SEÇİM ANALİZİ

            Bu seçim de tamamen bir strateji oyunuydu. Recep Tayyip ERDOĞAN'ın %52 ile ipi göğüslemesi araştırma şirketlerini yine haklı çıkardı. İsterseniz her üç adayın seçim stratejilerine bir göz atalım.

            Öncelikle ERDOĞAN'ın başarısından ziyade İHSANOĞLU'nun başarısızlığı üzerinde durmamız gerektiğini düşünüyorum ve alternatif olarak DEMİRTAŞ'ı inceleyelim.

            Stratejinin başarıya ulaşabilmesi için kısa ve öz bir amacı olmalıdır. Sloganlarınız, söylemleriniz dolambaçlı laflar içermemeli, halkın beyninde bir sembolü canlandırmalıdır. Örneğin Toyota size "güvenliği" çağrıştırır, VW "alman kalitesini", Mercedes "lüksü", Coca-Cola "ferahlığı", Arçelik "yenilik" ile konumlandırılmaya çalışılsa da "servis kalitesi ve yılların geçmişi" ile beynimizde yer eder.

            Verdiğiniz mesaj bu kadar kısa ve net olmalıdır, nasıl ki bir ürünü elinize aldığınız da size bu pozitif duyguları hissettiriyorsa oy vermeye gittiğinizde de oy vermek sizi motive etmelidir, bir ilkeniz olduğunu size hissettirmelidir.

            Oysa Sayın İhsanoğlu'nda pozitif değil negatif duygular ön plandaydı. Ülkeyi doğru dürüst yönetecek birinden ziyade "Erdoğan'ın başkanlığını engellemek" üzere bir strateji kurmuş bulunuyorlardı. Modern bilime göre ''sağ elinizdeki armutları unutun'' demek onları unutturmaz, her “armutu unut” dediğinizde aklınıza armut gelir ve unutamazsınız, oysa sol elinizdeki elmalara konsantre olsanız zaten sağ elinizdeki armutları unutacaksınız.

            14 parti güç birliği yapmak ve pozitif bir amaç belirlemek yerine görünürde "ekmek" gibi içi doldurulmayan, insanın kafasında fazla genel olduğu için yer edinemeyen bir slogan ile yola çıktılar ancak asıl verdikleri mesaj "Erdoğan'ı başkan yapmayacağız" hedefi olduğu için başarıya ulaşamadılar.

            Oysa mesaj "ekmek" bile olsa, halkın yıllardır özlem duyduğu, ekmek dendiğinde onu mutlu hissetirecek bir gelecek çizilebilselerdi daha başarılı olunurdu.

            MHP kendi milliyetçilik mesajını veremedi ve tepki oyu aldı, CHP ise tabanına tıpış tıpış zorla İslam birliği başkanlığı yapmış birine oy verdirtti ancak o da "Atatürkçülük   / Cumhuriyetçilik" mesajını veremedi, diğer 12 partiyi zaten çok fazla basında göremedik.

            Yıllardır üzerinde durduğunuz mesajlarınızı tabanınıza iletemezseniz inandırıcı olamazsınız, tabanınızın özgüveni kaybolur ve bu sefer onlar size bir mesaj vermek ister.

            Yani İhsanoğlu'nun adaylığın ilk gününden beri bu stratejinin tutmayacağı belli oldu. Bakın yerel seçimlerinde Sayın Erdoğan ne yaptı? Paralelciler ile mücadele mesajı verdi. Birçok seçimde "istikrar", “Hedef 2023” ve "büyük Türkiye" gibi her seçime ayrı ve özgün mesaj vererek stratejisini oluşturdu. Bunu zenginleştirdi ve milletin beynine bunları yer etti. Diğerleri istediği kadar hırsız desin, eş başkan desin tabanın aldığı mesajlar hep farklıydı.

            Demirtaş bu seçimlerde ne üzerinde durdu? Halklar kardeşliği, "tüm inançlara barış ve kardeşlik" söylemleri ile herkesin beyninde yer edindi. Eğer ki yüreklerde şehit anaların gözyaşları olmasaydı Demirtaş bu stratejisi ile İhsanoğlu'ndan daha fazla oy alırdı. Katılım sayısı bir önceki seçimlere göre düştüğü halde oy sayısını bir milyon arttıran birinden bahsediyoruz.

            Yine de Erdoğan Cumhurbaşkanı olamayabilirdi. MHP kendi iddialı adayını belirleseydi, CHP kendi ilkelerin adayını belirleseydi şuan Erdoğan %52 alamayacak ve iş ikinci tura kalacaktı. İkinci turda birleşip tek hedef gösterselerdi şuan Cumhurbaşkanı bir başkası olabilirdi. Demirtaş'a tepki oyları her ilden bu kadar gitmezdi.

            İster şirket sahibi olun, ister sadece kişilik sahibi olun, isterseniz parti sahibi olun. Bütün Dünya devleri gibi kendinize bir "mesaj" belirleyip onun üzerine gittiğiniz sürece daha tutarlı, başarılı ve umut kar olursunuz...