Seçimler 3 gün gibi çok az bir süre kaldı.
 Heyecanın dorukta olması gerekirken nedense seçim sürecinde terbiye dışı sözler, küfür, kavga, gerilim ve şantaj dorukta…
 Anayasa Mahkemesi kararıyla laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu tescillenen AKePe iktidarı, yeniden iktidara gelebilmek için her yolu denemekten çekinmemektedir.
Dokuz yıldır ülkeyi yöneten AKePe  iktidarında, ekonomik kriz, açlık, yoksulluk, işsizlik artmış, yolsuzluk büyük boyutlara ulaşmış,
 Deniz Feneri yolsuzluğu unutturulmak istenmiş,
 demokrasi, insan hakları askıya alınmış
her  türlü sınavların adeta içine edilmiş
açılım rezaletleriyle ülkenin bölünmesi tartışma konusu yapılmış
, her türlü hukuksuz uygulamalara olanak tanınmış, toplum baskı, korku ve zulüm altında tutulmuştur.
 Terör ve irtica birlikte büyüyerek, toplumu tehdit etmektedir.
 Bunların dışında en önemli olanı da, ülkenin silahlı kuvvetleri siyasi iktidar tarafından düşman olarak  veya mücadele edilmesi ve bertaraf edilmesi gereken bir obje gibi görülmüştür.
 Bu süreçte AKP'nin dürüst bir seçim ile tekrar iktidara gelmesi olanaksız görülmektedir ancak “ileri demokrasi” sayesinde yapılan müdahalelerle, halen  birinci parti konumunu korumaktadır.
52 milyon seçmen varken, 69 milyon oy pusulası basılması “ileri demokrasi” adına açıklanmalıdır.
 Kürt ırkçılığı yapanlarla,
 tarikat destekçileriyle,
cemaatçi Fettullahçı olduğunu söyleyenlerle
, tekke ve zaviyelerin açılmasını savunanlarla,
 küreselleşme yanlılarıyla,
numaracı cumhuriyetçilerle,
liberallerle alınacak oylarla iktidar  olmaya çalışanlar ülke menfaatleri ve devlet in bekası yararına yapacakları bir iş yoktur
Özellikle kaset skandallarıyla partiler  sarsılmak istenmektedir.laiklik konusunda tutarlı olabilirse, ülkenin bölünmesine, parçalanmasına sahip çıkan politikalarıyla MHP, seçimde beklediğinin üzerinde oy alabilir.
Çünkü yeni bir anayasa yapma olasılığı bulunan bu mecliste, ulusalcı milliyetçi görüşü savunanların, yapacağı büyük katkılar ve görevler olacaktır.
bu seçimden yine de CHP'nin veya  MHP nin  birinci parti olarak çıkması en büyük dileğimdir .
Cumhuriyet İçin Güç Birliği adaylarından, mecliste başarılı çalışmalar yapacaklarına inanılan bazı isimlerin de parlamentoya girmesi, ülkemizin yararına olacaktır.
 MHP'nin de başarılı olarak mecliste yer alması ülkemiz için olumlu bir gelişme olarak düşünülmektedir.
 AKePe için güzel dileklerde bulunmak ise benim açımdan olanaksızdır.
 Ancak toplum olarak şöyle bir dilekte bulunmak mümkündür
 “ileri demokrasi” adına halka çektirdikleri sıkıntıların, hukuksuzlukların ve zulümlerin hesabı sandıkta sorulmalıdır.
  Bu seçim ve bundan sonraki hiçbir seçim Türkiye Cumhuriyeti'nin son şansı değildir ve olamaz da.
 1919 yılının güç koşulları içinde, Mustafa Kemal'in önderliğinde birlik ve beraberlik içinde emperyalizme karşı kazanılan zaferlerle kurulan ülkemiz, bugün de her türlü güçlüğü yenecek, her türlü oyunu bozacak niteliklere, özelliklere ve gençlere sahiptir.
Gençlere emanet edilen cumhuriyetimizin sonsuza dek büyük önderimizin ilkeleri ve devrimleri ışığında korunacağını herkesin bilmesi gerekmektedir.
Bunları düşünerek umutsuzluğa kapılmadan, özellikle seçim sandıklarına sahip çıkarak, oyumuzu vermeliyiz.
Atatürk ün gençliğe hitabesine yürekten inanan  Türkiye ” gençleri olarak, ülkemizin aydınlığa ulaşacağı günler için mücadele edeceğiz ve kazanacağız.
 Türkiye Cumhuriyeti  devleti her türlü olumsuzluğa ve asimetrik  psikolojik savaşlara  rağmen  Türkiye Misak ı milli sınırlarını koruyabilecek kadar devlet şuurunu içinde bulunduran  kahraman  Türk Silahlı Kuvvetlerine sahiptir
Seçimlere  üç kala  devletin bölünmez bütünlüğünün yegane  koruyucu  peygamber ocağı  Kahraman Türk Silahlı kuvvetlerimizin  seçimlere girecek aday olan emekli general ve subay astsubaylarına   başarılar dilemeyi bir borç bilirim
Bölgemiz coğrafyasında Siyasal iktidar erki  kanunlar  neticesinden doğan yasama hakkını ve bu hakla   ülke yönetimi  çalışmalarını  yaparken  Güçlü Türkiye nin  Güçlü bir silahlı kuvvetlerle  var olabileceğini asla unutmamalıdır 

Saygılarımla