SÜPER HORTUMLU EMEKLİ MAAŞLARI

Dört yıldan beri beş altı defa yazdım.

Ne STK"lardan ses geldi ne siyasilerden, ne de emekli sandıklarından!

Sendikalardan ise zaten ses beklemiyorum, çünkü birçok sendikanın patronları da süper maaşlı!

Bu ülkenin hazinesini soyanlar,  kanunen kılıfına uydurulmuş, 10-20-30 bin TL emekli maaşı alan hortumlulardır diye!

Bunlar kimlerdir, var mıdır diye sormayın, yirmi-otuz yıldır ve de binlerce var…

Bazı körler takmışlar milletvekili maaşına bozuk plak gibi tekrarlayıp dururlar da

Milletvekilinin üç-dört katı emekli maaşı alan soyguncuları görmezler.

Bu ülkede 20-30 bin lira aylık emekli maaşı alanlar vardır ki bankaları, kurumları hep zarar etmiş, zarar devletin hazinesinden ödenmiştir.

Bu soygunlara zemin hazırlayan kanun ve yönetmelikler halen de geçerlidir…

Emeklilere %2-4 zam yapanlar bu haramzade hortumluların süper maaşlarını;

Görmezler mi, bilmezler mi ki çözüm üretmezler yoksa işlerine mi gelmez anlamıyorum!

Korkarlar mı, ürkerler mi yoksa bu hortumlularla hangi bağları vardır da bu soygunu önlemezler!

On bin, yirmi bin, otuz bin hatta 35-40 bin lira aylık emekli maaşımı olur?

Bu hortumlular milletimizin tepesinden ne zaman düşecekler, hortumları ne zaman çıkarılacak milletin hazinesinden?

Kim çıkaracaksa, kim yapacaksa çabuk yapsın!

Ya da ayda 20-30 bin lira emekli maaşı alan hortumluların hangi üstün hizmeti karşılığı beslendiklerini açıklasınlar da milletimiz de bilsin!

Kamuoyu, STK"lar, Sendikalar, Dernekler, gazeteciler el ele verip ilanlarla bu hortumluları ve ödeyenleri teşhir etmeliler!

Soyulan Devlet, hazine ve gelecek hepimizin!

Bu süper maaşların ödenmesine sebep olanlara yazıklar olsun daha ne diyeyim…

Tevfik Fikret"in yüz yıl önce Devleti soyanlar için yazdığı şiiriyle seslenelim bari!

Osmanlı devletini soyup batıranlar için yazmış ama bu gün geçerli mi değil mi siz karar verin!

           

Han-ı Yağma!

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR