ŞİMDİ SEÇİM ZAMANI

      Hayat bir ırmak gibi akıp akıyor. Kimi zaman temiz su taşıyarak ve insana temiz duygular aşılayarak akıp gidiyor. İnsanın içine dinginlik doldurarak akıp gidiyor.  Kimi zaman da kirli su ile birlikte akıp insana kötü duygular aşılayarak akıp gidiyor.  Kimi zaman hırçın ve hareketli,  kimi zaman dalgalı ve çağıltılı, insanı kavgaya, nefrete ve zor yaşama çağırarak akıp gidiyor. Kimi zaman sakin ve sessiz, kimi zaman uysal ve durgun; insanı sevgiye, paylaşıma ve kolay yaşama çağırarak akıp gidiyor. Kimi zaman içi silah dolu gemileri, kimi zaman içi nefret ve düşmanlık dolu insanları taşıyarak akıp gidiyor. Kimi zaman barış elçilerini, huzur savaşçılarını, kimi zaman da sevgi dolu insanları taşıyarak akıp gidiyor. Bu akış baş döndürücü bir şekilde insanı mücadelenin içine çekerek kıyamete kadar devam edecektir.

      Hayatımız bir ırmaktır aslında. İçinde akıp göllere, denizlere, okyanuslara ulaşan, denizlere dönüşen, gölleri oluşturan bir ırmaktır. Irmakta yüzüp serinlemek mümkün olduğu gibi boğulup ölmek de mümkündür. Sürpriz olan hiçbir şey yoktur hayatın içinde. Sadece seçim yapmak zorunda olduğumuz durumlar, tercihler vardır. Seçim yapma hakkı olmayan bazı kimselere, topluluklara göre kendimizi şanslı hissedebiliriz. Ancak hiç kimseden farkımız yoktur aslında. Hayatta herkes bir şekilde bir imtihandan, bir denemeden geçiyor. İmtihan bazen zor ve çetrefilli oluyor, bazen kolay ve basit oluyor. Bazen kanlı ve ölümlü oluyor, bazen bedel ödemek zorunda kalınarak yapılıyor. Bazen tercih hakkı bırakmadan yapılıyor. Siyasi bir meseleden dolayı seçim yapmak aslında hayatın en önemli eylemlerinden biridir. Bu seçim ve hiçbir seçim ihtiyari değil mecburi bir tercih olarak önümüze sorumluk sahibi ehil kimseleri seçme hakkı getirmektedir. Bu hakkın en iyi şekilde değerlendirilmesi ise bir görevdir. Seçim ve siyasi meseleler aslında aynı zaman da İslami meselelerdir. Bakkalın terazisine karışan Allah ülkenin idare edilmesi, kaynakların, görevlerin, yetkilerin dağıtılması, hükümlerin konması, kaldırılması demek olan siyasi meselelere karışmadığını söylemek ancak cehalettir.

     Hayatımızın her anı seçim yapmaktan ibarettir. Her saniyesi aslında seçim yapmakla geçmektedir. Mağazada bir kazak, bir pantolon alırken, markette bir miktar peynir, zeytin alırken bile seçerek alıyoruz. İyice ölçüp biçtikten, tadına, kokusuna baktıktan sonra beğendiysek alıyoruz. En basit günlük işlerimizde bile özene bezene seçerek yani seçim yaparak eylem geçekleştiriyorsa elbette ülke yönetimini, ekonomisini, geleceğini teslim edeceğimiz kadroları seçerken de aynı şekilde titiz, dikkatli ve rikkatli davranmak zorundayız. Böylesine önemli bir işi başkalarının hatırına sevgisine kurban edemeyiz. Çünkü verilen oy zarfta durduğu gibi durmaz. Bazen sevgi olup kalplerde yerini alır, bazen ekmek olup sofralarda yerini alır. Bazen kurşun olup günahsız insanların canını alır. Bazen güvercin olup ülkelere barış elçisi olarak gider. Bazen buğday olup, elma olup, emek olup halka katık olarak geri döner. Bazen zam olup, vergi olup, faiz olup halkı ezen bir güç olur. Oy vermek onay vermektir. Bazen hakka ve adalete onay vermektir. Bazen zulme ve haksızlığa onay vermektir. Bazen yolsuzluğa ve ahlaksızlığa onay vermektir. Bazen sevgi ve barışa onay vermektir. Bazen savaşa ve ölüme onay vermektir. Bazen nefrete ve günaha onay vermektir. Bazen Allahın rızasına onay vermektir. Bazen kötülüğe ve yanlışlıklara onay vermektir. Bazen iyiliğe ve güzelliğe onay vermektir. Her ne konuda olursa olsun yapılan seçim her hangi bir şeye rıza göstermek, onay vermektir. Kişi kendi iradesiyle yaptığı seçimden dolayı tıpkı diğer davranışları gibi kaçınılmaz bir şekilde sorumludur. Seçim; su akar yolunu bulur şeklinde akıntıya kapılıp gitmek değil tam tersine yatağına sığmayan ırmağa, suya yol bulup yol açıp en verimli topraklara akmasını sağlamaktır. En doğru yere akmasını sağlamaktır.

     Hayatımız bir ırmaktır aslında. Bazen akıp gittiği topraklara hayat vererek susuz toprakları, canlıları sulayarak yoluna, serüvenine devam eder. Bazen akıp gittiği toprakları aşındırarak, yararak sürükleyip götürerek devam eder. Irmak toprağın kalbini doyururken insanın karnını da doyurur. Hayat bazen diriliştir, bazen ölümdür. Ölüm bazen hayattır. Bazı şeyler için bazen sondur. Irmak bazen berekettir. Bazen felakettir. Seçim bazen rahmettir. Bazen gazaptır. Seçim bazen yapılan hatalardan dönme fırsatı sunmaktadır.