"Samsun'un 3. sayfa haberlerine...

"Samsun'un 3. sayfa haberlerine konu olmasını istemiyorum"

Uzun zamandan sonra 'Pazar Sohbeti' bölümüyle yeniden karşınızdayız. Bu haftaki konuğumuz Anadolu Ajansı Bölge Müdürü Harun Çelik. Çelik, yurtdışında yıllarca gazetecilik yapmış bir isim. Haberciliğin mutfağını iyi biliyor. Gazeteciliğinin yanında yazar kimliğiyle de öne çıkıyor. 5 tane kitabı var. Yurtdışında görev yaptığı yıllarda bulunduğu ülkeleri anlattığı kaynak niteliğinde önemli kitaplar. Çelik'le Anadolu Ajansı'nı, Samsun basınını ve gelecekteki konumunu konuştuk.  


BÜLENT KARSLIOĞLU: Anadolu Ajansı eski bir kurum olmasına rağmen insanların çoğu Anadolu Ajansı'nın varlığından bile haberdar değil. Anadolu Ajansı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

HARUN ÇELİK: Anadolu Ajansı Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruldu. Anadolu Ajansı ciddi bir misyon yürütmeye Cumhuriyetin  kuruluş döneminde başladı. Haberciliğin de ötesinde, yurtdışında da insanların Türkiye Cumhuriyeti'nden haberdar olmasının önemli bir kanalıdır. Anadolu Ajansı Başbakanlığa bağlı bir kurum. Ajanstaki temel eksen ise güven. Anadolu Ajansı yazıyorsa doğrudur, Anadolu Ajansı servis ettiyse doğrudur, Anadolu Ajansı en güzel Türkçe'yi kullanır, Anadolu Ajansı en duru Türkçe'yi kullanır, Anadolu Ajansı abartılı ifadelerden kaçınır, Anadolu Ajansı yorum yapmaz, Anadolu Ajansı bizzat haberin kendisini tamamen tarafsız, objektif ve söz konusu olayın her iki tarafından da görüş alıp tarafsız bir şekilde haberi okuyucunun önüne koyan bir anlayış ile gazetecilik yapar. Anadolu Ajansı için sansasyon diye bir şey yoktur. Anadolu Ajansı için bugün şöyle bir şey yapalım yer yerinden oynasın duygusuyla hareket edip haberciliğe yaklaşma yoktur. Anadolu Ajansı'nda haber sadece haberdir. O haber üzerinden acitasyon yapmak, o haber üzerinden farklı geridönüşümler beklemek, o haber ile bir kitleyi yönlendirmek gibi gündemi olmaz. Anadolu Ajansı haberciliğin içinde olması gereken o güven duygusuna bir de devletin ajansı olmasının güveninide eklemiş bir kurumdur.

KARSLIOĞLU: Anadolu Ajansı'nın bölgemiz üzerindeki etkisi nedir?

ÇELİK: Anadolu Ajansı'nın Samsun bölgesinin bir ucu Trabzon'a kadar dayanıyor diğer ucuda Sinop içeride ise Amasya. Anadolu Ajansı'nın Türkiye'de oluşturduğu bölgeler arasında en büyük 2. bölge Samsun bölgesidir. Samsun çok önemli bir şehir. Anadolu Ajansı da bu önemin farkında. Bu yüzden bölgenin merkezi olarak Samsun'u görüyor. Bizim çok yoğun bir haber trafiğimiz var. Samsun çok dinamik bir şehir. Samsun'da habercilik yapmak, haber üretmek çok zor değil.

ANADOLU AJANSI SAMSUN'U ULUSAL ARENAYA TAŞIYACAK

Samsun sürekli Türkiye'nin gündemine girecek önemli bir şehir. Ben de Samsunluyum. Bu şehire duygusal yakınlık hissediyorum. Buradan hareketle şunu da önemsiyorum Samsun'u ulusal arenaya taşıyacak en önemli kanal Anadolu Ajansı'dır. Bunu çok net söyleyebilirim. Diğer ajansların bölge müdürleri de benim arkadaşlarım ama ben altını çizerek söylüyorum Samsun'u ulusal arenaya taşıyacak en önemli kanal Anadolu Ajansı'dır.

SAMSUN'DAN 3. SAYFA HABERİ GEÇMİYORUZ

Ben özellikle Samsun'un 3. sayfa haberlerine konu olmasını istemiyorum. Anadolu Ajansı olarak biz tecavüz, sapkınlık, taciz, sapıklık gibi haberleri artık Samsun'dan geçmiyoruz. Çünkü bu kendi şehrimize zarar verir. Benzeri olaylar başka şehirlerde de oluyor ama ne hikmetse hep Samsun 3. sayfalarda. Bu tarz şeyler diğer şehirlerden daha fazla olmuyor Samsun'da istatistiklerde bunu gösteriyor. Fakat siz sürekli ulusal arenaya Samsun'dan bunları servis ederseniz yazık edersiniz, bu şehrin imajını kendi ellerinizle bozarsınız. Bu, insanın kendi topuğuna sıkmasıdır.

ŞEHRİN GÜZELLİKLERİNİ FOTOĞRAFLIYORUZ

Biz Anadolu Ajansı olarak şunu istiyoruz bu şehrin sahiline gidin, yaylarına çıkın, köylerine gidin yani bu şehrin güzelliklerini fotoğraflayın ve altına güzel hikayeler yazarak şehrimizi dışarda bu şekilde tanıtın. Bunlardan çok ciddi geridönüşüm aldık. Çok iddialı söylüyorum Sinop'tan tutun Bafra'nın ovalarına, Kuş Cenneti'nden, o küçük göletlere veya Karadeniz'e açılan balıkçalara kadar arkadaşlarımız harıl harıl fotoğraf çekiyor ve Anadolu Ajansı'nın anasayfasında bu fotoğrafları görebiliyorsunuz. Bir arkadaşımız tekneye biniyor, denize açılıyor 24 saat balıkçılarla birlikte kalıyor güneşin doğumunu, batımını ve martıları fotoğraflıyoruz.

SAMSUN'DA TURİZM CANLANSIN İSTİYORUZ

Diyeceksiniz siz habercilik mi yapıyorsunuz, sinemamı çekiyorsunuz. Hayır biz habercilik yapıyoruz ama biz bu şehrin güzelliklerinin de görülmesini istiyoruz. Başta Samsun olmak üzere buraya bağlı Giresun, Ordu, Sinop, Amasya'da güzelliklerini göstermek istediğimiz şehirler içerisinde. Yani bunu da kendimize bir vazife bir misyon biliyoruz. Ben kendime böyle bir misyon biçtim. Samsun zaten güzel bir şehir bu güzellikleri Türkiye geneliyle paylaşacağız. Bizim Ladik Akdağ tesisimiz var, Termal tesisilerimiz var, kaplıcalarımız var, kunduz ormanlarımız, Koca dağımız,Tekkeköy mağaralarımız, Amisos tepemiz, kral mezarlarımız gibi bir çok Turizme açılması gereken eserlerimiz var. Biz düzenli olarak bu yerleri haber yaparız. İstiyoruz ki bu şehrin bir turizm alanı olsun. Herkes Uludağ'ı, Kartalkaya'yı konuşuyor. İşte bu şehrin güzelliklerini, bu şehrin turizm anlamında da oluşturduğu alternatifleri ülkenin geneline duyurmamız lazım. O yüzden biz sürekli olarak bu saydığım yerleri  haber yaparız ve yapmaya devam edeceğiz. Onlarca ülke gezdim gördüm. Vezirköprü'de baraj gölündeki Şahinkaya Kanyonu gibi güzel bir yer dünyada çok az gördüm. Kaç tane Samsunlunun bundan haberi var. İşte bunları duyurmak bizim işimiz şu anda o işimizi yapıyoruz. Biz bunları duyurmaya çalışıyoruz, şehrimizin güzelliklerini duyurmaya da devam edeceğiz.

KARSLIOĞLU: Anadolu Ajansı'nın çalışma tarzını değerlendirebilir misiniz?

ÇELİK: Bizim için güven çok önemli. Bu şehirde herkes şunu söylemeli. Anadolu Ajansı bir haberi servis etmişse, bu mutlaka doğrunun dile getirilişi olmuştur. Zaten Anadolu Ajansı güvenirliliği ile bilinen bir ajanstır. Bize konuşan bir vatandaşımızda olabilir, şehrin valiside olabilir, bu şehrin bakanıda olabilir bu şehrin iktidar veya muhalefet partisinin üyeleri de olabilir. Bize konuşan insanlar şunu biliyorlar ki Anadolu Ajansı'na bir açıklama yaptığınızda o asla çarpıtılmaz. İnsanlar ne söylemişse ertesi gün gazetede, televizyonda, radyo, dergi, ajans her yerde söylediğini görür. Anadolu Ajansı bunu yorumlamaz ve çarpıtmaz.

KARSLIOĞLU: Siz Anadolu Ajansı'nın bölge müdürlüğüne geldikten sonra çok farklı bir hava yaşanmaya başlandı. Bu değişim sizden mi kaynaklanıyor?
 
ÇELİK: Benden kaynaklandı demem şık olmaz ama belki şu söylenebilir. Yenilikler ve taze kan bir yapıya her zaman dinamizm kazandırır.Ben uzun yıllar hem Ankara'da hem İstanbul'da hem de Tahran, Kabil, İslamabad, Karaçi, Kudüs, Yeni Delhi gibi gazeteceliğin en prestijli olarak yapıldığı yerlerde gazetecilik yaptım. Bütün bu birikimimle birlikte kendi doğduğum şehre geldim. Yani burası benim doğduğum yer olduğu için ekstra bir heyecan var bende. Yaptığm işi sadece bir iş, bir görev, bir vazife olarak görmüyorum. Bu şehri seviyorum ve bu şehre bir şey katmak istiyorum. Bundan dolayı bir heyacan var içimde. Benim bu heyecanım buradaki arkadaşlarıma da yansıdı.Daha dinamik, daha hareketli bir yapı oluşturduğumuzu söyleyebilirim.

KADROMUZU GÜÇLENDİRDİK

Mesai arkadaşlarım da yeniden silkelendiler, yeniden bir heyecan duydular ve habercilikte yeni bir ivme oluşturmak için ellerinden geleni yapıyorlar.Bunun yanısıra kadromuzu da genç arkadaşlarla güçlendirdik. Samsun'da,Sinop'ta, Amasya'da, Ordu'da, Giresun'da yeni, genç, iletişim fakültesi mezunu arkadaşlarla gücümüze güç kattık. Mesleği büyük bir aşkla yapmaya hazır arkadaşları da işin içerisine katmış olduk. 6 ay öncesine göre haber üretim sayımız 2 kat arttı. Teknik olarakta her şeyi elden geçirdik. Anadolu Ajansı 1 kamera ile çalışıyordu bölgemizde ama şu an 7 kamera ile çalışıyoruz. Bunlar oldukça önemli şeyler. 1 kamerayla haber takip etmek ile 7 kamerayla haber takip etmek aynı şey değil. Bütün bürolarımıza kamera takviyesi yaptık. Mevcut olan yerlere de dijital kamera verdik. Yani çektiğimiz haberleri anında servis edebiliyoruz.

KARSLIOĞLU: Samsun'da yayınlanan yerel gazetelerin habercilik dilini ve yayın işleyişini nasıl buluyorsunuz?

ÇELİK: Samsun'da yerel basın çok güçlü. Özellikle bir iki tane gazetemiz aynı formatta ulusalda da çıkabilirler. Sadece matbaa bazında teknik altyapısı genişletilerek ne görselliğine, ne içeriğine dokunmadan küçük bir kaç rötuş ile ulusal nitelikte gazete olabilecek gazeteler var. Yerel medyanın güçlü olması objektik kriterlerle gazetecilik yapılması o şehir için büyük bir avantajdır. Çünkü medya üçüncü bir gözdür. Şehre halk için farklı biz göz ile bakar.

YAPILAN HABERLER YETKİLİ MERCİLERİ HAREKETE GEÇİRİR

Mesela bir hastanede bir olay olabilir, bir sağlık müdürünün bundan haberi olmayabilir. Siz yaptığınız bir haber ile adeta bir sağlık müfettişi gibi sağlık müdürünü bu olaydan haberdar edersiniz. Bir kamu kurumunda ciddi aksayan bir şey olabilir ama siz yaptığınız bi haber ile Vali'yi bundan haberdar edersiniz. Siyaseten müdahele edilmesi gereken bir şey olabilir, yaptığınız haber ile şehrin Bakanını, Vekilini olaydan haberdar edersiniz. Şehirde oluşturulması gereken ortak bir heyecan gerekiyordur siz yaptığınız haberler ile o ortak heyecanı oluşturursunuz. Şehirde fakir, fukara, sokakta kalmış çocuklar için bir hassasiyet oluşturmak gerekiyordur siz yaptığınız haber ile onu oluşturursunuz. O açıdan yerel medyanın güçlü olması, altını çizerek söylüyorum habercilik kriterleri esas alınarak yapıldığında o şehir için büyük bir kazançtır. Şehre üçüncü göz ile bakmaktır.

ŞEHRİN GÜZELLİKLERİ DE HABERDİR

Medya, şehir ile o şehri yöneten insanlar, sokaktaki vatandaşla o vatandaşların problemlerini çözmesi gerekenler makamlar arasında doğru bilgi akışı, sağlıklı iletişim kurmanın en önemli yoludur. O açıdan Samsun'da yerel medya güçlü ama biraz daha güzellikleri öne çıkarmak lazım. Şehrin aksayan yanları mutlaka dile getirilmeli ki ifade ettiğim gibi bunlar farkedilsin ve çözülsün ama güzellikleri de es geçmemek gerekiyor. Güzel olan şeylerde haberdir. Benim temel felsefem bu.

ŞEHRİN İDARİ KURUMLARI DA ABONE

Bizim ilişkilerimiz üzerinden konuşacak olursak geldiğim günden beri yerel medyada sıcak bir şekilde karşılandım. Çok güzel ilişkiler ve çok güzel dostluklar kurdum. Samsun'daki arkadaşlarımız kısa süre içerisinde şehre yönelik bilgi ve birikimlerini paylaştılar benimle, ben de kendime ait bilgi ve birikimlerimi paylaştım. Sadece medya kurumları değil, şehrin çok önemli kurum ve kuruluşu da şu anda Anadolu Ajansı'nın abonesi. Belediyeler, vilayetler gibi şehrin önemli idari kurumları da şu anda Anadolu Ajansı'nın abonesi.

KARSLIOĞLU: Samsun'un yerel medyası için başka neler yapılabilir? Samsun daha iyi noktaya nasıl gelebilir?

ÇELİK: Ben arkadaşlarıma şunu söylüyorum 5N-1K size her yerde öğretilebilir. Gazetecilik felsefesini öğrenmektir önemli olan.  Nedir bu felsefe diye sorarsanız bu bir meslektir ama meslekten daha fazlasıdır. Bir yaşam tarzıdır. Gazeteci için sabah 08.00'da işe başladım akşam 18.00'da bitiyor gibi bir şey yoktur. Ben eşim ve çocuklarım ile kırdayken de gazeteciyim, maç izlemekiçin tribüne gittiğimde de gazeteciyim, takım elbise ve kravat giydiğimde de gazeteciyim. Bu bir yaşam tarzıdır. Gazetecinin tatili olamaz. Tatile gider ama olaylara yine aynı gözle yani gazetici gözüyle bakar.

GAZETECİLİĞİN FELSEFESİNİ İYİ KAVRAMAK LAZIM

Ben İstanbul'dan buraya iletişim felsefesi ile ilgili alanında uzman bir kişiyi arkadaşlarıma seminer versin diye getirdim. Ben doğru haber yaptığım halde, diyalog halinde olduğum kurum yada kişi benimle ilişkisini bozuyorsa, bu bizim sorumuz değil.Ben olaylara bakarım kişilere değil. Bazen bir şehir için bir haber yaparak iyilik yaparsın bazen de yapmayarak iyilik yaparsın. Bütün bunların kriterleri nedir, ölçüleri nedir o felsefe o bakış açısı çok önemli. Bu anlamda bu şehirde biraz zayıfız. İşin felsefesi önemli. O yüzden buradaki arkadaşlar tabiki alaylı dediğimiz. Ama teorik alt yapıyı oluşturmak da önemli.Bu konuda yerel medyada ki genç arkadaşlarımız için bir haftalık eğitim semineri yapılabilir, bilgilendirme seminerleri yapabilir.

GAZETECİ ARKADAŞLARIN UFKUNU AÇMALIYIZ

Birinci gün eğitim semineri yaparsın, ikinci gün konuyla ilgili paylaşım yaparsın üçüncü gün Ankara'dan İstanbul'dan alanlarında Türkiye çapında marka olmuş gazetecileri getirirsin, burada arkadaşların karşısına oturtursun, en yetkin ağızlardan mesleğin inceliklerini dinletirsin genç arkadaşlara. Bu arkadaşlarımızın ufkunu açmalıyız. Meclis'te gazetecilik nasıl oluyor? Bakanlarla, milletvekilleriyle, başbakanla grup toplantılarında neler yaşanıyor, nelere şahit oluyorlar, neleri gördüler, öğrendiler paylaşsınlar. Bu arkadaşlarımızın ufkunu açar ve onlara heyecan verir.Gazeticiler Cemiyetine bu konuda çok iş düşüyor.Cemiyet Başkanı ismail Temiz ve Cemiyetin Onursal Başkanı ve şehrimizin gazeticilik duayeni Necdet Uzun'a bu konuda önemli görevler düşüyor.

ANADOLU AJANSI DEVLETİN ARŞİVİDİR

Anadolu Ajansı'nın çok geniş bir linki var. Bizim abone portföyümüzü hem yerel medya hem ulusal medya ve uluslararası medya hem de devletin bütün kurumları oluşturuyor. Burada altını çizmek istediğim şey şu, Anadolu Ajansı aynı zamanda devletin arşividir, devletin hafızasıdır, devletin kronolojisidir, devletin bilgi birikimidir. Anadolu Ajansı'na giren kişi devletin arşivine, devletin hafızasına girmiş demektir. Bugün bir Vali'nin, bir siyasetçinin 30 yıl önce ne dediğini görmek istiyorsanız Anadolu Ajansı arşivine giriyorsunuz ve bakıyorsunuz. O yüzden Anadolu Ajansı devletin hafızasıdır ki bu hiç atlanmaması gereken önemli bir şeydir. Anadolu Ajansı'na güzel bir haber olduğunuzda kendinizle ilgili tarihe bir not düşüyorsunuz aynı zamanda. Yani o haber ertesi gün bir gazetede yer almasa da siz kendinizi Anadolu Ajansı ile tarihe bir not düşürmüş hiç silinmeyecek bir cümle kurmuş oluyorsunuz.


Karslıoğlu: Kaç kitabınız var

5 kitabım var. İlk olarak Pakistan'da ve Afganistan'da gazeteci olarak geçirdiğim 7 yıla yakın süreyi kitaplaştırdım."Uzakta ki yakın ülke Pakistan" isimli 600 sayfalık kitabım birden çok baskı yaptı. Kitaplarımı kaleme alırken, bir ev kadının da sıkılmadan okumasını ama kitabımı okuyan bir Profesörün de çok şey öğrenmesini hedefledim. Okuyucularımdan aldığım geri dönüşüm bu hedefi tutturduğumu gösteriyor. Daha sonra İsrail ve Filistin'de yaşadıklarım, gördüklerim ve izlenimlerimi İşgalci isminde yayınladım. Kitap şu anda Arapçaya çevriliyor. Ve genişletilmiş yeni bir baskısı daha çıkacak. "Kuzeyli Yazılar" ismin de bir kitabım var o da Karadenizi, Karadeniz insanını, Karadeniz bölgesini ele aldığım bir kitap. Birde seyahatnamem var. Şu anda tüm kitaplarım yeni baskı yapıyor. Halen yazımını devam ettirdiğim bir çalışmam var. Onu yazmak da Samsun'da nasip olacağı için  ayrıca seviniyorum. En önemsediğim kimliğim yazar kimliğimdir. Çünkü tüm sıfatlar verilip alınabilir ama şairlik ve yazarlık hiç kimse tarafından size lutüf edilemez ve hiç kimse sizden bu sıfatları alamaz. Çünkü bir insanın bilgisi, kalemi ve emeği ile kazandığı ona aittir.

BU ŞEHİRDE BİR DEVLET TİYATROSU OLMALI

Bir şehir sadece ekonomisi, nüfus sayısı ve araç sayısı ile büyük olmaz. Samsun gibi Karadeniz'in incisi ve en büyük şehri olacaksın ve bir tane devlet tiyatrosu olmayacak, bunu bir türlü kabullenemiyorum. Bir şehir kültürü ile sanatı ile estetik değerleri ile büyüktür ve anlamlıdır. Samsun'a gelen tiyatrolar hep turne tiyatroları. İstanbul'dan, Ankara'dan ve Trabzon'dan gelen tiyatrolar burada sahne alıyor ve gidiyorlar. Samsun'un mutlaka bir devlet tiyatrosuna sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Şehrimizin gazetecileri, akademisyenleri, bürokratları ve tabii ki siyasileri bu konuda üzerine düşeni yapacaklardır eminim. Sanat bir şehir icin en vazgeçilmez değerler arasındadır. Samsun'a bir devlet tiyatrosu istiyoruz ve bu konuda herkesi daha hassas olmaya davet ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Pazar Sohbeti Arşivi
SON YAZILAR