiyele sahip. Ancak bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için sanayi ile çevreyi, büyüme ile sosyal dengeleri koruyarak ilerlemeliyiz.

Yatırımlar sadece beton binalar ve fabrikalarla değil, insanların yaşam kalitesini artırarak değer kazanır. Samsun’un geleceğini şekillendiren bu yeni girişimleri akılcı bir planlama ile desteklersek, hem ekonomimiz büyür hem de yaşanabilir bir şehir olmaya devam ederiz. Mevcut yönetimin tüm bu konuları derinden incelediğini biliyorum. Şehrimizin için hayırlı olsun.

Sağlıcakla.