-Daha düne kadar ülkeyi darul harp gören siyasal islamcılar, başımıza vatan, millet, bayrak sevdalısı kesildiler!

-Siyasiler TV karşısında süt dökmüş kedi gibi efendi efendi soruları cevaplarken, meydanlarda mikrofon elindeyken öküzünü kaybetmiş köylü gibi niye bağırır?

-Demokrat olmayan, hilafet ve şeriat isteyen siyasal islamcılarla demokratik bir seçime girmek de pek akıl karı değil.

-Tutturmuşlar 'Güçlü Türkiye' Adaletli Türkiye! Nerde Ahlaklı Türkiye! Üreten Türkiye! Sağlıklı Türkiye!

-Millet Kıraathanesi'nde bedava milli irade oraletini yudumluyor. Yazma!

-Çoğunluğu dindar olan bir toplumda, oylar çalınmasın diye endişelenenlerin olması, sizin dindarlığınızı nereye koyar ve ne işe yarar?

-Feysten geliyorum: pek çok kişinin espri, zekâ ve eleştiri seviyesi; KeMal ve Muarem'den ibaret!

-O değil de bedava dağıtılacak keklerde, insanın damağında hafif bir kekremsi tat bırakacak mı? Aklımda deli sorular.

-Vakit kek vakti!

-Düşünsene seçilemeyecek bile olsan fotoğrafın otobüs üzerinde sokak sokak, cadde cadde dolaşıp duruyor.

-Düşünsene; tuğralı Doblo'ya biniyor, dombıra melodili telefonun var, A Haber izleyip, akşam dirilişle final yapıyorsun. Senin gibi düşünmeyeni hain ilan ediyor, şeyhin dibinde mukabele sürüyorsun. Kek de bedava daha ne olsun!

-Güçlü Türkiye İçin Millet Bahçesinde Yuvarlanıyorum. Yazma!

-AKP'den önce buzdolabı yoktu, tel dolabı vardı. İmam yoktu, ölen dedelerimizi kuru temizlemeye veriyorduk. Camiler ahırdı. Avcı ve toplayıcıydık. Yerleşik hayata geçip ateşi bulunca, Batı bizi kıskanmaya başladı. Hikâyenin gerisini biliyorsunuz.

-Yeni Türkiye: Domrıba! Doblo! Diriliş!

-Yine bir Samsun mitinginde, Samsun'un 17 ilçesini takır takır saymıştı. Ben eksiksiz söyleyemezdim. Sağ olsun prompter!

-Aslında var ya 'dava adamı' olup belediyelerde filan 'malı' götüreceksin!

-Ülkenin üstüne ağır metal yorgunluğu çökmüş, üstelik hurda!

-Söyleyecek bir tek sözün kalmazsa hayatta, iktidarın her şeyine baş sallarsın olur biter. 'Yaşamak' kolaydır o zaman.

-Millet kıraathanelerinde mızraklı ilmihal de olsun.

-Ne mutlu korku salmayana, ürkütmeyene!

-Nasıl yani 24 Hazirandan sonra; ballı maaşlar, kariyerler, koltuklar, kareli ceketler gidecek mi? Yok canım şaka gibi, inanması çok zor. Şaka di mi?

-Obez Yapan Gıdalar: Yolsuzluk, Hırsızlık, Yalan, İftira ve Münafıklık!

-Düşünüyorum 16 yılda Samsun'a hangi fabrikayı yaptılar? Görünmez fabrika yaptılar da haberimiz mi yok? Haklarını yemeyelim; 30 binlik stadyum yaptılar, Kavak ilçesine de 2 bin kişilik cezaevi temeli atıldı.

-Her gün ya bir siyasetçinin, ya belediye Başkanlarının, ya bir akademisyenin, ya da bir yobazın akıl almaz absürd eylem ve söylemine maruz kalıyoruz.

-Düşünsene cennettesin çay ve kek bedava. Düşünemedi!

-Sizi bilmem de dolar, patates, soğan Kutlu Yürüyüşe Devam ediyor!

-Bilginin harmanlandığı, zekâ ve mizahın tavan yaptığı Twitter'a bakıyorum, 24 Haziran’da muhalifler kazanıyor. Bilgiyi tüketen, eğitimsiz eş dost, akrabaların kol gezdiği Fecabook'a bakıyorum AKP kazanıyor.

-Şimdi yatıp 25 Haziran da beni kaldırsanız, daha özgür, daha adaletli ve daha mutlu bir Türkiye'ye. Çaba sarf etmeden de güzel günler gelir mi ki?